Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yoksulluk nafakasına hükmolunabilmesi için nafaka talep eden eşin boşanmaya neden olan olaylarda, yükümlü olan eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Ancak, sonradan açılan yoksulluk nafakası davalarında yoksulluk nafakasının koşullarının oluşup oluşmadığı boşanma hükmünün kesinleştiği ana göre belirlenir. Bu şartlar yoksulluk nafakası istemine ilişkin dava tarihine göre değil, boşanma tarihine göre araştırılması ve şartları varsa yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Boşanmaya neden olan olaylarda tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş yoksulluk nafakası talep edemeyecektir....

    Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen 21.01.2020 tarihli hükümle kadın yararına 20.000 TL maddî ve 23.000 TL manevî tazminat ile 14.400 TL toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, kadının ziynet alacağı davasın reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dairemizin 16.12.2020 tarihli kısmen onama, kısmen bozmaya dair ilamıyla kadının tüm, erkeğin sair temyiz itirazları reddedilmiş; kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının çok olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen son hükümle kadın yararına 6.000 TL maddi ve 8.000 TL manevi tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin ise çalışmaya başladığı gerekçesiyle reddine hükmedilmiştir. Mahkemece Dairemizin 16.12.2020 tarihli bozma ilamına uyulmuşsa da yoksulluk nafakası yönünden bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir....

      Davacı (kadın) önceki aşamalarda yoksulluk nafakası talep etmemiş, ancak ön inceleme duruşmasında 300 TL yoksulluk nafakası talep etmiş; davalı (koca) talep sonucunun genişletilmesine açık muvafakat bildirmediği gibi, davacı tarafından bu konuda yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır (HMK md. 141). Bu sebeple yoksulluk nafakası talebi hakkında "karar verilmesine yer olmadığı" kararı verilecek yerde yazılı şekilde davacı (kadın) yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Ne var ki, davalının temyizi üzerine yapılan ilk incelemede bu husus gözden kaçtığından, hüküm yoksulluk nafakası yönünden de onanmıştır. Davalının bu yönlere ilişkin karar düzeltme talebi açıklanan sebeple yerinde görüldüğünden kabulüne, Dairemiz ilamının onamaya ilişkin bölümünün yoksulluk nafakasına münhasır olarak kaldırılmasına, hükmün yoksulluk nafakası yönünden açıklanan sebeplerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

        Somut olayda; taraflar Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/472 Esas- 2011/30 Karar sayılı ilamı ile boşanmışlar ve davalı lehine 250 TL yoksulluk nafakası hükmedilmiştir. Davalı kadın, boşanma dava tarihinde herhangi bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 250 TL yoksulluk nafakası bağlanmış, boşanmadan sonra güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başlamış, asgari ücret seviyesinde bir gelire kavuşmuştur. Aldığı nafaka ile elde ettiği gelir toplamı, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira, yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....

          yoksulluk nafasına ilişkin bölümünün bu değişik gerekçeyle bozulmasına, karar vermek gerekmiştir....

            davalının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde bulunan yoksulluk nafakasına ilişkin 1.bendinin kaldırılmasına ve bu konuda yeniden hüküm kurularak, davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanısına ulaşılmıştır....

            kalkması gibi yoksulluk nafakasının azaltılmasını gerektirecek koşullarda bulunmadığı," gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması-İstirdat/Yoksulluk Nafakasının Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kaldırılmasına karar verilen yoksulluk nafakasının yıllık toplam miktarı 4.800 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir. Açıklanan nedenle davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

              (HUMK. md.74) Hükmün yoksulluk nafakası yönünden açıklanan sebeple bozulmasına karar verilmesi düşüncesiyle değerli çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmıyoruz....

                Başka bir ifadeyle, geçimini kendi mali kaynakları ve çalışma gücüyle sağlama imkânından yoksun olan taraf diğer koşulları da varsa yoksulluk nafakası talep edebilecektir. 14. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk, Turgut/Ateş, Derya; Aile Hukuku, C. 2, İstanbul 2019, s. 302). 15. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünüldüğünden, yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek olamaz....

                  UYAP Entegrasyonu