Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2013/141 Esas 2014/490 Karar sayılı ilamı ile velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar Yasinberat Koca ve Muhammet Celal Koca'nın velayetinin anneden alınarak davacı babaya verilmesi, yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması talebi ile açılmış olup; taraflar arasında uyuşmazlık konuları yürürlükteki mevzuat açısından değerlendirildiğinde mahkememizce alınan uzman raporları, dinlenen tanıkların beyanları, uzman raporunda çocuklarla yapılan görüşme sonucunda çocukların alınan beyanları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında çocukların üstün yararının velayetin annede kalmasını gerektirdiği kanaatine varılmış, iştirak nafakasının kaldırılması şartlarının somut olayda oluşmadığı kanaatine varılmış, davacı tarafın yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin ise TMK 176/3....

Karşı davada aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, Esin'in velayetinin değiştirilmesi talebi reddedilmiş, Ege'nin velayetinin değiştirilmesi talebi kabul edilerek Ege yönünden iştirak nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiş, Esin'in iştirak nafakasının aylık 300,00 TL azaltılması talebi yönünden olumlu olumsuz karar verilmemiştir. Karşı davada iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesi talep edildiği halde tek peşin harç yatırılmış, nafaka talepleri yönünden nispi peşin harç tamamlatılmadan karar verilmiş, harçlar karar ile de tamamlatılmamıştır. Harç kamu düzenindendir. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talepleri velayetin değiştirilmesi davasının feri niteliğinde olmadığı gibi nisbi harca tabidir....

Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, müşterek çocuğun ihtiyaç ve giderleri dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin iştirak nafakası miktarının artılmasının kabulü ile iştirak nafakasının azaltılması talebinin reddine dair karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun dosya kapsamı ile uyumlu olduğu ve artırılan iştirak nafakası miktarı hakkaniyete uygun görüldüğünden davalı-davacı erkeğin iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 175.maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir."...

Davalının bu taleplere açık rızası bulunmadığı gibi, bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah (HMK m. 176) işlemi de mevcut olmadığından, mahkemece hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilebilecek nitelikte, bir yoksulluk ve iştirak nafakası talebi mevcut değildir. Talepten fazlasına hükmedilemez (HMK m. 26). Bu durumda; davacı kadının yoksulluk ve iştirak nafakalarına yönelik talebi hakkında “usulüne uygun ileri sürülmediğinden karar verilmesine yer olmadığına” karar verilecek yerde yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadın dava dilekçesinde boşanmanın yanı sıra ziynet alacağı talebinde de bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacı kadının ziynet alacağı talebi boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi, bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19.07.2022 NUMARASI : 2021/1394 ESAS, 2022/1068 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASININ KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 6. Aile Mahkemesinin 2010/561 Esas, 2012/119 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, karar neticesinde davalıya yoksulluk nafakası ödenmesine hükmedildiğini, gerek kendi gerekse karşı tarafın maddi durumunda değişiklikler olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının davalının Huawei şirketinde işe girdiği tarihten itibaren kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Davacı kadının usulüne uygun bir ıslah talebi de bulunmamaktadır. Buna göre ilk derece mahkemesince davacının talebinden daha fazla miktarda tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmadığından davalının istinaf başvurusunun bu yönde kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkilinin sosyal ve ekonomik durumunda olumsuz anlamda meydana gelen gelişmeler nazara alındığında davaların kabulü gerekirken reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Asıl dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması, karşı dava ise yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması isteklerine ilişkindir. Karşı dava bakımından verilen karar istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleşmiştir....

    Her ne kadar davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece, taraflar arasında görülmüş olan boşanma davasında verilen hükümle davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği ve kararın 21/12/2020 tarihi itibariyle kesinleştiği, davaya konu yoksulluk nafakası isteminde kesin hüküm oluştuğu gerekçesiyle davanın kesin hüküm dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun tüm yönlerden esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Kocaeli 1....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05.11.2021 NUMARASI : 2019/898 ESAS, 2021/997 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile Gaziosmanpaşa 2. Aile Mahkemesinin 2012/992 Esas 2014/550 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, lehine 100,00 TL nafakaya hükmedildiğini, nafakanın yetmediğini belirterek nafakanın 500,00 TL'ye artırılmasını talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Davacının davasının kabulü ile yoksulluk nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 100,00 TL'den 500,00 TL'ye çıkarılmasına, bu nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine " karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinafa konu hükmedilen nafakanın yıllık artış miktarı 5.880,00 TL’yi geçmemektedir....

    yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, iştirak nafakalarının 150,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu