tazminata karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından manevi tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakası ve manevi tazminat ile vekalet ücretine yönelik olarak istinaf edilmiştir....
Temyize konu yoksulluk nafakasının yıllık tutarı 96.000,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090.00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple, davacı kadının, yoksulluk nafakasının artırılması talebi yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Birikmiş nafaka alacağı talebinin reddi yönünden yapılan temyiz incelemesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Yoksulluk nafakası miktarının belirlenmesinde, boşanmadan önceki yaşam standardının aynıyla sürdürülmesinin sağlanması gerekmez. Nafaka alacaklısının yaşı, eğitim durumu, barınma olanakları, düzenli ve sabit olmasa bile bir miktar geliri olup olmadığı, benzer konumda bir kimsenin normal gereksinimlerine göre olabilecek makul yaşam standardı ile nafaka yükümlüsünün ödeme olanağı birlikte değerlendirilerek; hakkaniyete uygun bir miktar yoksulluk nafakası olarak kararlaştırılmalıdır. Böyle bir değerlendirme yapıldığında; davacı-davalı kadın için hükmedilen yoksulluk nafakası orantısız ve çok fazladır. Hükmün, diğer bölümlerinin onanması; yoksulluk nafakası bakımından bozulması gerektiği düşüncesiyle; değerli çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum....
Taraflarca yapılan istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince sair istinaf başvurularının esastan reddine, davacı-karşı davalı kadın yararına yoksulluk nafakasının miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile davacı-karşı davalı kadın yararına 800.00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki davanın tamamı yönünden temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 176. maddesinin birinci fıkrasında, yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücünün göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Somut olayda irat şeklinde ödeme tarafların ekonomik sosyal durumu dikkate alındığında Kanunun (TMK m. 176/1) amacına uygun değildir....
İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince her ne kadar kadın yararına hükmedilen toplu yoksulluk nafakası kaldırılarak kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 350.00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; davalı-karşı davacı kadının çalışıp çalışmadığı, çalıştığı tespit edildiği takdirde iş ve gelirinin düzenli ve sürekli olup olmadığı araştırılıp, elde ettiği gelirin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı hususları hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre yoksulluk nafakası talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....
Yerel mahkemece, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, bu konuda istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı kadının babasından miras olarak kalan dükkanlardan kira geliri olduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin yerel mahkemece reddedilmesinin doğru olduğuna karar verilmişse de; davacı-karşı davalı kadına miras kalan taşınmazların değerinin, bu taşınmazlardan elde ettiği gelirin, kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı araştırılarak, asgari ücret düzeyindeki gelirin yoksulluk nafakası almaya engel teşkil etmeyeceği (YHGK 2009/3-165-186) ve davalı-karşı davacı erkeğin asgari ücretin üzerinde gelirinin olduğu hususlarının birlikte değerlendirilerek sonucuna göre yoksulluk nafakası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar dikkate alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafaksının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Somut olayda davacı (koca), davalının (kadın) maddi durumun düzeldiği, yoksulluk durumunun ortadan kalktığı, davalının çocuk baktığı aylık 500 TL gelirinin olduğu, kendisine ait icradan şahsa çıkartılan dükkanı davalının satın aldığını iddia etmiştir. Mahkemece davacının bu beyanıyla yetinilmiş ancak; davalının tam olarak geliri tespit edilip araştırılmadan eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuştur. Eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi ve manevi tazminatın az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.Hükmün bozma kapsamı dışında kalan kısımları ise kesinleşmiştir....
Hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmiş, Dairemizin 17.09.2018 tarihli ilamıyla davalı kadının kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davacı erkeğin de kadını eve almadığı, evin kilidini değiştirdiği ve bu durumda boşanmaya tarafların eşit kusurlarıyla sebebiyet verdikleri, davalı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda kadın yararına aylık 800 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Davalı kadının cevap dilekçesinde talep ettiği nafaka miktarı aylık 600,00 TL iken, bozmadan sonra 04.02.2019 tarihinde verdiği dilekçe ile yoksulluk nafakasının miktarına ilişkin olarak talebini ıslah etmiştir. Islah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir (HMK m. 177/1)....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, boşanma kararı ile birlikte davalı kadına 400 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için 200 TL iştirak nafakasına karar verildiğini, davacının askerden geldiğini, işlerinin bozulduğunu, asgari ücretle çalıştığını, yeniden evlendiğini belirterek, iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılmasını, olmadığında 100'er TL'ye indirilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında davalının asgari ücretle çalıştığı işten ayrıldığını, geliri olmadığını beyan etmiştir.Mahkemece; iştirak nafakasının kaldırılma talebinin reddine, yoksulluk nafakasının kaldırılma talebinin kabulü ile 400 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.Taraflar arasında görülen boşanma davasında davalı kadının işsiz, davacının ise Ltd....