(aynı maddenin birinci fıkrası) uymadığı .... anlaşılan sınırlamaların düzeltilmesi sonucu orman sınırları dışına çıkartılacak yer, sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise, mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder” hükmü, sadece ilk orman kadastrosunun yapıldığı tarihinden daha önceki zamanlarda ve öncesi de orman olmayan yerler için oluşturulan tapu kayıtlarına ilişkin olduğuna , taşınmazın öncesinin orman olsun olmasın, o yer kesinleşen orman sınırı içinde bulunduğu sırada oluşturulan tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği gibi, taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yer orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemeyeceğine ve o yerin mülkiyetinin tapu...
Geçerli bir hukuksal nedene dayanmayan tescil işlemi yolsuz tescil niteliğini taşır ve her zaman iptali istenebilir (Yargıtay HGK'nın 30.05.2001 tarih 2001/1-464 E. 470 K. sayılı ilamı). Yolsuz tescil ile ayni hak kazanılamaz. Öncesi itibarı ile orman olan ve bu niteliği gereği yapılan orman kadastro çalışmasında orman kadastro sınırları içinde gösterilen yerlerin zilyetlikle kazanılması mümkün olmadığı gibi 4785 sayılı Yasa ile tüm ormanlar devletleştirilmiş olup, bu yasa gereğince eski tapu kayıtlarının da hukuki değeri kalmamıştır....
Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025. maddesinde, "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir....
Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025. maddesinde, "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, ALACAK Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal-tescil davasının reddine, alacak davasının kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalı ...'in iyi niyetle taşınmaz edindiği, kesinleşmiş iptal ve tescil kararına rağmen taşınmazları temlik eden davalı ...'ün sebepsiz zenginleştiği, bu nedenle davacıların taşınmazların bedelini isteyebilecekleri gerekçesiyle tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, bedel isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacılar ile davalı ...'ün babaları olan muris ...'...
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden davalının maliki olduğu taşınmazın tapu kaydının hükmen iptal edilerek davacı Hazine adına tescil edildiği, kararın 20.06.2005 tarihinde kesinleştiği ancak kayda 08.08.2003 tarihinde ihtiyati tedbir şerhi işlendiği, taşınmazın bulunduğu yerde 22.04.2004 tarihinde imar çalışmaları yapıldığı, çalışmaların iptali üzerine 29.03.2006 tarihinde yeniden imar planı oluşturduğu, davalı şirketin yararına bu aşamada ipotek alacağı belirtmesinin işlendiği anlaşılmaktadır. Görülüyor ki, davalı adına olan mülkiyet hakkı mahkeme hükmü ile iptal edilmiş ve davacı Hazine 1521 sayılı parselin hükmen maliki olduğu halde kayıtlar üzerine ipotek alacağı şerhi davalı şirket yararına konulmuştur. Türk Medeni Kanununun 1025. maddesi uyarınca bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir....
Mahallesi 11 ada 34 parselin ifrazıyla oluşan, çekişmeli 4658 ada 16 parselin 2/B vasfıyla Hazine adına tescili istemli davanın reddine karar verilmişse de yörede yapılan makiye ayırma çalışmalarının hukuken geçerli olmadığı, taşınmazın 1944 yılında yapılan orman kadastro sınırı içindeyken 1970 yılındaki arazi kadastrosu sırasında gerçek kişiler adına tapu oluşturulmasının yolsuz tescil niteliğinde olduğu, yörede yapılan 2/B çalışmalarının da kesinleştiği, bu nedenle Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapusunun iptali ile 2/B niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir....
Davacı vekili 29/12/2022 tarihli beyan dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde davalarının imar ihya ve zilyetliğe dayalı değil, hukuka aykırı bir idari işlem ile yolsuz tescile dayalı tapu iptali tescil davası olduğunu, ayrıca idari işlemin iptali için de idare mahkemesine dava açtıklarını belirtmiştir. Yapılan inceleme sonunda; her ne kadar dava ilk derece mahkemesince zilyetliğe dayalı tapu iptali tescil olarak değerlendirilmiş ve Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince de aynı niteleme ile dosya dairemize gönderilmiş ise de, dosya kapsamına, iddia ve savunmaya göre uyuşmazlık, yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6100 Sayılı H.M.K.'nın 352. maddesi ve Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı karar uyarınca istinaf incelemesi, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'ne ait olup dairemizin görevi dışındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yolsuz tescile dayanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, yolsuz tescile dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı idare tarafından ... 2....
Görüldüğü üzere, tapu sicili ve kütük üzerinde ne şekilde işlem yapılacağı sıkı kurallara bağlanmıştır. Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davacı Tapu Müdürlüğü, davalılar adına oluşturulan tescil kaydının tahrif edilmek suretiyle ve üzerine yeniden kağıt yapıştırılarak Hazine adına tescil kaydı yazılmasının yolsuz tescil sonucunu doğurduğunu belirteler tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur....