İlk derece mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde bu defa kadın tam kusurlu bulunarak erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri reddedilmiş, velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur tespiti, tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarları yönünden temyiz edilmiştir. 1-İlk derece mahkemesince 19.03.2019 tarihinde erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin verilen karar taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davalı-davacı kadının da boşanma talepli bir davasının olmadığı da dikkate alındığında, ortada boşanmaya ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/464 E. 2002/577 K. sayılı dosyası ile boşandıklarını, müvekkili için yoksulluk nafakası takdir edildiğini, müvekkilinin 2003 yılında Gebze Aile Mahkemesinin 2003/860 E. 2005/156 K. sayılı dosyası ile yoksulluk nafakasının artırımı talebinde bulunduğunu, ancak mahkemece müvekkilinin fabrikada çalıştığı ve geliri olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, müvekkilinin halen aylık 500 TL yoksulluk nafakası aldığını, ancak şu anda işsiz olduğunu, davalının maddi durumunun ise iyi olduğunu, mevcut şartlarda müvekkilinin almakta olduğu yoksulluk nafakası miktarının yetersiz olduğunu, bu nedenle müvekkili için takdir edilen nafakanın aylık 3.000 TL'ye çıkartılmasına ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Başka bir ifadeyle, geçimini kendi mali kaynakları ve çalışma gücüyle sağlama imkânından yoksun olan taraf diğer koşulları da varsa yoksulluk nafakası talep edebilecektir. 15. Ayrıca madde metninden de anlaşıldığı üzere yoksulluk nafakası isteminde bulunan tarafın kusurunun daha ağır olmaması gerekmektedir. Ancak yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası, hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmayacaktır. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysa, maddede açıkça belirtildiği gibi, kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. 16....
Mahkemece bozmaya uyularak verilen ikinci hükümde kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakası miktarı da tarafların yaşı, ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşulları dikkate alındığında yine az olduğu gibi, verilen bu karar Yargıtay bozma ilamı ile ulaşılmak istenen amacı da karşılamamaktadır. Mahkemece, davalı-davacı kadın lehine daha uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, bu yön dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.11.2015 (Çrş.)...
Türk Medeni Kanununun 176/1. maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına irat (aylık gelir) olarak karar verilebileceği gibi, toptan (bir kerede) ödenmek üzere de karar verilebilir. Mahkemece, davalı kadın yararına irat biçiminde aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Yasa gereği bu nafaka bir süreyle sınırlı değildir. Kısa süreli evliliklerde, hakimin toptan yoksulluk nafakası seçeneğini de takdir etmesi gerekir. Davacı kocanın aylık 1800 TL civarında geliri vardır. Bu nedenle takdir edilen aylık yoksulluk nafakası miktarı da fazla olmuştur. Hükmün daha az ve uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve toptan yoksulluk nafakası seçeneğinin de değerlendirilmesi yönünden bozulması gerektiğini düşünüyorum. 1-GKY/HA/HA...
Ancak bu hususun ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığı anlaşılmakla, erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.05.2018 tarih 2016/17815 esas, 2018/5698 karar sayılı onama-bozma kararının yoksulluk nafakasına ilişkin 3 nolu bendinin kaldırılmasına, mahkemece taraf ve tanık beyanları da dikkate alınarak kadının usulünce ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak; sürekli ve gelir getiren bir işte çalışıp çalışmadığı, böyle bir işten ayrılmışsa işten ayrılış nedeni de tespit edilerek boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmediğinin kesin olarak belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle ve hatalı kusur belirlemesine göre yazılı şekilde yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiş, bu sebeple hükmün yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün değişik gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir....
SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/1-4 maddesi gereğince davalı-davacının karar düzeltme isteğinin yukarıda gösterilen sebeple tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden KABULÜNE, Dairemizin 05.12.2017 tarih ve 2016/8160 esas, 2017/13925 karar sayılı ilamının tedbir ve yoksulluk nafakasının onanmasına ilişkin hükmünün KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda gösterilen sebeple tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden de BOZULMASINA, davalı-davacı kadının diğer karar düzeltme istemlerinin ise yukarıda 1 bentte gösterilen sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 15.03.2018(Prş.)...
SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple hükmün kadının talep ettiği yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.01.2016 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan delillerden; davacı kadının zaman zaman asgari ücret karşılığı çalıştığı ancak bu çalışmanın sürekli ve düzenli olmadığı anlaşılmaktadır. O halde boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına Türk Medeni Kanununun 175. maddesindeki koşullar da oluştuğu halde, yoksulluk nafakası talebinin kabul edilerek uygun bir yoksulluk nafakası takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
Davacı kadın vekili istinafında, mahkemece hatalı şekilde maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verildiğini, kararın kaldırılarak taleplerinin kabulünü talep etmiştir....