Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm boşanma kararıyla hüküm altına alınan ve kesinleşen yoksulluk ve iştirak nafakalarının artışına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.10.2013 (Pzt.)...

    AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk-yardım-iştirak nafakalarının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Taraflara ait ... 5. Aile Mahkemesi'nin 2007/509 Esas- 2007/605Ksayılı boşanma dosyasının ve ... 3. Aile Mahkemesi'nin 2008/216 Esas sayılı dosyasının ilgisi nedeniyle iş bu dosyaya konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Maddi-manevi tazminatı ve miktarlarını, yoksulluk nafakasını, iştirak nafakalarının miktarlarını istinaf etmiştir. BOZMA ÖNCESİ İSTİNAF KARARI: A-) Davacı kadın vekilinin, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı ile maddi ve manevi tazminat miktarına yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davalı erkek vekilinin, kusura, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminata yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. TEMYİZ SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi ile iştirak nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilmiştir. YARGITAY İLAMI: Dairemiz kararı, Yargıtay 2....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatlar ve iştirak nafakalarının miktarı ile yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuklar lehine nafakaya, davacı kadın lehine tedbir nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, kadının yoksulluk nafakası talebi ise reddedilmiştir....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davalı ve müşterek çocuk için boşanma neticesinde belirlenen toplam 1.000,00 TL’lik yoksulluk ve iştirak nafakasının dava tarihi olan 20.03.2015 tarihinden itibaren davacının askerlik hizmetini yaptığı 20.10.2015 tarihleri arasında tedbiren durdurulmasına,bu tarihler arasında davacının nafaka ödeme borcundan muaf tutulmasına; 20.10.2015 tarihinden itibaren yoksulluk ve iştirak nafakasının yeniden düzenlenmesine, bu kapsamda 20.10.2015 tarihinden itibaren davalı için aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakası olmak üzere aylık toplam 600,00 TL nafakanın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava; anlaşmalı boşanma neticesinde hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının azaltılması istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davacı kocanın gelirinde azalma olduğu ... sürülerek yoksulluk ve iştirak nafakalarının eş için 300'den 75'e ; çocuklar için 125'ten 50 TL'ye indirilmesi istenilmiştir. Karşılık dava dilekçesinde ise; 2005 yılında bağlanan 300 TL olan yoksulluğun 500' TL'ye ve dört çocuk için 125'... TL olan iştirak nafakasının ise 250'şer TL'ye yükseltilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, nafakanın indirilmesi davasının kısmen kabulü ile eş için yoksulluk nafakasının 200 TL ve müşterek çocuklar için iştirak nafakasının 100'......

            Davada, boşanma davası ile hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığı ileri sürülerek; yoksulluk nafakasının 100 TL'den 300 TL'ye, iştirak nafakasının 40 TL'den 400 TL'ye artırılması talep edilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 100 TL yoksulluk nafakasının 150 TL'ye, 40 TL iştirak nafakasının 75 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...-Davacı tarafın yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ...-Davacı tarafın iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden; TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....

              Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında tedbir nafakalarının yoksulluk ve iştirak olarak nitelendirilmesi maddi hataya dayalı olup, sonuç doğurmaz. Mahkemece, Dairemizin 19.12.2016 gün, 2016/13574 esas.-2016/15771 karar sayılı bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda tarafların boşanmalarına karar verilmiş, ancak kadının talep ettiği iştirak ve yoksulluk nafakaları yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Bu nedenle erkeğin kabul edilen boşanma davasında kadının talep ettiği yoksulluk nafakası ile velayeti anneye verilen ortak çocuklar için iştirak nafakaları yönünden olumlu-olumsuz bir hüküm kurulmaması da doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının aylık 300.00.- TL den 450.00.- TL ye ,iştirak nafakasının aylık 150.00.- TL den 500.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada ise nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini istemiştir . Davalı, davanın reddini istemiştir....

                  hükümlerle bağlı oldukları, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumlarına göre, nafakaların azaltılmasını gerektirir ve tarafların iradesi dışında belenilmeyen olağanüstü bir değişim olduğu husunun davacı tarafça ispatlanamadığı, boşanma kararından sonra protokolle belirlenen iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının azaltılması için geçerli bir neden bulunmadığı, boşanma dosyasındaki taraflar arasında kurulan başlangıçtaki denge gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince hatalı değerlendirme ile, davanın kabulü ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının azaltılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davacının sübut bulmayan davasının reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu