çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve aylık 1.500,00 TL iştirak nafakası, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve bir defaya mahsus olmak üzere 30.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası ve kadın lehine 90.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL. manevî tazminatın erkekten tahsiline karar verilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında, kusur belirlemesinde ve gerekçede hata edilmediği, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ve çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi kapsamında ortak çocuk ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarlarında, ve 4721 sayılı Kanun'un 182 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarında, davacı kadının usulüne uygun yoksulluk nafakası talebi olmadığından, yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararda, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan...
Kadın lehine yoksulluk nafakası hükmedilmiş ise de ağır kusurlu olan kadın açısından yoksulluk nafakası koşullarının kusur unsuru itibariyle oluşmadığı, kadına yoksulluk nafakası takdir edilmesinin hatalı olduğu değerlendirilip, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinafı reddedilmiştir. Maddi ve manevi tazminatı düzenleyen TMK'nun 174/1- 2 maddelerindeki yasal tanım uyarınca ağır kusurlu bulunan eş lehine manevi tazminat koşulları oluşmaz. Tespit edilen kusur dağılımına göre kadının manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olup kadının lehine tazminata hükmedilmemesine yönelik istinafı reddedilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
kaldırılmasına, davacı-davalı kadının iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile, boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuğa harcanmak üzere aylık 400,00 TL iştirak nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı-davacı erkeğin kadına yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, davacı kadının yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 5 nolu bendinin yoksulluk nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı -davacı erkeğin, kadının boşanmanın feri niteliğindeki reddedilen talepleri yönünden vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine," karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı ... 09.01.2015 tarihli dilekçesiyle tarafların boşanmalarına, velayete ve ihtiyati tedbir talebine yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin boşanma hükmü, velayet ve ihtiyati tedbir yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı vekili Av. ... 09.01.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile maddi-manevi tazminat, tedbir-yoksulluk ve iştirak nafakaları talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davacı (kadın) yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası, müşterek çocukların yararına takdir edilen tedbir ve iştirak nafakaları yönünden bozulması gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/05/2014 NUMARASI : 2014/4-2014/591 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakası yönünden reddine, iştirak nafakası yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 18.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
Yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile birlikte tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindir ki; bilimsel öğretide, evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olduğu belirtilmektedir. (A. T.: Aile Hukuku 2. Cilt İstanbul 2002.8.294) Somut olayımızda, davalı kadın boşanma sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası bağlanmıştır.Boşanmadan sonra asgari ücret seviyesinde ücretle çalışmaya başlamıştır. Günümüz ekonomik koşullarında aldığı nafaka ile geçinmesi mümkün olmadığına göre; işe girip çalışması zorunluluk arz etmektedir....
İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... erkek vekili; kusur belirlenmesi, karşı davanın kabulü, kadın lehine hükmedilen tedbir ve süresiz yoksulluk nafakası, velâyet, iştirak nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2021 tarihli, 2020/121 Esas, 2021/1786 Karar sayılı kararıyla; davacı- davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı erkek tarafından kadının kabul edilen davası, tedbir ve yoksulluk nafakası ile miktarları, velâyet ve iştirak nafakası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. 2....
Bentteki iştirak nafakası hükmünün, 9. Bentteki yoksulluk nafakası hükmünün ve 10. Bentteki kadının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hükmün KALDIRILARAK, kaldırılan bu hükümlerin yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 7. Bentteki çocuk lehine verilen tedbir nafakası hükmünün 7- (a) bendi olarak, 9. Bentteki kadın lehine verilen tedbir nafakası hükmünün 9- (a) bendi olarak, 10....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların Antalya 3 Aile Mahkemesinin 2009/836 Esas 2010/1382 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın 10/02/2011 tarihinde kesinleştiğini, karar ile davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakası , müşterek çocuk Rafet Can lehine aylık 100,00 TL iştirak nafakası bağlandığını, Davacının Niğde Aile Mahkemesinin 2018/171 Esas 2018/737 Karar sayılı dosyasi ile nafaka arttırım davası açtığını, müvekkili için 400,00 TL yoksulluk nafakasına müşterek çocuk Alperen için aylık 200,00 TL iştirak nafakasına, müşterek çocuk Rafet Can Eren için aylık 250,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacının bu dava ile iyi niyetten yoksun ve çıkar amaçlı açıldığını, müvekkilinin özel bir şirkette şoför olarak çalıştığını, müvekkilinin çalışması karşılığında edinmiş olduğu para ile çocuklarının bakım ve giderlerinin her zaman karşılamakta olduğunu, ve karşılamaya devam edeceğini, müvekkilinin çocukları ile her görüşmesinde borç para bularak çocuklarına...