"...Davalı yararına 13.01.1989 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek 230.000,00 ETL bedellidir İpoteğin imar uygulaması nedeniyle davalının malik olduğu taşınmazdan bir miktarının davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir .Bu nedenle imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç metrekare yer alındığı tespit edilerek ,kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir .Zira kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil kanundan kaynaklanan zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir..." (Yargıtay Kapatılan 14. Hukuk Dairesi'nin 26.10.2021 tarihli 2021/516 Esas, 2021/2339 Karar sayılı içtihadından alınmıştır.). "Davacı, kanuni ipoteğin terkinini talep ettiğinden, terkin halinde ödenecek bedel, ipotek bedelinin faizi ile birlikte ulaştığı değer değil, davacının taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturulabilmek için katılan 36 m2 yerin rayiç değeridir....
İpotek hakkı mevcut ve ileride doğması olası bir alacağı teminat altına alır. Alacak, sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin kaldırılmasını dava yolu ile talep edebilir. Somut olayda; ipotek 30755 ada 4 parsel üzerindeki 1 normal kat 10 numaralı mesken kaydına davalı yararına 13.06.2007 tarihinde "bila faizli 1. dereceden 1 yıl süreli" olarak konulmuştur. İpotek tesis tarihinde taşınmaz maliki davacıların murisi Hasan Çevikel'dir ve onun davalıdan almış olduğu borç karşılığında ipotek tesis edilmiştir. Az yukarıda sözü edildiği üzere ipotek tesisinden amaç, bir alacağın teminat altına alınması, bunun ipotek konusu taşınmaz değerinden sağlanmasıdır. İpotek kişisel bir borç için veya üçüncü bir kişinin borcunu taahhüt için kurulabileceği gibi bu borcun ipoteğin tesisi sırasında mevcut olması da gerekmez. Olayda; davacılar murisi ile davalı arasında tesis edilen 13.06.2007 tarihli ipotek işlemi geçerlidir....
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; mahkemece ipotek akit tablosu ait olan müdürlükten getirtilmemiş ise de, ipoteğin davacılara yapılan satıştan kalan alacağın teminatı olmak üzere tesis edildiği anlaşılmaktadır. ./.. 2009/9994-12888 -2- Davalılar, ipotek bedelinin ödenmediğini savunduğundan davacılar ise davalılara çek keşide edildiğini ve çeklerin alınarak ipotek bedelini elden ödediklerini iddia ettiklerinden bu iddiayı ispat yükü davacılara düşer....
Dereceden ve 10 yıl süreli ipotek tescili yapıldığını, Taşınmaz üzerindeki ipoteğin 10 yıl süreli olduğunu ve 28/06/1973 tarihinde ipotek süresinin sona erdiğini, lehine ipotek tesis edilen Şukufe Şaştım hakkında ulaşabilecekleri hiç bir bilginin olmadığın, kendisinin hayatta olma ihtimalinin çok düşük olduğunu, vefat etti ise mirasçılarına ulaşmasının mümkün olmadığını, aradan geçen 55 yıldan sonra ipotek ilgilisine hiç bir menfaat sağlamadığını, süresinin sona ermiş olması nediniyle de ipoteğin maddi hükmü kalmadığını yalnızca şeklen tapu sicilinde varlığını sürdürdüğünü, rehin alacaklısının sadece adı ve soyadının bilgileri dahilinde olduğunu, bu davada ipotek alacaklısına husumet yöneltmesinin mümkün omadığından T6 zorunlu olarak taraf olarak gösterildiğini, bu nedenlerle taşınmaz üzerinde şeklen mevcut ipoteğin tapu sicilinden terkin edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
bir dava konusu olduğundan iş bu davayı mahkememizde ikame etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalı banka tarafından tesis edilen ipoteğin fekkinin gerektiğini, zira, TMK. m.1024/II uyarınca hukukî sebebi bulunmayan, geçersiz bir hukukî sebebe dayanan veya usulüne göre yapılmayan her türlü tescilin yolsuz olduğunu, Erzurum 3....
un maliki olduğu taşınmaz üzerine ipotek tesis edileceğinin kararlaştırıldığını, Sözleşme akdedilmesi ve ipotek tesisi sonrasında ise taraflar arasında bir fesih anlaşması yapıldığını ve bu anlaşma ile şirket yetkilisi ... adına kayıtlı taşınmaz üzerine tesis edilmiş olan ipoteğin müvekkili şirket tarafından kaldırılacağı hususunda mutabık kalındığını, Ancak davacı taraf, müvekkili şirketin bu işlemi yapmasına fırsat tanımadan, yazılı bildirimde dahi bulunmadan kötüniyetli olarak huzurda görülen işbu ipotek fekki davasını ikame ettiğini, bu nedenle, haksız ve kötüniyetli olarak açılan işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Huzurda görülen dava ipoteğin fekki davasıdır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu Beylikdüzü Tapu Sicil Müdürlüğü'nden gelen yazı cevabında dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin 27/05/2022 tarihinde terkin edildiği anlaşılmaktadır....
Hizmetlerde bulunup bulunmadığının sorulmasını, bu nedenlerle dava konusu parselin tapu kaydındaki davalılar lehine tesis olunan kanuni ipotek bedellerinin tespiti ile mahkeme veznesine bloke etmeleri ve ipoteğin terkinine karar verilmesi için açılan davada, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, verilen karar usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu, şöyle ki; dava konusu Kayseri ili, Kocasinan İlçesi, Yeşil Mahalle, 3574 ada, 7 parsel sayılı taşınmazda davalılardan T4 lehine 11/05/2005 tarihli ve 630.000.000,00 ETL bedelli, diğer davalı T7 lehine 11/05/2005 tarih ve 980.000.000,00 ETL bedelli kanuni ipotek kurulduğunu, İpoteğin kaldırılması için kanuni şartlar oluşmadığını, gayrimenkulün üzerindeki ipotek bedelinin düşük hesaplandığını, davacının davasının reddinin gerektiğini, ayrıca ipotek sınırlı bir ayni hak olması ve taşınmaz üzerindeki Hazine lehine konulan ipoteğin 2981 sayılı İmar Kanunun 10/b maddesi uyarınca tesis edilmesi nedeniyle vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini...
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK'nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava ipotek bedelinin arttırılması talebine ilişkindir. İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır. Alacak sona erdiği halde, alacaklı, terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yoluyla isteyebilir. Kuşkusuz kurulan ipoteğin temelini, ipotek akit tablosu teşkil eder. "Davacı, kanuni ipoteğin terkinini talep ettiğinden, terkin halinde ödenecek bedel, ipotek bedelinin faizi ile birlikte ulaştığı değer değil, davacının taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturulabilmek için katılan 33 m2 yerin rayiç değeridir....
Davacı vekili, dava konusu 260 m2 alanlı 1061 ada 20 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu 14.07.1986 tarihinde müvekkili adına tescil edildiğini, aynı tarihte tapu kaydı üzerinde taşınmazın 74 m2’lik kısmı için davalı ... lehine 148.000 ETL bedelli imar ipoteği tesis edildiğini, müvekkilince ipotek bedelinin tamamının ödenmiş olup bu hususta davalı ... tarafından ilgili tapu müdürlüğüne 18.02.1999 tarihinde yazılan müzekkerede, ipotek bedelinin tamamen ödenmiş olduğu belirtilerek, ipoteğin terkin edilmesinin istenmesine rağmen tapu müdürlüğünce ipoteğin kaldırılmadığını, bunun üzerine davalı belediyeye yapılan başvuruda ipotek bedelinin ödendiğine dair 5 adet ödeme makbuzunun da sunulmuş olduğunu, ancak davalı belediyece, 18.02.1999 tarihinde yapılan ödemeye ilişkin bir dekont ibraz edilmediğinden bahisle ipoteğin terkini talebinin kabul edilmediğini ileri sürerek müvekkiline ait taşınmaz üzerinde davalı lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Müracaat edilmediği takdirde zemin sahibi lehine Kanuni ipotek tesis edilir.” hükmü öngörülmüştür. Kanunda ... sahibinin başvurusu için bir süre tanınmamıştır. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 1477 sayılı genelgesi uyarınca ... sahibinin makul bir sürede başvurusu olmadığı taktirde hesaplanacak zemin bedeli üzerinden “örfü belde” hakkı sahibi yararına kanuni ipotek tesis edilerek kütük sahifesi üzerindeki örfü belde kayıtlarının res’en terkin edileceği öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 3194 sayılı imar Kanununun geçici 5.maddesi uyarınca tesis edilen kanuni ipotek bedeli miktarına ilişkindir....