Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, nafakanın kaldırılması veya azaltılması için gerekli koşulların oluşmadığını, takdir edilen ve üfe sonucunda artan nafakaların günümüz koşullarında yetersiz olduğunu, çocuğun halen özel Diltaş lisesine gittiğini, okul, yemek, servis, kitap kırtasiye masraflarının olduğunu, müvekkilinin herhangi bir maaşının gelirinin bulunmadığını, yoksulluk nafakasının hayatı değişen kişinin yoksulluk çekmesini önlenmesine yönelik olduğunu, müvekkili içinde takdir edilen yoksulluk nafakasının günümüz koşullarında yetersiz kaldığını dört aydır davacının bu nafakaları artırmadan yatırdığını belirterek asıl davanın reddine davalarının kabulü ile başak için takdir edilen aylık 506TL iştirak nafakasının aylık 900TL'ye, davalı müvekkili için takdir edilen ve aylık 759,00TL olan yoksulluk nafakasının da 1.000TL'ye artırılmasını talep etmiştir....
Mahkemece; davacının yoksulluk nafakasının azaltılması ve kaldırılması davasının reddine, davacının iştirak nafakasının azaltılması davasının kısmen kabulü ile; daha önceden müşterek çocuk için takdir edilen 450,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 250,00 TL’ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2014 NUMARASI : 2013/795-2014/248 Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2015 NUMARASI : 2014/442-2015/292 Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 13.25 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 09.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BANDIRMA AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2014 NUMARASI : 2013/721-2014/601 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 27.05.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2014 NUMARASI : 2013/1728-2014/1370 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2,50'şer TL bakiye temyiz harcının temyiz eden taraflarca yükletilmesine, 14.05.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2021/191 ESAS 2021/620 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması/İndirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı lehine hükmedilen aylık 300,00TL olan yoksulluk nafakasının davalının işe girdiği tarihten, mümkün olmaması halinde dava tarihinden itibaren kaldırılmasına veya aylık 150,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap vermemiş, davalı vekili beyan dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/344 Esas sayılı dosyasında davalı için takdir edilen yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün değilse 50 TL. 'ye indirilmesi, iştirak nafakasınınsa çocuklar için ayrı ayrı 300'er TL'ye indirilmesi talep etmişse de, tarafların Ünye 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/344 Esas ve 2013/381 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, tarafların protokolün 2. ve 3. Maddesinde çocuklar ve anne için toplamda 1500 TL....
DAVA KONUSU : Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen ek kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Dursunbey Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/42 E. 2009/199 K.sayılı ilamı ile boşandıklarını, kesinleşmiş bu ilamla davalı eş için 350,00 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, aradan geçen 8 yılda müvekkilinin iflas ettiğini, tüm mal varlığının icra kanalı ile satıldığını, davalının ise iş merkezinde çalıştığını, duyumlarına göre aylık 3.000 TL civarında gelire sahip olduğunu, davalının yoksulluk durumunun ortadan kalktığını, bu sebeplerle yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da minimum seviyeye düşürülmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda; davacı, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasını veya 100 TL'ye indirilmesini talep etmiştir. Müşterek çocuk ...'nın dava tarihi itibariyle ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kanun gereği müşterek çocuğun ergin olması ile kendiliğinden sona eren iştirak nafakası nedeniyle davacı hakkında takipte bulunması halinde dahi, davacının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca şikayet yoluna başvurma imkanının bulunduğu, diğer bir ifade ile bir hakkın, mahkeme kararına gerek olmaksızın, başka bir yolla ve aynı ölçüde güvenli olarak elde edilebilmesinin mümkün olduğu, bu durumda o hakla ilgili olarak dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığı açıktır....