Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tescil harici yol olarak bırakılan dava konusu taşınmazın davacıya ait 190 ada 6 parsel sayılı taşınmazla bütün olduğu, kadim yol olmadığı, davacı lehine eklemeli olarak zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki davacı, adına kayıtlı bulunan 190 ada 6 parsel sayılı taşınmazı, kadastro tespitinden sonra oluşan çapa göre (05.07.2012 tarihinde) kayıt malikleri olan ...,... ’dan kayden satın almış olup, satın aldığı hak çapla sınırlıdır. Buna göre davacının, çapa dayalı olarak satın aldığı taşınmazın sınırlarının daha geniş olduğundan bahisle açtığı davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... İlçesi, .... Mahallesi kadastro çalışma alanında adına tespit ve tescil edilen 134 ada 32 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün yol olarak tescil harici bırakıldığını öne sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Makemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; kadastro tespitinde yol olarak bırakılan 19.09.2011 tarihli fen bilirkişi raporunda kırmızı renge boyalı ve 726.00 metrekare olarak gösterilen bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Terk edilmiş dere yatakları, kayalık, taşlık, yol ve yol boşluğu gibi taşınmazlar ancak imar-ihya yolu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca iktisap edilebilirken; ham toprak, hali arazi, köy boşluğu gibi basit ameliye ile zilyet edilebilecek yerler ise aynı Yasa'nın 14. maddesi gereğince iktisap edilebilir. Somut olayda, çekişmeli taşınmaz bölümü kadastro sırasında çıkmaz yol olarak tescil harici bırakılmıştır. Yapılan keşif ve toplanan diğer tüm delillere göre, çekişmeli taşınmaz bölümü, davacılar tarafından yol olarak kullanılmış ve halen de aynı şekilde kullanılmaya devam edilmektedir. Taşınmazda yol olarak kullanılma dışında yürütülen başka türlü bir zilyetlik söz konusu değildir. Davacılar tarafından bu şekilde yürütülen zilyetlik ekonomik amaca uygun bir zilyetlik olarak kabul edilemez....

        Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne fen bilirkişisinin 06.10.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile kırmızı renkli boyalı olarak gösterilen ... tespitinde yol olarak bırakılan 53,05 metrekarelik kısmın davacıya ait ... Köyü 189 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmek sureti ile davacı ... ... adına 523,85 metrekare olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; TMK'nın 713/1. ve 3402 sayılı ... Kanunu’nun 14. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Davacı, ... çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün kadastrodan önceki zilyetliği de gözetilerek adına kayıt ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. TMK'nın 713/3. maddesi uyarınca bu nitelikteki davalarda Hazineye ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine husumet yöneltilmesi gerekmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... ve arkadaşları, kadastro sırasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tespit ve tescil edilen 133 ada 9 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün tescil harici bırakıldığını öne sürerek bu bölümün adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Korkuteli İlçesi Çıvgalar Köyü 109 ada 17 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında kendisine ait taşınmazda yol tashihine gidildiğini ileri sürerek 109 ada 17 parselin doğu kesiminden geçmekte olan köy yolunun iptaline ve adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili dava konusu taşınmazın öncesinde ve hâlen yol olduğunu, yeni açılmış bir yol olmadığını duruşmada alınan beyanında ifade etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., Bağlıca Köyü çalışma alanında bulunan ve kazandırıcı zamanaşımı süresince zilyetliğinde bulunduğu halde kadastro sırasında yol boşluğu olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş ; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazın yol olarak tescil harici bırakıldığı tarih ile davanın açıldığı tarih arasında zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına gerçekleşmediği gerekçesiyle hüküm kurulmuştur. Ne var ki, davacı, kadastrodan önceki hakka dayanarak dava açmış olduğundan varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır....

                Kısaca belirtmek gerekirse, kadastro harici bırakılan yer üzerinden geçit kurulamaz. Kaldı ki geçit davalarındaki amaç, yol ihtiyacı içinde bulunan bir taşınmazın, kesintisiz olarak genel yola ulaşımını sağlamaktır. Kadastro harici bırakılan yer, tapuya tescil edilmiş bir yer olmadığından bu şekilde kurulan geçitle kesintisizlik ilkesi de ihlal edilmiş olur. Bu durumda mahkemece, geçit davalarında uygulanan kesintisizlik ilkesi de göz önüne alınarak bilirkişiden ek rapor alınması; gerekirse mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle yeniden keşif yapılmak suretiyle davacıya ait taşınmazdan genel yola kadar kesintisiz bağlantı sağlanacak şekilde alternatifler belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, kesintisizlik ilkesine aykırı şekilde kadastro harici bırakılan yer üzerinden geçit hakkı kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

                  Mahkemece, ... sırasında tespit harici bırakılan yer hakkında taşınmazın bulunduğu yörede ... çalışmalarının yapıldığı 2008 yılından davanın açıldığı 13.10.2014 tarihine kadar kadastrodan önceki nedene dayanarak dava açmak için aranan makul sürenin aşıldığı, tespit sonrası neden için ise dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına ve davanın niteliğine uygun düşmemektedir. Davacı, adına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün tescil harici yol boşluğu olarak bırakıldığı iddiasıyla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açmıştır. ... tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı ......

                    dan satın aldığı ve özel yol olarak kullandığı bölümün genel yol olarak tescil harici bırakıldığı iddiasına dayanarak, bu bölümün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece 2008 yılında kesinleşen kadastro çalışmaları ile taşınmazın tescil harici bırakıldığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık sürenin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Davacı, kadastro öncesi nedene dayanarak dava açmıştır. Gerek Kadastro Kanununda ve gerekse de diğer yasalarımızda, hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden tespit öncesi hakka dayanarak dava açma hakkını süreyle sınırlayan bir düzenleme bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu