Mahkemece, yoksulluk nafakasına karar verilen 07.07.2011 tarihinden arttırım davasının açıldığı 23.10.2013 tarihine kadar geçen süre ve yoksulluk nafakasının niteliği gözetilerek, nafakanın TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka artışına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerekmiştir. Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş;yoksulluk nafakasına karar verilen tarih ile bu dava tarihi arasında geçen süre ve yoksulluk nafakasının niteliği de gözetilmek suretiyle,boşanma neticesinde hüküm altına alınan yoksulluk nafakasında TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artışa hükmetmek olmalıdır....
Davalı taraf hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarının yüksek olduğunu, birleşen dosyadaki yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin ve fazladan ödenen yoksulluk nafakasının iadesi talebinin reddinin de hatalı bildirerek kararı istinaf etmiştir....
ve 2019/1729 Karar sayılı ilamıyla bağlanan aylık 200 TL yoksulluk nafakasının aylık 400 TL arttırılarak aylık 600 TL'ye çıkarılmasına, hükmedilen yoksulluk nafakasının hükmün kesinleşmesinden itibaren her yıl TÜİK tarafından belirlenen TÜFE oranında arttırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davada, boşanma davasından sonra davalının 730 TL yetim aylığı almaya başlaması nedeniyle, davalı lehine hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının ise indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Mmahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür. Yine, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2014 NUMARASI : 2013/918-2014/140 Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırılması davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların 2002 yılında boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte müvekkili lehine aylık 60,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, 2009 yılında yoksulluk nafakasının mahkeme kararı ile aylık 150,00 TL'ye çıkartıldığını, aradan geçen zaman içerisinde hükmedilen nafaka miktarının davacının ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını ileri sürerek, aylık 150,00 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 02/10/2014 NUMARASI : 2014/188-2014/511 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların 1992 yılında boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte müvekkili lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, 2011 yılında yoksulluk nafakasının mahkeme kararı ile aylık 250TL'ye çıkartıldığını, aradan geçen zaman içerisinde hükmedilen nafaka miktarının davacının ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını ileri sürerek, aylık 250 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 450 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Bu nedenle davalı erkeğin ve davacı kadının yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun ayrı ayrı reddine karar verilmelidir" yazıldığı halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, davacı kadının yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile "Karar kesinleştikten sonra aylık 200,00 TL artırılarak aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" şeklinde hüküm kurulmak suretiyle gerekçeli kararın gerekçe bölümü ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmuş olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.09.10.2019 (Çrş.)...
Aile Mahkemesi'nin 2018/971 esas sayılı yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin davada yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirir koşullar oluşmadığı gerekçesiyle birleşen davanı reddine karar verilmişse de; dosyada yapılan incelemede henüz yoksulluk nafakası hakkında kesinleşmiş hüküm bulunmadığı gibi Türk Medeni Kanunu’nun 176/3 maddesi gereğince evlenmekle yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkar. Bu durumda davacı- karşı davalı erkeğin birleşen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasını açmakta hukuki yarar bulunmamaktadır. O halde, mahkemece birleşen davanın, hukuki yararla ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış ve hükmün birleşen davanın reddine ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Y A R G I T A YK A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili dilekçesi ile; ... 2.Aile Mahkemesinin 17.05.2004 tarihli artırım kararıyla yoksulluk nafakasının 100 TL’ye, iştirak nafakasının da 75 TL’ye çıkartıldığını; ancak, küçüğün 18 yaşını ikmali ile nafakanın kesildiğini, yoksulluk nafakasının da 200 TL olarak ödenmekle birlikte çok düşük kaldığını iddia ederek; yoksulluk nafakasının 600 TL’ye çıkartılmasını, yüksek öğrenime devam eden davacı ... için ise aylık 500 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu sebeple davalı-davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davası ile iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyize konu kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık miktarı 2400 TL olup, yine temyize konu kaldırılması talep edilen iştirak nafakasının yıllık miktarı 1800 TL olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırının (3200 TL) altında kaldığından kesindir....