Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 2452 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının Gaziosmanpaşa Belediye encümeninin 18.12.1990 tarih 2054 sayılı kararı ile iptal edilerek davalı adına tescil edildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ve idari yargıda açılan dava bulunduğunu ileri sürerek tapunun iptali ile taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. 2981 Sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca yapılan idari işlemin iptali isteminin idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar, Dairece "... davanın, idari işlemin (encümen kararı) iptaline yönelik olmayıp, idari yargıda iptali halinde oluşacak yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu açıktır....

      İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihden itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

        Dava, taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartıldığı iddiasına dayalı tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1945 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmış, 2003 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasında da bu durum değişmemiştir. 09.12.1966 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosunda ise, taşınmaz gerçek kişiler adına tespit ve tescil edilmiştir....

          Mahkemece, davacılar tarafından imar uygulamasının iptali için dava açılmadığı, İdare Mahkemesince verilen iptal kararının davacılar yararına uygulanmasının mümkün olmadığı, idari yargı kararlarının sadece ilgilileri bağlayacağı gerekçesiyle, "davanın aktif dava ehliyeti olmaması sebebiyle reddine" karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....

            Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tamamının tapu kaydının iptaline, kütüğün beyanlar hanesine “6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkartılmıştır” şerhi de verilerek hali hazır niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1984 yılında yapılan ve tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1952 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

              ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.nın 1026....

                Tapu kütüğünde yapılan tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki sebebe dayanmıyorsa veya tasarrufta bulunan kişi tasarruf yetkisine sahip değilse ya da bir ayni hak sicil dışı ( tescilden önce ) kazanılmış ve fakat tapuda açıklayıcı tescil yapılmamışsa, taşınmaz üzerindeki ayni hakların gerçek durumu ile tapu sicilindeki kayıtlar birbirine uymaz. İşte bu gibi durumlarda tescil işlemi gerçek malik ve gerçek hakkın kapsamını göstermez. Bu tür bir tescil yolsuzluğu nedeniyle sonuç doğurmaz ve ayni hakkı zedelenen kişi TMK'nun 1025.maddesine dayanarak tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. Yolsuz tescil en yalın anlatımı ile gerçek hak durumunu yansıtmayan tescildir. Geçerli bir hukuki sebepten yoksun ya da sakat olan tescil baştan itibaren yolsuz tescildir. Hemen belirtmek gerekir ki, tapuda yapılan temlik ve tesciller illi işlemler olduğundan tapunun dayanağı işlem geçersiz ise tapu kaydının da iptali gerekir....

                ın Silivri'de oturduğu, taşınmaz satın alanın sarfedeceği basit bir araştırmayla yolsuzluğu ve uyuşmazlığı bilecek durumda olduğu, bu durumda davalı ..., ... ve ...'ın iyiniyet iddiasında bulunamayacağı, tapu iptali ve tescil davalarının son kayıt malikine yöneltilmesi gerektiği, devir silsilesinde yer alan davalılar yönünden davanın husumetten reddine karar verilerek, vekalet ücretinin de ret sebeplerine göre değerlendirilmesi ve tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1).b.2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne, davalılar ..., ... ve ...'a yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ 1. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ..., ..., ... vekilleri ile davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

                  Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1964 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 2005 yılında yapılan ve 11.08.2006 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1979 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu