İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. İncelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin 2.500.00 TL. için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır....
BB bölümler üzerinde münferit ipotek bulunduğunu, davacının müşterek ipoteğe konu edildiği iddiasıyla ipoteğin fekkini talep ettiği taşınmazlardan ... adına kayıtlı,..... işyeri, ... adına kayıtlı, .... blok bb işyeri nitelikli taşınmazların müşterek ipoteğin konusunu teşkil etmediğini, söz konusu taşınmazlardan B blok 59 ve 62 bağımsız bölümün ... tarihli ipotek belgesi resmi senedinde yer almadığı, bu taşınmazlara ayrı ayrı ... tarihli ipotek belgesi ve resmi senetlerle münferit ipotek tesis edildiğini, A blok 20 bağımsız bölüm üzerindeki... tarihli ipoteğin ise fek edildiğini ve .. tarihinde münferit ipotek kurulduğunun ipotek belgesinden anlaşılacağını, söz konusu ipotek fekkinin ... yılında yapıldığını, kredi sözleşme şartlarının ihlal edilmesi nedeniyle adı geçen borçluya, kefillerine ve davacı ipotek veren şahıslara ... hesap kat ihtarnamesi tebliğ edildiğini, ipotek tesis işleminin ... yılında yapılmış olması ve...yılına kadar ipoteğin geçersizliğine ilişkin herhangi bir talep,...
Davalı T12 vekili cevap dilekçesinde;davacılar ipoteğin süreli değil, kesin bir borç ipoteği olduğunu ileri sürdüğünü, ipoteğin süreli olarak tesis edilmesinin farklı bir husus olduğunu ve bir ipoteğin hem kesin borç hem de süreli ipotek olmasının mümkün olmadığını,tapu kütüklerinde de 12 aylık sürenin tapu kütüğünde gayrimenkul rehin hakları sütununda açıkça yer aldığını, dava konusu ipoteğin sona erme süresinin sona ermesi değil TMK.883.e 04/07/2019 tarihinde eklenen fıkra uyarınca terkin işlemi neticesinde gerçekleştirilebileceğini bildirerek terkin işleminin kaldırılarak ipoteğin yeniden tesisi yönündeki hukuki dayanaktan yoksun olan taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davayı Yapı Kredi Bankası A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme huzurunda açılmış olan dava ipoteğin terkini talepli olup, davaya konu taşınmazların aynına ilişkin olduğunu, taşınmazın aynına ilişkin davalarda, dava değerinin ipotek bedeli üzerinden belirlenmesi yasa gereği olup davanın değeri ipotek miktarı olduğundan, bu bedel üzerinden nispi harç yatırılmadan müteakip işlemlere devam edilemeyeceğini, bu nedenle yerel mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddine ilişkin kararın usul ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili banka tarafından tapuya tesis edilen ipoteğin 09/07/2015 tarihinden itibaren geçerlilik kazandığını, ipotek tesisinin üzerinden 4 sene geçtikten sonra Küçükçekmece 3....
Noterliği'nin 05.08.2019 tarih ve 21584 sayılı yevmiye numarası ile ipoteğin kaldırılması için davalı bankaya ihtarname gönderdiği, davalı bankanın söz konusu ihtarnameyi 20.08.2019 tarihinde tebliğ aldığı anlaşılmaktadır. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; Davacının davalı bankaya borcunu Mayıs 2019 tarihi itibariyle ödediği tarafların kabulündedir. Davalı banka 30,60.-TL ipotek fek harcının yatırılmaması nedeniyle ipoteğin kaldırılmadığı cevap dilekçesinde belirtmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre ipoteğin fekki için ödenmesi gereken harcın mükellefi ipoteğin fekkinden yarar sağlayacak olan taşınmaz sahibidir....
Davalılardan ... ve ... vekili, ipoteğin 08.12.1993 yılında tesis edildiğini, ipotek kurulurken saptanan bedelin dava tarihi itibariyle parasal bir önemi kalmadığından, günün koşullarına ve rayiç değerine göre saptanıp ipotek bedelinin artırılması koşuluyla davacının talebinin değerlendirilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, ipotek bedellerinin güncelleştirilmesi suretiyle dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalılardan ... ve ... vekili temyiz etmiştir. Davacı, 08.12.1993 tarihinde tesis edilen kanuni ipoteğin terkinini talep ettiğinden, terkin halinde ödenecek bedel davacı taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için kaç metrekare yer katıldı ise onun dava tarihindeki rayiç değeri belirlenerek bu bedelin depo ettirilmesinden sonra ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir....
İcra Müdürlüğünün 2005/2630 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyasında temliken kısmen takip ve ipotek alacaklısı olunduğu, alacağın tamamı tahsil edilmeksizin takip konusu taşınmazlardaki ipoteğin fekkedildiği, terkin işleminin temliken ipotek alacaklısı davacının oluru alınmadan alacağın ve ipotek hakkının kısmen davacıya temlik edildiğine dair bilginin tapudan gizlenerek yapılmış olması nedeniyle iptali ve ipotek hakkının devam ettiğinin tespiti gerektiğinden bahisle 512.957,26 TL ana para, 38.661,52 TL faiz olmak üzere toplam 551.618,78 TL alacağın ana para üzerinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, İzmir .... .... ... Ada .... Parsel sayılı gayrimenkuldeki ipotek hakkının terkin edilmesine dair 29/01/2016 tarih 2889 yevmiye nolu terkin işlemi ile İzmir .... ... Mahallesi .... Ada .......
bedeli hangi kriterlere göre uyarladığını anlamanın mümkün olmadığını, müvekkillerinin ipotek borçlusu olmayıp ipotekli taşınmazı satın alan kişiler olduğunu ve davacı müvekkillerinin sorumluluğunun tapudaki ipotek miktarıyla sınırlı olduğunu belirterek 3 numaralı bağımsız bölüm başına düşen borç miktarının tespitini, bulunacak borç miktarının tayin edilecek tevdi mahalline depo edilerek ipotekle temin edilen alacak tutarı ödeneceğinden ipoteğin terkinini talep etmiştir....
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanununun 856.maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde, alacaklı terkin taahhüdüne rağmen, terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemece alacaklıya ödenmek üzere depo ettirilmelidir. Kuşkusuz, ipoteğin çerçevesini resmi senet çizer. İpotek alacaklısı aksine sözleşme hükmü yoksa sözleşme hilafına bu bedelin arttırılmasını isteyemez. Somut uyuşmazlıkta, 03.03.1955 tarihinde tesis edilen ipotek 193.409,19 TL için kurulmuştur....
hükme esas alması ve taraflarına mükerrer tahsilat yönünde hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirterek, taraflar arasında taşınmazın alım-satımından kaynaklı olarak kararlaştırılan "kanuni ipotek" ipotek türüne ve dolayısıyla ipotek resmi akit senedine, işbu dava konusu ile birebir aynı olan kanuni ipoteğin fekki- kanuni ipotek bedelinin arttırılması (uyarlanması)na dair, Yargıtay 14....