Arasında ("ERAS") genel kredi sözleşmesi imzalandığını, ERAS'a kullandırılan nakdi/gayrinakdi kredilerin teminatını teşkil etmek üzere müflis Banka lehine Mamak Tapu Müdürlüğü’nün 07.08.2012 tarih 26344 yevmiye nolu ipotek belgesi ile 6.000.000 TL bedelle ipotek tesis edildiğini, ERAS'ın kredi geri ödemelerinde temerrüde düşmüş olması sebebi ile hesapların kat edildiğini, kontrol sonucunda ipotek resmi senedinde yer alan dava konusu taşınmazların başka şahıslara devredildiği ve Banka lehine tesis edilen ipoteklerin haksız ve hukuksuz bir şekilde terkin edildiğinin anlaşıldığını, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde ipotek hakkının terkin edildiği saptanan taşınmazlardaki ipoteklere ilişkin olarak ipotek alacaklısı Müflis Bankaya ödeme yapılmadığını, ipoteklerin kaldırılması/terkini ve malik değişikliği ile ilgili olarak ipotek alacaklısı Müflis Bankaya hiçbir bildirim yapılmadığını, işlemlerin yapıldığı tarihte Müflis Eras Grup Yatırım A.Ş....
Dolayısıyla, ipoteğin yapıldığı tarihten itibaren kararlaştırılan tarihin dolması, ipoteğin terkini için hukuki bir neden değildir. Ayrıca, ipotekli alacağın ödendiğini ispat yükü ipotek borçlusuna düşer. İpotek alacağının ödendiğine dair dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş ipotek akit tablosunda kararlaştırılan bedelin 30.04.1999 tarihinden dava tarihine kadar kanuni gecikme faizi ile birlikte davalıya ödenmek üzere mahkeme veznesine depo ettirildiği takdirde dava kabul edilerek ipoteğin kaldırılmasına, aksi halde davanın reddine karar vermek olmalıdır. Mahkemece, bütün bu hususlar düşünülmeden ipotek akit tablosuna yanlış anlam verilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.09.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ltd.Şti., ipotek sözleşmesinin iradi olarak düzenlendiğini, senede karşı yapılan her türlü iddianın da senetle kanıtlanması gerektiğini, davacılara finansal sözleşme gereğince 2.850.000 Euro ödemede bulunulduğunu, ipotek bedeli ödenmeden ipoteğin terkininin istenemeyeceğini bildirmiştir. Mahkemece, davacılar lehine olan 3.650.000 Euro bedelli ikinci derecedeki ipoteğin Türk parası gösterilerek tesis edilmediği, bu tür bir ipoteğin Türk Medeni Kanununun 851.maddesi gereğince geçersiz olduğu ve geçersiz olan ipotek sözleşmesine dayanarak istemde bulunulamayacağından bahisle dava reddedilmiştir. Davacıların temyizi üzerine karar Dairemizin 05.07.2011 tarihli ilamıyla gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. Davacılar, karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir.Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 19.11.1998 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2022 NUMARASI : 2017/3 ESAS, 2022/164 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (Terkin İstemli) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul ili Esenler ilçesi Ferhatpaşa deresi 4 pafta 4010 parselde kayıtlı taşınmazın hissedarı olan davacıların babası müteveffa Ahmet Aydın ve diğer hissadarların Satış parasından kalan alacakları için 08/06/1973 tarihinde tapuya kanuni ipotek konulduğunu,o tarihteki satış parasından arta kalan rakamın 6.200 TL olduğunu, davacıların kanuni ipotek alacaklısı müteveffa babasının o senelerdeki hastalığını ve büyük problemleri nedeniyle kanuni ipotek bedelinin tahsiline ömrünün yetmediğini , borçlularda bu bedeli süresi içerisinde ödemek için bir girişimde bulunmadığını, taşınmazı bilahare bu ipotekle yükümlü olarak ve bu ipoteği bile bile satın alan yeni malik davalıların ,yıllar sonra Bakırköy 11 İcra Müdürlüğünün 2013/13628...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 10/07/2020 tarih ve 2020/61 Esas, 2020/181 Karar sayılı kararında özetle; davacı taraf taşınmazın tapu kaydına belediye lehine tesis edilen ipoteğin güncellenmesini talep etmiş ise de; mevcut hali ile ipoteğin kesin borç (karz) ipoteği niteliğinde olup TMK 875.maddesi kapsamında kaldığı, alacaklının ipotek sözleşmesinde belirtilen ana para ve fer'ileri olan miktarla sınırlı olarak talepte bulunabileceği, bunun dışında ipotek bedelinin bir uyarlama imkanının bulunmadığı, davada davacının ipotek bedelinin tahsili veya ipoteğin terkinine yönelik bir talepte bulunmadığı, eda davası açma imkanı varken veya ipoteğin paraya dönüştürülmesi yolu ile icra takibine geçme imkanı bulunduğu halde sadece tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı, ipotekli taşınmaz üzerinde İİK 150/c maddesinde açıklanan şerhin konulmamış olduğu, yasada belirtilen sürenin de dolduğu halde tapu maliki tarafından bir başvuruda bulunulmadığı, kaldı ki...
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Terkini talep edilen dava konusu ipotek imar uygulamasından kaynaklanmaktadır. İpoteğin 24.05.1991 tarihinde tescil ediliği, mahkemece yapılan araştırmalar neticesinde ipotek alacaklısı davalıya ulaşılamadığından Balıkesir İl Defterdarının kayyım olarak tayin ediliği, borcun ödendiğine dair yazılı delillerin dosyaya sunulmadığı, devamında rayiç bedelinin depo edilmesi sonucu mahkemece ipoteğin terkinine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Bankası A.Ş. lehine ipotek tesis edildiğini ileri sürerek ihtiyati tedbir kararından sonra yapılan bu işlemlerin iptali ile taşınmazların eski hale getirilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, mahkemece taşınmazın tapu kaydındaki 20.06.2006 tarihli ve 5444 yevmiye numaralı ipoteğin fekkine, tevhit, ifraz ve yola terkin işlemleri de idari bir işlem olduğundan Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın ise görev yönünden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve davalılardan ... ... ... ile T.C. ... Bankası A.Ş. temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 1025. maddesi uyarınca tapu kaydında yapılan işlemlerin yolsuz olduğu iddiasına dayalı düzeltme isteğine ilişkindir. Bilindiği gibi, bir ayni hak tapuya yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ise bunun düzeltilmesini, ayni hakkı zedelenen kişi isteyebileceği gibi tapu memuru da re’sen hakime başvurarak isteyebilir....
a 750.000,00 TL bedelle temlik ettiğini, tanık beyanlarının da bu durumu desteklediğini, satıştan elde edilen bedelin nerelere harcandığını gösterir belgeleri sunduğunu, İlk Derece Mahkemesinin doğru olarak diğer davalı ile arasında bir bağ bulunmadığını tespit ettiğini, ipoteğin ilk olarak 2012 yılında tesis edildiğini, dava konusu taşınmaz ile ilgili uyuşmazlık olduğunu eldeki dava ile öğrendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescili ile ipoteğin terkini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 Sayılı ... Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 ... maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır....
Hükmü, davalı kayyum temyiz etmiştir. 67 sayılı parselin 11.05.2005 tarihinde yapılan imar çalışmaları sırasında paylı olarak davacılar adına tescil edildiği, davalı ... ve ... yararına da kanuni ipotek tesis edildiği görülmektedir. Davacılar, kanuni ipoteğin terkinini talep ettiklerinden, terkin halinde ödenecek bedel ipotek tutarının güncelleştirilmiş değeri değil, davacıların taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturulabilmek için kaç metrekare yer katıldı ise onun dava tarihindeki rayiç değeridir. Mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişi incelemesi yaptırılarak dosyada mevcut imar belgelerinden yararlanarak davalıların parselinden davacı parseline giden taşınmaz miktarını metrekare olarak hesaplamak, bunun dava tarihindeki rayiç değerini bulmak, bu bedeli depo ettirmek olmalıdır. Değinilen yönün gözardı edilmesi doğru olmadığından, karar bozulmalıdır....