İpoteğin terkin sebebi ne olursa olsun yasalarda ipoteğin on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra veya ipotek süresinin bitmiş olması nedeniyle kaldırılacağına ilişkin özel bir hüküm de yoktur. Şeklen süre bitimi nedeniyle ipoteğin yolsuz hale geldiğinin kabulü de mümkün değildir (Yargıtay 14. HD'nin 08/05/2018 tarih, 2015/14103 esas, 2018/3557 karar sayılı ilamı). Somut olayda, takip tarihi itibarı ile takibe konu taşınmazın tapu kaydında ipotek mevcut olup terkin edilmediği sürece geçerliliğini sürdüreceğinden süreli ipotekte sürenin sona ermesi nedeniyle takibin iptaline yönelik şikayet ve istinaf nedeni yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yolsuz olarak tapudan terkin edilen taşınmazın davacı adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, yolsuz olarak tapudan terkin edilen taşınmazın davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı yasal gerekçelere göre konusu kalmayan davada karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalıların tapudaki ayni hak kazanımlarının yolsuz tescile dayandığı, TMK madde 1024 "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz." hükmü gereğince iyiniyetli olmayan davalıların yolsuz tescile dayalı olarak hak iddia edemeyecekleri kanaatine varıldığından davanın kabulüne dava konusu Osmaniye ili, Hasanbeyli ilçesi, Hasanbeyli Köyü, 182 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davalı T3 adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacı T1 adına 25/11/2015 tarihli 892 yevmiye numaralı yolsuz tescil işleminden önceki haliyle tapuya kayıt ve tesciline ve davalı Ziraat Bankası lehine 16/12/2015 tarih ve 945 yevmiye numarası ile tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına, yönelik karar verilmiştir....
Davalı ipoteğin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle kaldırılması talebinin reddine, ipotek bedelinin faizi ile birlikte hesaplanarak ödenmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi tarafından hesaplanan 2,66 TL ipotek bedelinin depo edilmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir . Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Davada kanuni ipoteğin terkini talep edildiğinden, terkin halinde ödenecek bedel davacının taşınmazına davalıya ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için kaç metrekare yer eklenmiş ise o miktardaki yerin dava tarihindeki rayiç değeri belirlenerek bu bedelin depo ettirilmesinden sonra ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir. Somut olayda, mahkemece keşif yapılmaksızın dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de dosyaya ibraz edilen 08.04.2014 tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır....
Tapu Müdürlüğü'nün cevabi yazısında ise ... numaralı bağımsız bölüm nolu taşınmazın tapu kaydının dosyamız arasına gönderildiği, tapu kayıtları incelendiğinde bu taşınmaz üzerinde ipotek kaydı bulunduğu, ipotek kaydında alacaklının... İthalat İhracat Anonim Şirketi, borçluların ise davacılar ..., ..., ..., ... olduğu, söz konusu ipoteğin ... tarihinde tesis edildiği anlaşılmıştır. Davacılar dava dilekçesinde ipotek bedelini icra dosyasına yatırmak istediklerini, ancak ipotek alacaklısı olan... İthalat İhracat Anonim Şirketi'nin ticaret sicilden terkin edilmesi nedeniyle ipotek bedelinin ödenemediğini bildirerek ipoteğin fekki işlemlerinin yapılabilmesi amacıyla ek tasfiye suretiyle şirketin ihyasını talep ettikleri anlaşılmıştır. ... Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama İthalat İhracat Anonim Şirketi'nin ... tarihinde TTK Geçici 7. madde kapsamında ticaret sicilinden re'sen terkin edildiği, ihyası talep edilen......
DAVA Şikayet eden alacaklı vekili dilekçesinde; 180520 ada 4 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 1966 yılında bir yıl süreli ipotek tesis edildiğini, taşınmaz üzerinde süreli ipotek bulunması halinde otuz gün içerisinde 150/c şerhi konulmazsa ipoteğin malikin talebi ile Tapu Müdürlüğünce terkin edileceğini yine alacağın sona ermesi halinin de ipoteğin terkin edilmesi sebeplerinden biri olduğunu, icra dosyasında 1966 yılında bir yıl olarak tesis edilen süreli ipotek bakımından alacaklı ve taşınmaz maliki tarafından terkin talebinde bulunulmadığını, 01.01.2020 tarihinden itibaren otuz gün içinde 150/c şerhi tapuya işlenmediğini ileri sürerek ipoteğin fekki talebinin reddine dair 17.03.2021 tarihli müdürlük işleminin iptalini ve İcra Müdürlüğünce tarafına ipoteğin terkini için Tapu Müdürlüğüne taşınmaz maliki adına başvurma yetkisi verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Cevap dilekçesi verilmemiştir. III....
Davacı vekili, mülkiyeti davalılara ait 17622 parsel sayılı taşınmazda müvekkili lehine ipotek tesis edildiğini, tesis edilen bu ipotek bedellerinin ödenmediğini fakat ipoteklerin usulsüz olarak terkin edildiğini, davacı Belediyeye ait 97.800,00 TL, ıslah ile 158.925,00 TL ipotek alacağının yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, ortaya çıkacak değerlerin taşınmazın karşılığı olarak tesis edilen ipotek bedelinin rayiç değerini ve oluşan kamu zararını karşılamaz ise davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tescilini istemiştir. 2. CEVAP 2.1....
Tüm dosya kapsamına göre, dava tarihi itibariyle güncellenmiş ipotek bedeli bilirkişilere hesaplattırılmış, güncellenen ipotek bedelinin davalılardan dava tarihi itibariyle işlemiş yasal faiziyle tahsilinden sonra tapu kaydında bulunan ipoteğin tapudan terkinine..." şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davalılar avukatı tarafından verilen 20.08.2020 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; "...1)Öncelikle belirtmek isteyeceğimiz husus 22.11.2018 tarihinde bekletici mesele yapılan İzmir 4. İdare Mahkemesi'nin 2018/1529 E. dosyasının kararının kesinleşmesi beklenmeden işbu davada karar verilmiş olması, bu nedenle İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/552E.-2020/122K. sayılı kararın taşıdığı hukuka aykırılıktır. Söz konusu uyuşmazlığa ilişkin ipotek kanuni ipotek olup söz konusu ipoteğin, ipotek sözleşmesi gibi değerlendirilmesi mümkün değildir. İşbu yargılamanın konusu kanuni ipotektir. Kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlemdir....
Maddenin lafzından ipoteğin terkin ile sona ereceği sonucu çıkarılmıştır. Tapuya terkin ve tescile ilişkin maddeler yapıları gereği geniş yoruma müsait değildir. Dolayısıyla lafzi yorum yapılarak bu sonuca kolaylıkla ulaşılabilir. Kaldı ki; ayni hakların sicil dışında sona ermesi yahut kazanılması mümkün ise de; bunun üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi ancak tapu siciline tescil yahut terkin yolu ile mümkündür. Davalı bankanın kullandırmış olduğu rotatif kredilerin teminatını teşkil eden ipotek, dava dışı tüzel kişi şirket lehine verilmiştir. Bankanın terkin edilmeyen bir ipoteğin varlığına güvenerek kredi kullandırması mümkündür. Eğer borcun sona erdiği tarihte davacı ... ipoteğin terkinini bankadan talep etse idi, TMK 884. Madde uyarınca bankanın bunu reddetme olanağı bulunmayacak, (reddetse dahi dava yolu ile ipoteğin terkini sağlanabilecek) ve ileride kullandıracağı kredileri de bu ipoteğin varlığına güvenmeyerek daraltabilecekti....
Yukarıda belirtilen açıklama ve içtihatlara göre ipotek bedelinin uyarlanması talebi içeriğinden tahsil talebinin bulunduğu, ipotek akdinin karma sözleşmelerden olup tek taraflı terkin edilemeyeceği ,borçlu malik tarafından takbis ortamında TST 52 maddesi uyarınca talep üzerine şerh olmayıp, karşılıklı olarak terkin edilmesinin ve tapu kaydına ve ve kütük sayfasına ipotek terkinin karşılıklı olarak terkini ile kaldırılması gerektiği, ipoteğin süresiz faizli olduğu, ipotek terkin edilse de uyarlama yapılmasının gerektiği anlaşılmakla mahkemece belirtilen nedenlerle uyarlama sonucunca terkin edilmesi gerektiği anlaşılmakla verilen karar usul ve yasaya aykırı olmakla davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- a-6 bendi uyarınca kabul edilip kararın kaldırılması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....