İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 27.04.2007 günlü resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin bazı koşullarla kurulduğu, taraf1arca bu koşullar yerine getirildiği takdirde ipotek aktinin geçerli olacağının kararlaştırıldığı görülmektedir. Gerçekten, ipotek akit tablosunda ipoteğin davalı şirketten alınacak 5000 ton kömür bedeli ve ... Kömür Firmasına ait çeklerin davacıya iadesi koşulu ile kurulduğu yazılıdır. Borçlar Kanununun 149. maddesi uyarınca bir aktin varlığı ileride tahakkuk edecek bir hadiseye bağlı olarak kurulabilir....
Davada kanuni ipoteğin terkini talep edildiğinden, terkin halinde ödenecek bedel davacının taşınmazına davalıya ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için kaç metrekare yer eklenmiş ise o miktardaki yerin dava tarihindeki rayiç değeridir. Belirlenecek bu bedelin depo ettirilmesinden sonra ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir. Somut olayda, mahkemece bilirkişiye tespit ettirilen ipotek bedelinin verilen kesin süre içerisinde mahkeme veznesine depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de bilirkişi raporunun usulünce yapılan bir keşfe dayanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak taşınmazın bulunduğu mevkideki emsal değerler gözetilmek suretiyle tapu kaydında 1.400,00 TL olarak belirtilen ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç değerini yeniden belirlemek ve bu bedeli depo ettirmek olmalıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2022 NUMARASI : 2017/3 ESAS, 2022/164 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (Terkin İstemli) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul ili Esenler ilçesi Ferhatpaşa deresi 4 pafta 4010 parselde kayıtlı taşınmazın hissedarı olan davacıların babası müteveffa Ahmet Aydın ve diğer hissadarların Satış parasından kalan alacakları için 08/06/1973 tarihinde tapuya kanuni ipotek konulduğunu,o tarihteki satış parasından arta kalan rakamın 6.200 TL olduğunu, davacıların kanuni ipotek alacaklısı müteveffa babasının o senelerdeki hastalığını ve büyük problemleri nedeniyle kanuni ipotek bedelinin tahsiline ömrünün yetmediğini , borçlularda bu bedeli süresi içerisinde ödemek için bir girişimde bulunmadığını, taşınmazı bilahare bu ipotekle yükümlü olarak ve bu ipoteği bile bile satın alan yeni malik davalıların ,yıllar sonra Bakırköy 11 İcra Müdürlüğünün 2013/13628...
Bankası A.Ş. lehine ipotek tesis edildiğini ileri sürerek ihtiyati tedbir kararından sonra yapılan bu işlemlerin iptali ile taşınmazların eski hale getirilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, mahkemece taşınmazın tapu kaydındaki 20.06.2006 tarihli ve 5444 yevmiye numaralı ipoteğin fekkine, tevhit, ifraz ve yola terkin işlemleri de idari bir işlem olduğundan Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın ise görev yönünden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve davalılardan ... ... ... ile T.C. ... Bankası A.Ş. temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 1025. maddesi uyarınca tapu kaydında yapılan işlemlerin yolsuz olduğu iddiasına dayalı düzeltme isteğine ilişkindir. Bilindiği gibi, bir ayni hak tapuya yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ise bunun düzeltilmesini, ayni hakkı zedelenen kişi isteyebileceği gibi tapu memuru da re’sen hakime başvurarak isteyebilir....
Davalılar vekili, ipotekli kısmın rayiç değerinin depo edilmesi halinde ipoteğin terkin edilebileceğini, bu anlamda taşınmazın ilk maliki ile sonraki maliki arasında bir ayrım bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 1,00 Türk Lirası depo edilmek suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Bu gibi davalarda, davanın değerini lehlerine kanuni ipotek tesis edilen kişilerden alınan taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri belirler. Zira, tarafların iradesi dışında yapılan imar uygulaması sonucu tesis edilen ipoteğin kaldırılması ancak belirlenecek bu rayiç değerin ödenmesi halinde mümkündür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 10/07/2020 tarih ve 2020/61 Esas, 2020/181 Karar sayılı kararında özetle; davacı taraf taşınmazın tapu kaydına belediye lehine tesis edilen ipoteğin güncellenmesini talep etmiş ise de; mevcut hali ile ipoteğin kesin borç (karz) ipoteği niteliğinde olup TMK 875.maddesi kapsamında kaldığı, alacaklının ipotek sözleşmesinde belirtilen ana para ve fer'ileri olan miktarla sınırlı olarak talepte bulunabileceği, bunun dışında ipotek bedelinin bir uyarlama imkanının bulunmadığı, davada davacının ipotek bedelinin tahsili veya ipoteğin terkinine yönelik bir talepte bulunmadığı, eda davası açma imkanı varken veya ipoteğin paraya dönüştürülmesi yolu ile icra takibine geçme imkanı bulunduğu halde sadece tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı, ipotekli taşınmaz üzerinde İİK 150/c maddesinde açıklanan şerhin konulmamış olduğu, yasada belirtilen sürenin de dolduğu halde tapu maliki tarafından bir başvuruda bulunulmadığı, kaldı ki...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; Taşınmazların 2981 sayılı Kanunu'nun 10/b maddesi uyarınca oluşan kadastro parseli olduğu, dava konusu taşınmazlardaki uygulamanın 10/01/1995 tarihinde kesinleştiği, yine bu kanun kapsamında taşınmazlar üzerinde davacı lehine bedele dönüştürmek suretiyle kanuni ipotek tesis edildiği, 2879 ada, 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı lehine tesis edilen kanuni ipotek bedeline esas arsa m2'sinin 60,00 m2 olduğu ancak bu kanuni ipoteğin davacının 27/05/2019 tarih ve 20056 yevmiye numaralı tescil istem belgesi ile Melikgazi Tapu Müdürlüğü'ne başvurarak ipoteğin bedelini alması sebebiyle terkin talebi doğrultusunda ipoteğin kaldırılmış olduğu, ipoteğin terkin edilmiş olması nedeniyle davalılardan T3 yönünden karar verilmesine yer olmadığına, aynı yer 2880 ada, 17 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı lehine tesis edilen kanuni ipotek bedeline esas arsa m2 'sinin 49,00 m2 olduğu, taşınmaz üzerindeki kanuni ipoteğin 250/382 hissesinin...
Hükmü, davalı kayyum temyiz etmiştir. 67 sayılı parselin 11.05.2005 tarihinde yapılan imar çalışmaları sırasında paylı olarak davacılar adına tescil edildiği, davalı ... ve ... yararına da kanuni ipotek tesis edildiği görülmektedir. Davacılar, kanuni ipoteğin terkinini talep ettiklerinden, terkin halinde ödenecek bedel ipotek tutarının güncelleştirilmiş değeri değil, davacıların taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturulabilmek için kaç metrekare yer katıldı ise onun dava tarihindeki rayiç değeridir. Mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişi incelemesi yaptırılarak dosyada mevcut imar belgelerinden yararlanarak davalıların parselinden davacı parseline giden taşınmaz miktarını metrekare olarak hesaplamak, bunun dava tarihindeki rayiç değerini bulmak, bu bedeli depo ettirmek olmalıdır. Değinilen yönün gözardı edilmesi doğru olmadığından, karar bozulmalıdır....
Müdürlüğü'nce, dava konusu ... köyü, 272 ada, 1 parsel sayılı taşınmaza .... lehine 13.06.2006 tarih ve 7192 yevmiye numarasıyla konulan ipoteğin terkin edildiği bildirilmiştir.Anılan Tapu Müdürlüğü'nden, ipoteğin terkin edilmesinden önce düzenlenen ipotek akit tablosu ile ipoteğin terkinine dayanak başvuru evrakları da dahil tüm bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin celbi ile dosyaya eklenmesi, 2-...Şubesi'nden, ...köyü, 272 ada, 1 parsel üzerine 13.06.2006 tarih ve 7192 yevmiye numarasıyla konulan ipoteğin terkin edilme sebebi, ipoteğe konu borcun bankaya ödenip ödenmediği, ödenmiş ise kim tarafından ödendiğinin sorularak, yazı cevabının dosyaya konulması, 3-Dava konusu ipoteğin terkin sebebinin taraf vekillerinden sorularak, ipotek konusu borcun kime ödendiği hususlarında açıklamalı dilekçe alınarak dosyaya eklenmesi, İçin dosyanın ikinci kez geri çevrilmesi gerekmiştir....
Ayrıca, ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiğinden, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteği olduğu anlaşılmaktadır. İpotek resmi akit tablosundan da anlaşıldığı gibi ipotek tesis nedeni dava dışı yüklenici ile davacı arsa malikleri arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmamaktadır. Taraflar arasındaki anılan sözleşme yüklenicinin edimini yerine getirmemesi nedeniyle feshedilmiş ise de ipotek bu sözleşmeye dayanılarak tesis edilmediğinden ipoteğin hukuki dayanağının kalmadığından sözedilemez. Davalı kooperatifin taşınmazın davalı Sadık adına kayıtlı bulunduğu sırada ve tescile yönelik dava açılmadan önce ipotek tesis ettirdiğinden TMK'nın 1023. maddesi gereği iyiniyetli olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla davalı kooperatif iyiniyetli olduğundan ipoteğin yolsuz olarak tescil edildiği söylenemez....