AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, masrafların arttığını ,paranın alım gücünün azaldığını ileri sürerek aylık 250.00.- TL olan yoksulluk nafakasının 500.00.- TL ye, aylık 350.00.- TL olan iştirak nafakasının 700.00.- TL ye yükseltilmesine ve nafakaların her yıl artması için oran belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı taraf indirilen yoksulluk nafakasına, davalı taraf, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddini ve indirilen yoksulluk nafakası miktarını istinaf etmiştir. Davalının istinaf başvurusu yönünden; Dosya kapsamından, kabul edilen yoksulluk nafakası miktarının, bir yıllık toplam tutarının 400x12= 4.800 TL, olduğu, Davacının istinaf başvurusu yönünden; Dosya kapsamından, davacının kaldırılmasını talep ettiği yoksulluk nafakasının bir yıllık toplam 750x12=9.000 TL olduğu, davacının indirilmesine karar verilen yoksulluk nafakası miktarının bir yıllık toplam tutarının 350x12= 4.200 TL olduğu anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 04.11.2020 tarihli kararı ile asıl dava yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılması için öncesinde hükmedilmiş bir yoksulluk nafakası olması gerektiğini, bunun yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi için dava şartı olduğunu, dayanak boşanma kararında yoksulluk nafakasının bulunmadığını, yoksulluk nafakasının zaten evlenmeyle kendiliğinden kalkacağını, birleşen dava yönünden ise iştirak nafakası para biriminin sabit kura bağlanması veya Türk Lirasına çevrilip azaltılmasının talep edildiğini, boşanma 07.02.2018’de kesinleştiğini, o tarihte ABD dolarının 3.77 TL dava tarihi olan 8.7.2019’da ise 5.72 TL olduğunu, Doların Türk Lirası karşısında % 66 değer kazanmışsa da, tacir olan davacı için ülkemiz ekonomik koşullarındaki değişimlerin öngörebilir olduğunu, yabancı paranın Türk Lirası karşısında enflasyon oranında değerlenmesinin olağan dışılığını yitirdiğini, tarafların boşanmayı sağlamak için bu nafakayı ödemeyi kabul ettiğini...
Her ne kadar mahkemece; davalının, nafakanın kaldırılmasının talep edildiği 08/01/2016 tarihi itibariyle çalıştığı, gerekçe gösterilerek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş ise de; davalının söz konusu işte sigortalı olarak çalışmakta olduğu dosya kapsamına yansıyan belgeler ile sabittir. Geçici işlerde çalışmak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Davalının günümüz ekonomik koşullarında aldığı nafaka ile geçinmesi mümkün olmadığına göre; işe girip çalışması zorunluluk arzetmektedir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; davacı ile davalının 1998 yılında boşandıklarını, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının en son açılan nafaka artırım davası ile 50 TL'ye yükseltildiğini ancak hükmedilen nafakanın ihtiyaçlarına yetmediğini belirterek davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 250 TL'ye yükseltilmesini istemiş, davalı vekili ise kaşı dava dilekçesi ile, davacının yoksulluk nafakası isteme şartlarının ortadan kalktığını belirterek, mahkemece hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Mahkeme kararında kadın lehine boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren (16.06.2019) aylık 3.500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve yoksulluk nafakasının 21.04.2022 tarihinden itibaren aylık 5.000,00 TL’ye çıkarılmasına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 175 ... maddesi gereğince takdir edilen yoksulluk nafakası, boşanma hükmünün kesinleşmesi ile muaccel hale gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 176 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına göre, tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bir başka deyişle, boşanma kararı ile hükmedilen yoksulluk nafakasının tarafların malî durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde sonradan açılacak dava ile artırılmasına, azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verilmesi mümkündür....
Mahkemece; davalı kadının işe başladığından ve yoksulluk durumunun kalmadığından bahisle davanın kabulü ile 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasında görülen boşanma dava dosyasında davalı kadın lehine 250 TL yoksulluk nafakasına 06.11.2013 tarihinde karar verilmiş, bu dava ise 07.07.2014 tarihinde açılmıştır. Davada, TMK'nun 175. maddesi gereğince hükmedilen yoksulluk nafakasının, TMK'nun 176/4 md.si gereğince kaldırılması talep edilmektedir. Davacının özel güvenlik görevlisi olup, aylık 1.244 TL aldığı, davalının da özel güvenlik görevlisi olarak çalışıp, asgari ücret aldığı tespit edildiğine göre, Yargıtay'ın ve Dairemizin yerleşik uygulamaları gereğince asgari ücret düzeyinde gelire sahip olunması yoksulluğu ortadan kaldıran neden değildir....
Dava dilekçesinde; boşanma davasında davacı için hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının, müşterek çocuklar için hükmedilen 100 TL ve 150 TL iştirak nafakasının, aradan geçen zamanda yetersiz kaldığı ileri sürülerek, davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 500 TL'ye, müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının 400 TL'ye ve 450 TL'ye artırılması talep ve dava edilmiştir. Davalı; talep edilen nafakaları ödeme gücünün olmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; boşanma ilamıyla aylık 1.500,00 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının kira ödemeye başladığını, kanser tedavisi gördüğünü, masraflarının arttığını, nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 6.000,00 TL'ye yükseltilmesi talep ve dava etmiştir...
e ödediği yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 100,00 TL ye indirilmesine, bu miktarda yoksulluk nafakasının davacı tarafından davalıya ödenmesine, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin davasının reddine, karşı davada ise müşterek çocuklar için ödenen iştirak nafakasının 75'er TL arttırılmasına , fazlaya ilişkin talepleirin reddine karar verilmiş; sözkonusu karar davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Davacı (Karşı davalı) vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede ; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan asıl davaya yönelik bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ./.....