Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gerektiğini belirterek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu talebin kabul edilmemesi halinde aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

      GEREKÇE:Dava;iştirak nafakasının indirilmesi,yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; TMK 330 ncu maddesine göre"...Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Nafaka her ay peşin olarak ödenir. Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.", Yine aynı yasanın 331 nci maddesine göre de"...Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır....

      GEREKÇE : Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün olmadığı takdirde aylık ödenmekte olan yoksulluk nafakası ile aylık olarak davacının maaşından kesilen birikmiş nafaka olmak üzere toplam (365,93+504,92) 870,85 TL nafaka kesintisinin aylık 400,00 TL'ye indirilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Bundan ayrı karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davacının öncelikli talebi, aylık 365,93 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, asıl talep yönünden reddedilen aylık 365,93 TL miktar üzerinden yıllık nafaka tutarı 8.000,00TL'yi geçmemektedir....

      Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Buna göre, mahkemece dava konusu talebin kısmen kabulüne karar verilirken, nafakaya dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın başlangıç tarihinin hükümde gösterilmemiş olması doğru görülmemiştir. Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; Davacının ekonomik durumunda bir kötüleşme olmadığı, bu nedenle yoksulluk nafakasının kaldırılmasının veya indirilmesinin hakkaniyete ve hukuka uygun olmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; Boşandıktan sonra yeniden evlendiğini, eşinin çalışmadığını, ailesinin kendisine maddi yardımda bulunmadığını, aylık 500,00 TL kira ödediğini, kredi borçlarının olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesi talebiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK.nun 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasıdır....

        Davacı tarafından davalı lehine verilen aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasının ve müşterek çocuk için verilen 450,00 TL iştirak nafakasının miktarının düşürülmesinin talep edildiği, davanın reddedildiği, kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakası yönünden reddedilen bir yıllık nafaka miktarının 5.400,00 TL'ye tekabül ettiği, indirilmesi talep edilen iştirak nafakası yönünden reddedilen bir yıllık nafaka miktarının 4.200,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmış olup, kesinlik sınırında kalan davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Davalı-karşı davacının açtığı birleşen dava ile ilgili verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunda; Toplanan delillere,tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumlarına,uyap aracılığı ile alınan raporlara,tanık beyanlarına,taraf gelirlerine,paranın alım gücüne,bakmakla yükümlü olunan diğer kişilere,aradan geçen süreye, buna nazaran artan ihtiyaç ve masraflara,ekonomik göstergelerdeki değişime,sosyal medya görüntülerine ,davalı davacı erkeğin boşanma sırasında kadına verdiğini iddia ettiği taşınmazın satılmış olmasının yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesini haklı gösterir nitelikte kabul edilmesinin mümkün olmamasına,nitekim bu tasarruf sonrasında da daha önce nafakanın mahkeme ilamı ile artırılmış olmasına, TMK 4 ncü maddesine göre kadın lehine daha önce belirlenen yoksulluk nafakasının kaldırılması,bu olmaz ise indirilmesini gerektirir durumun bulunmadığı,ayrıca kadının davasında yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi bir yana artırılması...

        HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre; 1- 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına ilişkin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İlk derece mahkeme kararının bu yönden DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, 2/1)Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının KISMEN KABULÜ ile, davalı lehine İzmir 9....

        cevap dilekçesinde özetle; nafaka ve artış oranının boşanma davası esnasında anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda belirlendiğini, ciddi sağlık sorunları yaşadığını, davacının bir şirkette genel müdür olarak çalıştığını, davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması isteminin reddine, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile ... 5.Aile Mahkemesinin 30/12/2018 tarihli ve 2008/746 E sayılı anlaşmalı boşanma kararı ile birlikte davalı kadın yararına protokoldeki gibi kararlaştırılan aylık 2500,00 TL nafakanın, o karardaki artış oranı ile birlikte ,dava tarihi itibariyle ulaştığı aylık 5026,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 1026,00 TL indirilerek aylık 4000,00TL ye düşürülmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, belirlenen nafakanın artış oranının kaldırılması isteğinin kısmen kabulü ile bu nafakanın her yıl tahakkuk...

          UYAP Entegrasyonu