Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; boşanma davası ile davalı lehine 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının çalışmaya başladığını ve yetim maaşı aldığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının asgari ücretle çalıştığını, yetim aylığı almadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl yoksulluk nafakasının kaldırılması davası ile birleşen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddi ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından duruşma istemli temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı - birleşen dosya davalısı asıl dava dilekçesinde; tarafların ... Aile Mahkemesinin 2010/733 Esas ve 2011/793 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalı lehine 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının sigortalı olarak çalışmaya başladığını, müvekkilinin çalışmadığını, yeniden evlendiğini, yoksulluk nafakasını ödemekte zorlandığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Çaycuma 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/552 Esas- 2010 /613 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine 300 TL yoksulluk nafakasının hükme bağlandığını, aradan geçen sürede takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle yoksulluk nafakasının 1000,00 TL' ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

        Mahkemece; “evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu sonuca tarafların eşit kusurlarıyla ulaşıldığı’ kabul edilerek Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiş; davalı yararına aylık irat şeklinde 1.000 Lira yoksulluk nafakası takdir edilmiş, davalının maddi ve manevi tazminat talepleri ise reddedilmiştir. Hüküm, davacı tarafında kusura ilişkin gerekçesi ve davalı yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden; davalı tarafından da yine kusura ilişkin gerekçesi ve lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı ve tazminatlar yönünden temyiz edilmiş; Dairemizce 10.3.2014 tarihinde onanmıştır. Onama kararına karşı davacı (koca) karar düzeltme talebinde bulunmuştur....

          HD’nin 01/04/2015 tarih ve 2014/18996 E- 2015/5335 K sayılı ilamıyla yoksulluk nafakasında hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, davacının halen yoksulluk nafakası ödemekle yükümlü olduğu görülmüştür. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı kadının asgari ücretle çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kendisi yoksulluk sınırında bulunan ve yoksulluk nafakası alan davalının ortak çocuklar için iştirak nafakasıyla yükümlü tutulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır...” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir....

            (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmamasına rağmen, talep aşılarak (HUMK.mad.74) kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri doğru olmamıştır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava, yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. Tarafların Tuzlukçu Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/83 Esas 2000/21 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, Akşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/283 Esas 2010/118 Karar sayılı ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakanın kaldırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesince, davacı lehine hükmedilmiş nafakanın feragat sebebiyle kaldırılması ve herhangi bir yoksulluk nafakası bulunmadığından bahisle; işbu yoksulluk nafakasının arttırımı talepli davanın reddine karar verilmesi yerinde olup, davacının istinaf talebinin esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

              Bölge adliye mahkemesi,kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, ilk derece hüküm fıkrasından A/3 (kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası) ve C/1-2-3-4. (erkeğin boşanma davasına yönelik) bentlerinin hükümden kaldırılmasına, sair istinaf taleplerinin ise reddine karar verilmiş, erkeğin boşanma davası yönünden yeniden hüküm kurulmuş, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik ise ilk derece hükmünün kaldırılmasına rağmen yoksulluk nafakası hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmadığı gibi, gerekçe kısmında ise yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin reddine karar verildiği belirtilmiş olup, bu suretle gerekçe ile hüküm arasında da çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....

                Yerel mahkemece, tarafların düzenli gelirlerinin bulunmadığı, iş bulduklarında çalıştıkları, birbirlerine yakın gelirleri olduğu gerekçesi ile davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, tarafların istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesince sabit gelirinin ve malvarlığının olmadığı gerekçesi ile davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin itirazları kabul edilerek tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, davacı kadının diğer davalı erkeğin ise tüm istinaf talepleri esastan reddedilmiş ise de; davacı kadının malvarlığı sorgulamasında üzerine kayıtlı bir mesken, bir dükkan ve bir araç olduğu görülmektedir. Ayrıca ilk derece mahkemesince verilen kararın gerekçesinde tarafların birbirine yakın gelirlerinin olduğu belirtilmesine rağmen bölge adliye mahkemesince, davacı kadının sabit gelirinin ve malvarlığının olmadığı gerekçesi ile kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....

                  ve yoksulluk nafakasının reddine karar verilmiş, sair itirazlar esastan reddedilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu