çocuğun nafakasını ödeme gücünün de olmadığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini istemiştir....
Dairemizce uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan incelemede; Davalı-karşı davacı Hatice Sarılar'ın maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası taleplerinin kısmen kabulü ile davalı- karşı davacı kadın yararına 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminat (TMK md. 174/2) ile aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuklar Şükran Sarıcalar ve Gülşen Naz Sarıcalar için aylık 400,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, kararın sair hususlara ilişkin bölümleri kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2020 NUMARASI : 2018/509 ESAS - 2020/412 KARAR DAVA KONUSU : İştirak ve Yoksulluk Nafakalarının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki İştirak ve Yoksulluk Nafakalarının Kaldırılması davası nedeniyle yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen, karara karşı davacı tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Uşak 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2014 NUMARASI : 2013/277-2014/546 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı ve ortak çocuk için ödenen 50.00'şer TL yoksulluk ve iştirak nafakasının yetersiz olduğunu ileri sürerek; nafakaların 750.00'şer TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi vermemiş, duruşmalara gelmemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, yoksulluk ve iştirak nafakalarının aylık 700.00'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, masrafların arttığını ,paranın alım gücünün azaldığını ileri sürerek aylık 250.00.- TL olan yoksulluk nafakasının 500.00.- TL ye, aylık 350.00.- TL olan iştirak nafakasının 700.00.- TL ye yükseltilmesine ve nafakaların her yıl artması için oran belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 11/03/2009 tarih 2009/83E-2209/155K sayılı ilamı ile boşandıklarını, protokol uyarınca Mahkemece aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak boşanma davasından sonra kendisinin ekonomik kriz sonucu işten çıkarıldığını ve nafakayı ödeyemeyecek duruma geldiğini, şu anda evli olduğunu ve bakmakla yükümlü bir çocuğunun bulunduğunu ileri sürerek daha evvel hükmedilen aylık 500 TL iştirak nafakanın kaldırılması, mümkün olmadığı takdirde 100 TL ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davacının daha evvel protokol ile müşterek çocuk lehine ödemeyi kabul ettiği nafakayı hiç ödemediğini, halen işsiz olmadığı ve kayıt dışı tekstil işi ile uğraştığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....
olduğunu, bu nedenlerle dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve her ay ödenmek üzere müşterek çocuk Gülbahar lehine 600 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep etmiştir....
Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, buna bağlı olarak aleyhe hükmedilen tazminat ve yoksulluk nafakasının hatalı olduğu, iştirak nafakası miktarının yüksek olduğu, ziynet alacağı davasının reddi gerektiği gerekçeleri ile kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminat ve yoksulluk nafakası ile iştirak nafakası miktarı ve ziynet alacağı davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2. Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî-manevî tazminat miktarlarının yetersiz olduğu gerekçeleri ile iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî-manevî tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
Bu iştirak nafakasının hükmedilmesi sırasında davalı kadın çalışmadığı için, müşterek çocuklar adına 250şer tl hükmedilmiştir. Mahkemenizce tarafların müşterek çocukları için hükmedilen iştirak nafakası olan 250'şer TL, davalı kadının işe girmesi ve davalı kadının çocuklarının ihtiyaçlarına iştirak etmesi açısından, ilk olarak; davacı müvekkil aleyhine verilen iştirak nafakalarının kaldırılmasına, Mahkemeniz aksi kanaatte ise müşterek çocuklar için 250'şer tl olan nafakanın daha düşük olarak belirlenmesi gerekmektedir. Davalı kadın lehine hükmedilen 450.-TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, Müşterek çocuklar Ebru AKGÖZ ile Melise AKGÖZ lehine hükmedilen 250'şer TL iştirak nafakasının kaldırılmasına, Mahkemeniz aksi kanaatte ise, daha düşük bir iştirak nafakası belirlenmesine, Yargılama giderleri ve Avukatlık vekalet ücretinin davalı aleyhine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK.nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatlar yönünden kabulü ile hükmün kaldırılması gerekmiştir. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca düzeltilmek suretiyle yeniden aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir....