WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından iştirak nafakasının miktarı ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m.175). Dosyanın incelenmesinde; davacı kadının düzenli geliri olan işte sigortalı olarak çalışığı ve aile şirketinde hissedar olduğu anlaşılmış ancak gelir durumu, şirketin ve hissesinin değeri belirtilmemiştir....

    Hukuk(Aile) Mahkemesinin 17.02.2009 tarihinde kesinleşen ...sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararına rağmen birlikte yaşamaya devam ettiklerini, davalı kocanın tayini çıktıktan sonra yaklaşık 1 yıldır fiilen ayrı olduklarını, davacı anne ve çocukların düzenli bir geliri olmadığını, boşanma davasında nafaka talebi olmasa da davacı ve çocukların yardıma muhtaç olduklarını belirterek; davacı kadın için 1.000 TL yoksulluk, çocuklar için ayrı ayrı 1.000 TL' den 2.000 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; davanın reddini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından yoksulluk ve iştirak nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın, dava dilekçesiyle nafaka talebinde bulunmamış 28.04.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında, kendisi için aylık 1000 TL nafaka, müşterek çocuk için ise 1000 TL tedbir ve iştirak nafakası talebi olduğunu beyan etmiş; davalı erkek ise mazeretsiz olarak bu duruşmaya katılmamıştır. Taraflar cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme Aşamasında ise, ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir veya değiştirebilirler....

        Somut olayda; davacı-karşı davalı yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi talebinin yanında müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının indirilmesi talebinde de bulunmuş, mahkemece davacı-karşı davalının yoksulluk nafakası ile ilgili talebi konusunda karar verilmesine rağmen iştirak nafakalarının indirilmesi talebi konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmediğinden, davacı-karşı davalının istinaf talebinin usuli eksiklik nedeni ile kabulü ile davacı-karşı davalının iştirak nafakalarının indirilmesi talebi yönünden de olumlu veya olumsuz bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Kabule göre; davalı-karşı davacı karşı dava dilekçesi ile yoksulluk/iştirak nafakalarının arttırılması talebinde bulunmuş, bilahare karşı dava dilekçesindeke taleplerle aynı talebi içeren birleşen davayı açmıştır....

        Davacı erkek vekili tarafından 27.08.2019 havale tarihli dilekçe ile gerekçeli kararın 3 nolu hükmünde iştirak nafakası yazılacağı yerde maddi hata sonucu yoksulluk nafakası yazıldığını, boşanma protokolünde o nafakanın da iştirak nafakası olarak düzenlendiğini,yazım hatası yapıldığını, 3 nolu hükümdeki yoksulluk nafakası ibaresinin iştirak nafakası şeklinde düzeltilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, 19.9.2019 tarihli tashih şerhi ile gerekçeli kararın 3 nolu bendindeki yoksulluk ibaresinin iştirak olarak düzeltilmesine karar verilmiş olup, bu karara karşı davalı tarafından süresinde temyiz yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304/1 maddesinde "Hükümdeki yazı ve hesap hatası ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hakim tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilebilir." hükmü yer almıştır....

          Çocuk için iştirak nafakası verilmesi açısından: Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre çocuk lehine iştirak nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak, müşterek çocuk lehine aylık 1.000,00TL iştirak nafakasına hükmetmek gerekmiş ve davalı-davacı kadının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. Kadın için tedbir- yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davacı-davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

          Yoksulluk nafakası yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece; taraflar arasında düzenlenen ve mahkemenin 2016/956 Esas sayılı dosyasına sunulan 17/01/2017 tarihli boşanma protokolünde, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden yoksulluk nafakası taleplerinin bulunmadığının belirtilmesi karşısında, davacı kadının bu beyanının feragat niteliğinde olduğu, bir daha yoksulluk nafakası talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların Karşıyaka 1.Aile Mahkemesi'nin 27/02/2017 tarihinde kesinleşen kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davacı kadının karşı taraftan tedbir, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, katkı payı, katılma alacağı, mal ve alacak, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan ettiği, mahkemece de açıkça talep edilmediği belirtildiğinden taraflar lehine tedbir, yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir....

          HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı-k. davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, istinaf istemi kabul edilen yönden yeniden esas hakkında karar verileceğinden ilk derece mahkemesinin kararının iştirak ve yoksulluk nafakasına yönelik B-4 ve 5 nolu hüküm fıkralarının iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin kısımlarının KALDIRILMASINA, ve HMK'nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) 2.maddesi uyarınca bu konuda yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına Buna göre;; a-)Davalı davacı kadın için boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere TMK 175 maddesi uyarınca aylık 750 TL yoksulluk nafakası takdiri ile davacı davalı erkekten alınarak davalı davacı kadına verilmesine, b-)Velayeti anneye verilen müşterek çocuklar 2008 doğumlu İshak ile 2013 doğumlu Ömer Taha için, boşanma kararının kesinleştiği tarihte başlamak kaydı ile, ayrı ayrı aylık 750'şer TL iştirak...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması/ yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması-indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı- birleşen dosya davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü....

            Y.H.G.K nun 07.10.1988 gün ve 1998/2-656-688 sayılı ilamı ve 28.02.2007 gün ve 2007/3-84-95 sayılı ilamların da kabul edildiği gibi, yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Yargıtay'ın yerleşik kararlarında da; “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakasının bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemektedir. (H.G.K 07.10.1998 gün ve 1998/2-656-688 sayılı kararı, 26.12.2001 gün ve 2001/2-1158-1185 sayılı kararı, 01.08.2002 gün ve 2002/2-397-339 sayılı kararı, 28.02.2007 gün ve 2007/3-84-95 sayılı kararı). Ancak, kaldırma talebi azaltma talebini de içermekte olup, bu durum nafaka miktarının indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....

              UYAP Entegrasyonu