Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2014 NUMARASI : 2013/1711-2014/1628 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-yoksulluk nafakasının artırımı ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile; davacının yoksulluk nafakası artışı talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı (birleşen davanın davacısı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Ankara 3.Aile Mahkemesinin 31.10.2011 tarih ve 2010/456 E.-2011/1447 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, davalı için aylık 600 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının daha önce ortağı bulunduğu şirkette sigortalı olarak çalışmaya başladığını, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "1- Davanın KISMEN KABULÜ İLE davacı tarafın yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, 2- Ankara Batı 1.Aile Mahkemesi'nin 2018/289 Esas-2018/404 Karar sayılı ilamı ile davalı lehihe hükmedilen aylık 500,00 TL.yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 150,00 TL.indirilerek aylık 350,00 TL.olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı taktirde indirilmesi talebine ilişkindir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davacı-karşı davalı taraf; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılmasını; davalı-karşı davacı taraf; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulüne; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K'na göre nafakaya dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir...
Aile Mahkemesi'nin 2018/971 esas sayılı yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin davada yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirir koşullar oluşmadığı gerekçesiyle birleşen davanı reddine karar verilmişse de; dosyada yapılan incelemede henüz yoksulluk nafakası hakkında kesinleşmiş hüküm bulunmadığı gibi Türk Medeni Kanunu’nun 176/3 maddesi gereğince evlenmekle yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkar. Bu durumda davacı- karşı davalı erkeğin birleşen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasını açmakta hukuki yarar bulunmamaktadır. O halde, mahkemece birleşen davanın, hukuki yararla ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış ve hükmün birleşen davanın reddine ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalıya bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, davacının yoksulluk nafakası talebi ile menfi tespit talebinin reddine karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Taraflar arasında görülen boşanma dava dosyasında bulunan "Protokol" başlıklı anlaşma ile davacının 19 adet taşınmazını ve aracını davalı kadın adına tescilini ve aylık 500 TL yoksulluk nafakasının ödenmesini kabul ettiği ve dosyanın 04.04.2008 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ise 04.06.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucunda davalı kadının ev hanımı olduğu, davacının avukat olup, emekli maaşı aldığı açıklanmıştır. Boşanma dosyasında tarafların tespit edilen ekonomik durumları ile şimdiki ekonomik durumları arasında önemli değişiklik olmadığı saptanmıştır. Davada, TMK'nun 176.maddesi gereğince davalı kadına bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi ve Nafakanın Kaldırılması - Kişisel Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi, yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması" davası ile "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise iştirak ve yoksulluk nafakasından yapılan indirimler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yoksulluk nafakasının kaldırılması isteğinin içinde, azaltılması isteğinin de mündemiç bulunmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
edilememesi nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi davasının reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Asıl dava, yoksulluk nafakasının artırılması, birleşen dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması ve kişisel ilişki tesisine ilişkin kararın kaldırılması ya da sınırlandırılması istemlerine ilişkin olup, hüküm davacı tarafça birleşen davalara yönelik olarak temyiz edilmiştir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve dava tarihinden önce ödenen nafakanın tahsiline yöneliktir. Davacı dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının kaldırılması ile davalının işe başladığı tarihten dava tarihine kadar ödediği nafakanın da tahsili talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacının dava tarihinden önce davalıya ödediği yoksulluk nafakasının iadesi talebi ile yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi birbirinden bağımsız ayrı ayrı nispi harca tabi taleplerdir. Davacının yatırdığı 31,40 TL karar harcı yoksulluk nafakasının kaldırılması talebini karşılamaktadır. Ancak davacının ödediği nafakanın iadesi talebi nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....