Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından; iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda velayetleri babaya verilen ortak çocuklar için kararın kesinleşme tarihinden itibaren aylık 50'şer TL iştirak nafakalarının davalı kadından tahsili ile davacı erkeğe verilmesine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı kadının düzenli bir işi ve gelirinin bulunmadığı, babasından 314,56 TL ölüm aylığı aldığı anlaşılmaktadır. Bu gelir kendisini yoksulluktan kurtaracak miktarda olmadığından kendisi yoksulluk sınırında bulunan davalının ortak çocuklar için iştirak nafakasıyla yükümlü tutulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    yararına 60.000,00 TL manevî tazminata, kadının maddî tazminata ilişkin talebi yönünden görevsizlik kararı verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. 2.Bölge Adliye Mahkemesinin 10.05.2022 tarihli ve 2020/1633 Esas, 2022/271 Karar sayılı ek kararı ile; 22.02.2022 tarihli gerekçeli kararda davalı davacı kadın ile ortak çocuk için hükmedilen tedbir nafakasına karar verilmesinin yerinde olduğu, ancak iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarının fazla olduğu belirtilmek suretiyle iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarının indirilmesine karar verildiği, davalı davacı tarafın talep ettiği tedbir nafakaları hakkında tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine denilmek suretiyle karar verildiğinden 6100 sayılı Kanun'un 305/A maddesi koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile talebinin reddine karar verilmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2011/857 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile aylık ayrı ayrı 175,00'er TL'ye çıkartıldığını, ancak aradan geçen zaman içinde öğrenci olan çocukların ihtiyaçlarının artmasıyla nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek iştirak nafakalarının aylık ayrı ayrı 800,00'er TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı; ikinci evliliğini yaptığını ve bu evliliğinden de bir çocuğunun olduğunu, ayrıca borçları olduğunu belirterek, davanın reddini istemiş, mahkeme aksi kanaatte ise çocukların toplamda 350,00 TL olan nafakasının toplamda aylık 400,00 TL'ye çıkartılmasını kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; müşterek çocuklar....ehine aylık ayrı ayrı 175,00'er TL olarak bağlanmış bulunan iştirak nafakalarının dava tarihi olan 09/03/2016 tarihinden itibaren aylık ayrı ayrı 250,00'şer TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Eş için hükmedilen yoksulluk nafakası ile velayete tabi ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakası boşanma durumunda söz konusu olur. Mahkemece davacı kadın için hükmedilen 100 TL. yoksulluk nafakası ile velayeti anneye verilen ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının ve davacı anne ile yanında bulunan ortak çocuk için hükmedilen tedbir nafakalarının niteliği ve başlangıç tarihleri gerekçeli kararda doğru olarak gösterilmemiştir. Bu husus bozma nedenidir....

          Piliçte paketleme bölümünde çalıştığı, aylık 599,22 TL geliri olduğu, kirada oturup 250 TL kira ödediği, evli olup eşinin ev hanımı olduğu anlaşılmaktadır.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim nazara alındığında takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarları yüksek olup, TMK’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış hüküm bu haliyle bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından kocanın davası, tazminat, ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, çocuklar yararına hükmolunan tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise kadının davası, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 07.11.2014 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

              HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I- Davacı kadının tazminatların miktarı ve iştirak nafakalarının gelecek yıllarda ÜFE oranın arttırılması istemi dışındaki sair tüm istinaf istemleri ile davalı erkeğin ziynet alacağına uygulanan faizin başlangıç tarihi dışındaki sair tüm istinaf istemlerinin HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, II-İstinaf konusu edilmeyerek kesinleşen ve istinaf konusu edilmekle birlikte reddedilen hususlarla ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA, III-Davacı kadının tazminatların miktarı ve iştirak nafakasının gelecek yıllarda ÜFE oranın arttırılması istemi ile davalı erkeğin ziynet alacağına uygulana faizin başlangıç tarihine ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince AYRI AYRI KABULÜ ile hükmün 4., 6., 7. Ve 8....

              Aile Mahkemesinin 04/10/2018 tarih 2016/749 esas-2018/794 karar sayılı kararı ile kadın için hükmedilen aylık 325 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 30/08/2022 tarihinden itibaren aylık 1.000 TL'ye çıkarılmasına, hükmedilen nafakanın karar tarihinden itibaren her yıl yıllık üfe oranında arttırılmasına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine...'' karar verildiği, bu karara karşı davalı asilin süresinde verdiği istinaf dilekçesinde kararın usul ve yasaya aykırı olup davanın reddedilmesi gerektiğinden bahisle istinaf kanun yoluna başvurduğu, dosyanın bu şekilde dairemize gönderildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, önceden hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması talebine ilişkindir.( TMK'nun 176/4, 327 ila 331. m.leri )....

              GEREKÇE  :Dava,yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırımı talebinden ibarettir. HMK 355.md.gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve ayrıca kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen dikkate alınarak başvurunun incelenmesi gerekir. Bu kapsamda; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 nci fıkrasına göre "...Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özelliklesağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. 327/1 nci maddesine göre"...Çocuğun bakımı,eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.", Yine aynı yasanın 330/1 nci maddesine göre de"...Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.". Velayet kendisinde olmayan taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

              -İştirak nafakalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuğun eğitim durumu, yaşı ve ihtiyaçları göz önüne alındığında iştirak nafakasına yönelik verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile artırımlara ilişkin verilen hükmün ONANMASINA, ...- Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK. nun 176/....maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....

                UYAP Entegrasyonu