WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Davacı ..., davaya konu 381, 428 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar ... Gayrimenkul A.Ş adına kayıtlı iken kendilerine bedelsiz devrinin yapıldığını; ancak, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 14.05.2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile davaya konu 3 taşınmazın rızası hilafına, ... Gayrimenkul A.Ş’ye devredildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur....

    -KARAR- Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası olmazsa tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı . ... vekili ile dahili davalı ... vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....

      Davalı, yapılan düzeltme işleminin mevzuata uygun olduğunu, dava konusu taşınmazın 1932 yılında senetsizden davalı vakıf adına kayıt ve tescil edildiğini, 1954 yılında tapu kaydına dayalı olarak tescilinin yapıldığını bu tescil anında malik hanesinin hatalı olarak "vakıf idaresi" olarak kayıt ve tescil edildiğini, vakıflar idaresi adına hatalı dahi olsa bir tescilin bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın davalı vakıf adına tescil edilmesinin yolsuz tescil niteliğinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf etmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 2452 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının Gaziosmanpaşa Belediye encümeninin 18.12.1990 tarih 2054 sayılı kararı ile iptal edilerek davalı adına tescil edildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ve idari yargıda açılan dava bulunduğunu ileri sürerek tapunun iptali ile taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. 2981 Sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca yapılan idari işlemin iptali isteminin idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar, Dairece "... davanın, idari işlemin (encümen kararı) iptaline yönelik olmayıp, idari yargıda iptali halinde oluşacak yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu açıktır....

          Bilindiği gibi, tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. Hemen belirtmek gerekir ki; imar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Bu durumda; dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Öte yandan, sicil dayanağı idari işlem hukuki geçerliliğini koruduğu sürece, sicil kaydının dayanaksız olduğundan söz edilemeyeceği ve bu nedenle de tapu iptal ve tescil davasının dinlenemeyeceği tartışmasızdır. Somut olayda; davacıların miras bırakanı ... adına kayıtlı 1330 parsel sayılı taşınmaz, davalı ......

            Davacı ..., 30.11.2018 tarihinde taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğunu ve davalı adına yapılan satış işleminin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kamu düzeni gereği kabulü ile Savaştepe Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16.10.2019 tarihli ve 2018/299 Esas, 2019/125 Karar sayılı kararının, HMK'nin 353/(1)-b.2 maddesi gereğince kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına; davacının davasının reddine karar verilmiş ve iş bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 185(389) ada 456 parsel sayılı taşınmaz maliki davalıların isteği üzerine 24.10.2003 tarih, 554 sayılı ... kararı ile taşınmazın imar yasasına aykırı şekilde ifraz talepleri uygun bulunarak tapuya tesciline karar verildiğini, ancak bu ... kararının 27.05.2004 tarih, 193 sayılı ... kararı ile iptal edildiğini, tescilin yolsuz duruma düştüğünü ileri sürüp, kamuyaterki gereken kısımların tapusunun iptali ile bir kısmının yol ve park olarak tescilini, bir kısmının tescil harici bırakılmasını istemiştir. Davalılar ... ve ... idari işlemin iptali için... İdare Mahkemesinde dava açtıklarını, ifraz işleminin bir bütün olup kısmi iptalin mümkün olmadığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı Hazine vekili ve ... vekili ile ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşüldü; Dava idari yoldan Hazine adına tescil edilen taşınmazın kısmen tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir. Davacı ..., ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1971 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılıp 13.03.2013 tarihinde idari yoldan ... parsel numarası ile Hazine adına tescil edilen taşınmazın bir bölümü hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur....

                  Büyükşehir Belediyesi adına ihdas suretiyle tescil edilerek, adı geçen Belediyece yapılan imar uygulaması sonucunda da tamamının kamuda kullanılmak üzere terkin edildiğini, bilahare anılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmiş olup, böylece imar parsellerinin sicil kayıtlarının yolsuz tescil durumuna düştüklerini ileri sürerek tapu iptal ve Hazine adına tescil ile kayıtların eski hale iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, “dava konusu taşınmazın ... Belediyesi’nin 38 nolu imar uygulaması sonucu oluşturulmuş tescil harici alandan ihdas edilerek Hazine adına tescili yapılan yer olup, kadastro kök parseli olmadığı, 38 nolu imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve uygulamanın hükme yeterli ve elverişli olduğu söylenemeyeceği gibi, yapılan değerlendirme ve irdeleme de isabetsizdir....

                    İdaresi adına oluşturulan tescil kaydının, mahkemenin mülkiyet hakkına ilişkin hükmü olmaksızın, ... valiliğinin başvurusu üzerine ... Genel Müdürlüğü'nün İdari yazısı üzerine oluştuğu, ... adına tescil kaydının ise, ... İl ... İdaresi aleyhine açılan davada 04.11.1987 tarihinde kesinleşen kararla hükmen oluştuğu saptanmıştır. Bu durumda, idari kararla oluşan ilk tescil ile davacı vakfın taraf olmadığı mahkeme kararıyla oluşan tescil işlemlerinin, davacı vakıfı bağlamayacağı gözetildiğinde her iki işlemin yolsuz tescil niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda, çekişme konusu taşınmazın kadastrodan 24.05.1929 tarihinde ... vakfı adına tescil edildiği, ... kurucusunun ... milletinden ......

                      UYAP Entegrasyonu