Dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra davalı-karşı davacı erkeğin kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve manevi tazminat dışındaki hususlara ilişkin istinaf başvurusundan feragat etmesi nedeniyle, davacı-karşı davalının bu yönlere dair istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; A-1- Davalı-karşı davacı T2 kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile manevi tazminata yönelik istinaf talebinin kabulü ile Alanya 2. Aile Mahkemesi'nin 23.06.2020 tarih, 2018/92 esas ve 2020/210 karar sayılı kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile manevi tazminat yönünden KALDIRILMASINA ve yeniden esas hakkında hüküm tesisine. B-1- Davacı-karşı davalı T1 yoksulluk nafakası ile manevi tazminat (TMK md 174/2) taleplerinin feragat nedeniyle reddine, C-Davalı-karşı davacı T2 sair hususlara ilişkin istinaf başvurusunun feragat nedeni ile REDDİNE (HMK. m. 349/2)....
GEREKÇE : Dava, iştirak nafakalarının arttırılması, yoksulluk nafakası talebi niteliğindedir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Mahkemece, davacı kadının boşanma davasındaki beyanını yoksulluk nafakasından feragat edildiği anlamında olduğu ve kendisini bağlayacağı, bu nedenle yoksulluk nafakası talep edemeyeceği gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların İzmir 9. Aile Mahkemesinin 28/04/2016 tarihinde kesinleşen kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davacı kadının 01/10/2015 tarihli celsede "kendim için nafaka, ve tazminat talebim yoktur" şeklinde beyanda bulunduğu, mahkemece de taraflar arasında tanzim edilen protokolün "karşılıklı olarak nafaka maddi ve manevi tazminat talebimiz yoktur" şeklindeki 5.maddesinin onaylanmasına karar verildiği görülmektedir....
Dolayısı ile davacı kadının TMK'nın 169 ve 175. maddeleri uyarınca, tedbir/yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının, davacının tedbir/yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin 4 no’lu bendinin kaldırılarak,tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur durumları, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşulları, dikkate alınarak, davacı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalının tedbir/yoksulluk nafakası dışındaki katılma yolu ile istinaf itirazının incelenmesinde; Davalı katılma yolu ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Somut olayda, davacı dava dilekçesinde; müşterek çocuk Batu Toprak için iştirak nafakası talep etmiş, mahkemece hükmün 2 numaralı bendinde müşterek çocuk Batu Toprak için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, müşterek çocuk için talep edilen nafaka yoksulluk nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada müşterek çocuk için talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, iştirak nafakası mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; müşterek çocuk Batu için takdir edilen nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, yoksulluk nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....
gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası, çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası, çocukla baba arasındaki kişisel ilişki tesisine ilişkin olarak bozulması gerekmiştir....
kesinleşmiş, bölge adliye mahkemesince davalı erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf talebinin kabul edildiği belirtilerek Türk Medeni Kanunu’nun 176/1. maddesi uyarınca 12.600 Türk lirası toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....
Eldeki dosyada müşterek çocuk için talep edilen iştirak nafakası kabul edilmiş, davacı için talep edilen yoksulluk nafakası ise reddedilmiştir. Buna göre; davacının reddedilen yoksulluk nafaka miktarı aylık 600,00- TL'dan yıllık 7.200,00- TL olup kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla reddedilen yoksulluk nafakası miktarı yıllık sekizbin -TL'nı geçmemektedir. Hüküm, reddedilen yıllık yoksulluk nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle, reddedilen yoksulluk nafaka miktarı itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan davacının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) ve yoksulluk nafakası (TMK m.175) istemlerinde bulunmamış, ıslah dilekçesinde bu istemlerini dile getirmiş ve ilk derece mahkemesince davacı yararına maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) taktir edilmiş, yoksulluk nafakası isteminin ise reddine karar verilmiştir....
O halde, kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı gerekçe ile yoksulluk nafakasının reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle dairemiz kararının yoksulluk nafakası yönünden davalı-karşı davacı kadın yararına bozulmasına hükmedilmiştir. Dairemizce, Yargıtayın bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları kusur durumu, tüm dosya kapsamına göre, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak davalı karşı davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası takdiri ile hükmedilen nafakanın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile, aylık 1.000,00....