Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4 maddesi gereğince yapılın ve 13.09.2006 – 13.10.2006 tarihleri arasında kısmi ilana çıkarılarak kesinleşen orman sınırlandırılması vardır. Mahkemece davanın kabulü yolunda hüküm kurulmuşu ise de; açılan dava Medeni Yasanın 713. maddesi gereğince tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın tapu siciline kaydı amacıyla açılan tescil davasıdır. Medeni Yasanın 713. maddesi gereğince tescil davalarında husumet, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi ile birlikte taşınmaz köy sınırları içerisinde ise köy tüzelkişiliğine, belediye sınırları içerisinde ise ilgili belediye başkanlığına yöneltilmelidir. Somut olayda ise; yörede yapılan kadastro çalışmalarında yol niteliği ile tescil harici bırakılan taşınmazın tescili talep edildiğinden ve taşınmazların ... Kasabası ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında yol vasfı ile 53,49 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tespit harici bırakılmıştır. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri yasal hasımdır. Somut olayda; dava konusu yerin Çevrekavak Köyünde bulunması nedeniyle Hazine yanında, Köy Tüzel Kişiliğine de husumet yöneltilmesi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında yol vasfı ile 350,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tespit harici bırakılmıştır. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri yasal hasımdır. Somut olayda; dava konusu yerin Şahinefendi Köyünde bulunması nedeniyle Hazine yanında, Köy Tüzel Kişiliğine de husumet yöneltilmesi gerekir....

        Davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile, dava, yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın tescili talebine ilişkin olup, mahkemece, Fen bilirkişi raporunda “B” ile gösterilen bölümün tesciline karar vermekle yetinilmesi gerekirken, talep ve lüzum olmaksızın davacı adına kayıtlı bulunan 126 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmesi isabetsiz ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; Hükmün 1. bendinin 2. fıkrasının hükümden çıkarılarak hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/01/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, davanın tapu iptal ve tescil davası olarak hak düşürücü süreye tabi olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, dava, davacı adına paylı olarak kayıtlı bulunan 121 ada 9 ve 122 ada 27 sayılı parsellerin arasında yol olmadığı halde kadastro tespitinde yol olarak bırakıldığı iddiasına dayanarak kadastro tespitinde yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkin tescil davasıdır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde, kadastro sırasında haklarında tutanak düzenlenen taşınmazlar yönünden, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkı 10 yıl ile sınırlanmış ise de, kadastro sırasında haklarında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan herhangi bir yasa hükmü bulunmamaktadır....

            Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümünün mera olmadığı, zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın adına tescili için dava açmıştır. TMK’nın 713/4. maddesinde kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazların mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla üç defa ilan olunacağı düzenlenmiş olmasına rağmen mahkemece ilanlar yapılmamıştır....

              Dava; 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerekir. Mahkemece yasal ilanlar yapılmadan yazılı olduğu şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davalılar adına 128 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının tapu kaydının iptali ve kadastro sırasında paftasında yol olarak bırakılan taşınmaz bölümü ile birlikte kendisine ait 127 ada 3 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, taşınmazın bulunduğu mahalde kadastro çalışmasının 2005 yılında kesinleştiği ve davacının çalışma sırasında taşınmazın yol olarak tespit dışı bırakılan bölüm yönünden makul süreyi geçirdikten sonra 2011 yılında dava açtığı; tapu iptali ve tescil davası yönünden ise davacının, çekişmeli 128 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların dava konusu ettiği kadastro tespitinden önce 20 yıllık zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....

                  Hükmüne uyulan Hukuk Genel Kurulu ilamında özetle; "Teknik bilirkişi raporuna ekli krokide (E) harfi ile gösterilen dava konusu yerin davacının dayandığı, tescil ilamı ile oluşan tapu kaydının haritası kapsamında kaldığı, ilamın Hazineyi bağlayacağı, taşınmazın bir bölümünün kadastro harici bırakılması ve bu bölümün fiilen yol olarak kullanılmasının mülkiyet belgesi niteliğindeki tapu kaydı karşısında önem ifade etmeyeceği; tescil ilamının lehdarı olan davacıların miras bırakanının, krokide (E) harfi ile gösterilen bölüm içinde kalan bir kısım yerin yol olarak kullanılması için Belediye’ye bıraktığı bu nedenle krokide (E) harfi ile gösterilen bölüm kapsamında yol olarak kullanılan kısım hariç 801 ada 2 parselin güneyindeki bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : TMK 713/1'e Dayalı Tescil (Kadastro Harici Bırakılan Yerlere İlişkin) KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; kadastro sırasında tapulama harici taşlık olarak bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkin olduğu, bu nedenle Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu