Nüfus kaydına göre ölü olduğu anlaşılan tarafların ortak çocuğu ... ile ilgili velayet düzenlemesi yapılması ve yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece; davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı erkeğin dava tarihinde tutuklu olup, yargılamanın devamı esnasında 24.02.2015 tarihinde hükümlü hale geldiği, kesinleşen 11 yıl 3 ay hapis cezasının infazı için ceza infaz kurumunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar erkeğin cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması, yoksulluk nafakası ile sorumlu tutulmamasını gerektirmez ise de dosya kapsamından yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davalı erkeğin herhangi bir geliri ve malvarlığının olmadığı anlaşılmaktadır. Kendi yoksul olan kişi nafaka ile yükümlü tutulamaz. Bu durumda davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden; davalı kadın tarafından ise davanın kabulü, tazminatların miktarı ve iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin tüm, davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır....
davalı kadın yararına hükmedilen aylık 200 TL tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir....
Mahkemece; boşanma davası sırasında davacı ve çocuk lehine sadece tedbir nafakasına hükmedildiği, bunun dışında davacının herhangi bir nafaka talebinin olmadığı, mahkemece de nafakaya hükmedilmediği, verilen boşanma kararının 26.05.2006 da kesinleştiği, bu tarihten itibaren bir yıldan fazla sürenin geçtiği, bu nedenle davacının kendi adına nafaka istemesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakası bakımından davanın reddine, iştirak nafakası yönünden ise davanın kısmen kabulüyle 375 TL nafakanın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesinde boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakasının artırılmasına karar verilmesi istenilmiş ise de ; boşanma davasının fer'i niteliğinde olan tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erdiğinden davadaki istem boşanmanın kesinleşmesinden sonraki yoksulluk ve iştirak nafakası talebi olarak kabul edilmesi gerekmektedir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/663 KARAR NO : 2021/654 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HOPA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2020 NUMARASI : 2019/52 ESAS - 2020/247 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Hopa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/207 sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma tarihinde müşterek çocuklarının üç yaşında olduğunu, çocuk için her ay boşanma ile birlikte aylık 200,00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından yoksulluk ve iştirak nafakaları ile tazminatların miktarı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın ihtiyacına nazaran takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl dava yoksulluk ve iştirak nafakası artırım, karşı dava nafaka indirimi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl dava yönünden kısmen kabulüne, karşı dava yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı/karşı davalılar, Yomra Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas ve 2010/140 karar sayılı kararında davacı ... yararına 400,00 USD yoksulluk nafakası ile ... yararına 200,00 USD iştirak nafakasının aradan geçen zaman sürecinde tarafların geçiminin sağlanması bakımından yetersiz kaldığını, bu nedenle nafakaların arttırılarak davacı ... için aylık 500,00 USD, ... için aylık 400,00 USD nafakanın davalıdan alınarak davacılara verilmesini istemiştir....
TL iştirak nafakası ile kadın için aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Toplanan delillerden davalı kadının özel bir üniversitede çalıştığı ve aylık kazancının 800 TL olduğu, davalı erkeğin ise zabıta araştırmasına göre aylık 850 TL, kendi beyanına göre ise aylık 1000-1500 TL gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına göre davalı kadının boşanmayla birlikte yoksulluğa düşmeyeceği ve Türk Medeni Kanununun 175/1. maddesindeki koşulların oluşmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyleyken davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple davacı erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. ......
Boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemez. Bu husus gözetilmeden kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Erkeğin açıklanan yöne ilişkin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının 6 no'lu bendinin yoksulluk nafakasına ilişkin kısmı kaldırılarak, kadının koşulları oluşmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, açıklanan gerekçe ile kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf itirazı reddedilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada iştirak ve yoksulluk nafakalarının arttırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakası için davanın reddine, çocuklar için ise; 70 TL. ve 85 TL. olan nafakaların 50TL. ve 120 TL. olarak arttırılmasına karar verilmiştir.Davacı hakkında reddolunan yoksulluk nafakası yönünden; Nafaka taleplerinde, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması yahut azaltılmasına karar verilebilir....