AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2015 NUMARASI : 2014/141-2015/110 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesi ile; ortak çocuk için ödenen 150.00.TL iştirak nafakası ile davacı için ödenen 200.00.TL yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek; iştirak nafakasının 400.00.TL'ye, yoksulluk nafakasının 500.00.TL'ye yükseltilmesine, artış oranı belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :10.12.2014 NUMARASI :Esas no:2014/358 Karar no:2014/490 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, kusur belirlemesi, velayete ilişkin düzenleme ve kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve çocuk için hükmedilen iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının velayete ve çocuk için hükmedilen iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yersizdir. 2-Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince: Mahkemece, bozmaya uyularak tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
Bu haliyle davalı-davacı erkeğin kadına yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 5 nolu bendinin yoksulluk nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı-davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Boşanma davalarında vekalet ücreti ve yargılama giderleri davanın kabul veya reddedilmesi durumuna göre takdir edilir. Boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki yoksulluk, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen veya tamamen kabul ya da reddi halinde de bunlar için ayrıca vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden, davalı lehine vekalet ücreti verilmemesi usul ve yasaya uygundur....
Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararının yanlış, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarının az olduğunu, aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının bu yönlerden kaldırılmasını istemiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile adı-sanı bilinmeyen bir kadının davalı kadını arayarak davacı erkekten çocuk aldırdığını söylemesinin, erkeğin bu eylemi gerçekleştirdiğine dair ispat sayılamayacağı, erkeğe güven sarsıcı davranış olarak yüklenemeyeceği, bu kusurlu davranışın erkeğin kusurlarından çıkartılması gerektiği, mahkemece belirlenen diğer kusurların sabit olduğu ve bu kusur belirlemesine göre tarafların eşit kusurlu olduğu, çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumları, evlilikte geçen süre göz önünde tutulduğunda, hakkaniyet ilkesi çerçevesinde yoksulluk nafakasının sürekli değil toplu olarak verilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle erkeğin kusur tespitine, yoksulluk nafakasına; kadının iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, kusur gerekçesinin düzeltilmesine, çocuk yararına aylık 800,00 TL iştirak nafakasına...
Kararın davalı kadın vekili tarafından eksik inceleme, kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı, yoksulluk nafakası ve manevî tazminat hükmedilmemesi yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından eksik inceleme, kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı, yoksulluk nafakası ve manevî tazminat hükmedilmemesi, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir....
günün sosyal-ekonomik koşullarına ve müşterek çocukların artan ihtiyaçlarına göre nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 300 TL'ye, iştirak nafakalarının ise ayrı ayrı 400'er TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, ancak ilk derece mahkemesince yoksulluk nafakasının iştirak nafakası olarak sehven yazıldığı, kadın için hükmolunan yoksulluk nafakası miktarının az olduğu anlaşılmakla, kadın yararına aylık 500,00TL yoksulluk nafakasına karar verilmiş olup, davacı-davalı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. Çocuk için tedbir-iştirak nafakası açısından: Müşterek çocuk lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davacı-davalı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Açıklanan nedenle, davacının yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davalarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 3-Davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Bundan ayrı olarak, mahiyeti itibariyle, davacı Didem için istenilen nafaka yardım nafakası; davacı Meltem için ise, yoksulluk nafakası olup; mahkemece, kararda nafakaların nitelikleri belirtilmemiştir....