Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile boşandıklarını, bu hükümle davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak davalının resmi kurumda çalışmaya başladığını belirterek, hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davalı-karşı davacı vekili; karşı tarafın açtığı davanın usul ve esas bakımından reddine, karşı davanın kabulüne, ödediği yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına, bunun olanaksız olması halinde ise yoksulluk nafakasında indirim yapılarak aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine, davalı-karşı davacının İstanbul Anadolu 5....

      Davalının, aldığı 150 TL yoksulluk nafakası ile geçimini sürdürmesi ve varlığını idame ettirmesi günümüz koşullarında mümkün olmadığına göre, çalışıp gelir elde etmesi bir zorunluluktur. Çalışarak elde ettiği gelirle, nafaka miktarı toplamının, yukarıda açıklanan yoksulluk kavramını izale etmesi durumunda, mahkemece nafakanın kaldırılmasına karar verilebilir. Aksi takdirde ise; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin içinde indirme talebinin de olduğu kabul edilip (çoğun içinde azında bulunduğu gözetilerek), yoksulluk nafakasının hakkaniyet ölçüsünde indirilmesi gerekir. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının tümden kaldırılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesi ile; davalı ile 26.06.2015'de kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı lehine aylık 200TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, müşterek iki çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, inşaatlarda çalışarak geçinmekte zorluk çektiğini, davalının ise sigortalı olarak çalıştığını beyan ile davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece, yoksulluk nafakasına karar verilen 30.03.2009 tarihinden arttırım davasının açıldığı 30.01.2015 tarihine kadar geçen süre ve yoksulluk nafakasının niteliği gözetilerek, nafakanın TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka artışına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerekmiştir. Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş;yoksulluk nafakasına karar verilen tarih ile bu dava tarihi arasında geçen süre ve yoksulluk nafakasının niteliği de gözetilmek suretiyle,boşanma neticesinde hüküm altına alınan yoksulluk nafakasında TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artışa hükmetmek olmalıdır....

            Mahkemece; sigortalı olarak çalışmakta iken davadan kısa bir süre önce kendi isteği ile işinden ayrılan davacının, imkânı varken çalışmak istemediği, ayrıca iş aramadığı, yoksulluk durumunun devam etmesinin kendi tutumundan kaynaklandığı, çalışmak yerine nafaka ile geçinmeyi istediği gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakalarının 100’er TL'den 175’er TL'ye artırılmasına, yoksulluk nafakasının artırılması isteminin reddine, karşılık davanın ise kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı – karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

              Bu durumda da, nafakanın kaldırılması hakkaniyete, yoksulluk nafakasının temelinde yatan sosyal ve ahlaki fikre uygun düşecektir....

                GEREKÇE : İstinaf incelemesine ilişkin dava yoksulluk nafakalarının kaldırılmasına ilişkindir. Dava taraflarının ekonomik durumlarının olağanın dışında değişmesi halinde yoksulluk nafakası miktarının yeniden değerlendirilmesi mümkün olduğu gibi, nafaka lehtarının yoksulluk durumunun ortadan kalkması halinde yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması olasıdır....

                Davalının, davacının yoksulluk nafakası talebine "açık muvafakatinin” olmadığı konusunda ise bir duraksama yoktur. O halde davacının bu davada Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesinde gösterilen süreden sonra yoksulluk nafakası talep edemeyeceği gözetilerek davacının yoksulluk nafakası isteği hakkında süresinden sonra talep edildiğinden bahisle "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından davacının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 4 nolu bendinin kaldırılmasına, yerine davacının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                Bölge adliye mahkemesi Dairemizin bozma ilamına konu kararında HMK m. 353/l-b-2. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararını düzelterek yeniden esas hakkında hüküm tesis etmiş; kadının yoksulluk nafakasının miktarına yönelik talebinin kabulüne karar vermiş ve kadın yararına 1.000 TL yoksulluk nafakasına hükmetmiştir. Bölge adliye mahkemesince kurulan bu yeni hüküm ile birlikte ilk derece mahkemesi kararı ortadan kalkmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu