Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılmasına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakası artış talebinin reddine, iştirak nafakası artış talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, TMK'nun 176/4.maddesine göre; yoksulluk nafakasında, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması yahut azaltılmasına karar verilebilir.Yasamızda yoksulluk tanımlanmamış ise de, yoksulluk durumunun ülkenin ekonomik ve sosyal koşullarına göre belirlenmesi gerekir....
.- 2010/61 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin davacıya verildiğini, müvekkili için aylık 175,00 TL yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuklar için aylık 125,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre zarfında çocukların ihtiyaçları ve masraflarının arttığını, takdir edilen nafakanın yetersiz kaldığını ileri sürerek, davacı için hükmedilen 175,00 TL yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye daha arttırılarak, müşterek çocuklar için hükmedilen 125,00'şer TL iştirak nafakasının 300,00'er TL 'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davacının boşandıktan sonra başka bir şahısla evlendiğini, kitap satarak geçimini sağladığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
davalının ekonomik durumundaki düzelme nedeniyle hükmedilen nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, aylık 150'şer TL'lik iştirak nafakalarının aylık 250'şer TL'ye; aylık 300 TL'lik yoksulluk nafakasının ise aylık 500 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....
olduğu, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalının iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesinin 13/07/2018 tarih, 2016/375 esas ve 2018/771 karar sayılı kararında, kadın için aylık 300,00 TL yoksulluk, çocuk Yunus için aylık 250,00 TL, Gülistan için aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, bu kararın kadın tarafından istinaf edilmediği ve koca yönünden kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, kadın için aylık 400,00 TL çocuklar için ayrı ayrı 300,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır....
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı kadının yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakası ile kadın yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ortak çocuklar yararına aylık 350,00’şer TL iştirak nafakası ile kadın yararına 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası yönlerinden temyiz edilmiştir. Davalı erkek tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığına göre ilk derece mahkemesince belirlenen kusur durumu ve kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası kararı davalı yönünden kesinleşmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2014 NUMARASI : 2013/526-2014/474 Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı-yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesi ile; nafakaların yetersiz olduğunu belirterek, aylık 400.00.- TL olan yoksulluk nafakasının 1.000.00.- TL ye, 300.00.- TL olan iştirak nafakasının 500.00.- TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; davanın reddini ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, mümkün değil ise her iki nafakanın indirilmesini istemiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı (k.davalı) vekili sair temyiz itirazları yerinde değildir.Taraflar arasında görülen boşanma davasında davacı kadının işsiz olması nedeniyle 150 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve kararın 29.07.2009 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ise 11.02.2011 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Sosyal ve ekonomik durum araştırması sonucunda davacı kadının SHÇEK'nda bakıcı anne olarak çalıştığı, aylık 900 TL maaş aldığı, davalının Jandarma Astsubay olarak görev yaptığı ve 2.196 TL maaş aldığı, evlendiği tesbit edilmiştir.Asıl davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, birleşen davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılması talep edilmektedir.4721 sayılı TMK.nun 175.maddesi gereğince “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.”...
Aile Mahkemesinin 26/07/2005 tarih 2004/468 Esas 2015/533 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuğun velayetinin tarafına verildiğini, müşterek çocuk için iştirak kendisi için yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre içerisinde takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakasının yeterli olmadığını belirterek, iştirak nafakasının aylık 700,00 TL'ye, yoksulluk nafakasının da aylık 800,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talep haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; iştirak nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası bağlanması talebinin ise boşanma dosyasında davacının yoksulluk nafakası talebinden vazgeçtiği gerekçe gösterilerek, reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı temyiz etmektedir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Ancak; taraflar, ...... ....Aile Mahkemesinin 2009/275 E.-2012/357 K.sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Yargılama esnasında davacı kadın “kendisiyle ilgili nafaka ve tazminat talebi olmadığını” beyan etmiş, mahkemece de; “Taraflar birbirinden nafaka ve tazminat talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine mahal olmadığına” hükmedilmiştir....
Toplanan delillerin değerlendirilmesi neticesinde; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü de dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ve ortak çocuk lehine hükmedileniştirak nafakasının miktarı uygundur. Bu sebeple Dairemizin 11.04.2018 tarih, 2016/15216 esas, 2018/4880 karar sayılı bozma ilamının 4. (yoksulluk nafakasına yönelik bozma)ve 5. (iştirak nafakasına yönelik bozma) bentlerinin kaldırılmasına, hükmün yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yönlerinden de onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere kadının karar düzeltme isteğinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 440-442. maddeleri gereğince kısmen KABULÜNE, yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple Dairemizin 11.04.2018 tarih, 2016/15216 esas, 2018/4880 karar sayılı bozma ilamının 4. (yoksulluk nafakasına yönelik bozma) ve 5....