Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve iştirak nafakası miktarlarının az olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin nafaka miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının hüküm bölümünün karşı dava kısmında yoksulluk ve iştirak nafakasına ilişkin 6.ve 7.maddelerinin tedbir nafakası kısmından sonraki bölümlerinin kaldırılmasına bu konularda yeniden hüküm kurularak, davacı kadın ve müşterek çocuk yararına hakkaniyete uygun miktarda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Bu haliyle davalı erkeğin iştirak ve yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine, davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin 5.bendinin 2.paragrafının kaldırılmasına, davacı kadının iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile, boşanma kararının kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere velayeti anneye verilen müşterek çocuk Rüzgar Adar için aylık 600,00 TL, Avşin Göksu için aylık 600,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile, boşanma kararının kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalının çalıştığını, yoksulluk çekmediğini ileri sürerek aylık 100.00.- TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı, çalışmadığını belirterek davanın reddini istemiş, karşı davasında da ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek aylık 80.00.- TL yoksulluk nafakasının 400.00.- TL ye, 100.00.- er TL iştirak nafakasının 300.00.- er TL ye yükseltilmesini ve nafakaların her yıl artması için oran belirlenmesini talep etmiştir....

    halen davalı-karşı davacı annesinin yanında bulunan ve nihai hükümle de velayeti davalı-karşı davacı annesine bırakılan ortak çocuk Deniz yararına talep doğrultusunda asıl dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken Eylül 2015 tarihinden başlamak üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır....

      Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası artırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili, dava dilekçesi ile; ödenmekte olan 400 USD yoksulluk nafakası ile 200 USD iştirak nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 500 USD, iştirak nafakasının 400 USD olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, karşı dava dilekçesi ile; davalının boşanma döneminde çalıştığını, şu anda emekli olduğunu, yeniden evlendiğini, aylık gelirinin azaldığını, kirada kaldığını belirterek; nafakanın, eski eş için 200.00 TL'ye, ortak çocuk için 400.00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile birlikte, davalı lehine hükmedilen aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL ye düşürülmesine, iştirak nafakasının düşürülmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının indirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

          O halde davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 4-Mahkemece verilen ilk hükümde ortak çocuklar yararına aylık 150’şer TL. iştirak nafakasına ve davacı kadın yararına aylık 250-TL yoksulluk nafakasına hükmolunmuş bu hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise; ortak çocuklar yararına aylık 200’er TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 350 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. İlk hükümde ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakası miktarı ve davacı kadın yararına yoksulluk nafakası miktarı davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, bu miktarlar yönünden davalı erkek yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur....

            aleyhine 20/01/2015 gününde verilen dilekçe ile evlenme vaadi nedeniyle manevi tazminat, ziynet eşyalarının iadesi, yoksulluk ve iştirak nafakası istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat davasının kabulüne, ziynet eşyası alacağı talebinin reddine, yoksulluk ve iştirak nafakası talepleri yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine dair verilen 09/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat, ziynet eşyalarının iadesi, yoksulluk ve iştirak nafakası istemlerine ilişkindir....

              Mahkemece iştirak ve yardım nafakası taleplerinin kısmen kabulüne yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş olup, hüküm yoksulluk nafakası yönünden hatalı bulunarak, Dairemizin 21.06.2016 tarih, 2016/6286-9615 E-K sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, “bozmaya uyulmuş ise de; davacı kadının gelir durumunun yoksulluk sınırının üstünde olduğu ve davalı ile gelir durumunun birbirine yakın olduğu gerekçesiyle karşı davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına daha önce iştirak ve yardım nafakalarına ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları Yargıtay tarafından reddolduğundan bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir. Bu defa hükmü, davacı yoksulluk nafakası yönünden; davalı iştirak ve yardım nafakaları yönünden temyiz etmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2017 tarihinden itibaren 2.270 TL'ye çıkarılmıştır....

                Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2013/248 Esas, 2013/149 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müvekkili lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk Sudenaz Yiğitler için aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen 10 yıllık süre zarfında nafaka miktarlarında artış yapılmadığını, müvekkilinin çalışmadığını belirterek, ekonomik koşullar ve enflasyon durumu gözetilerek iştirak nafakasının 2.000 TL'ye, yoksulluk nafakasının 1.000 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına karşın herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, Gölbaşı 2....

                UYAP Entegrasyonu