Davalı-davacı kadın vekili ise; Hükmedilen 75 TL arttırımın yetersiz olduğunu, yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddedilmesi nedeniyle erkek lehine ücreti vekalete hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp, yoksulluk ve iştirak nafakasının 500'er TL'ye yükseltilmesine ve hükmedilecek nafakalara talep tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde 100 TL'ye indirilmesi isteminden ibarettir. Karşı dava, 200 TL olarak belirlenen yoksulluk ve iştirak nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesi talebine ilişkindir....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 05/05/2015 NUMARASI : 2015/126-2015/370 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından, yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların eylemli ayrılık sebebine (TMK.m.166/son) dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı kadının yoksulluk nafakası talebi reddedilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine, mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 11.12.2014 tarihli ilamı ile davalı kadın lehine yoksulluk nafakası takdiri gerektiği yönünde bozulmuştur. Davalı kadının bozma sonrası kolejde öğretmen olarak çalıştığı tespit edilmiş ve yoksulluk nafakası talebi reddedilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Boşanma davasında, dava veya cevap dilekçesiyle ya da tahkikat sırasında karar verilinceye kadar talep edilebilen yoksulluk nafakası, boşanmanın eki niteliğinde olup, boşanmaya karar verilmesi halinde sonuca bağlanması zorunlu ve boşanmadan sonrası için geçerli bir talep niteliğindedir. Boşanma davası, bozmaya uyularak reddedildiğine göre, artık yoksulluk nafakasına hükmedilemez. Bu husus gözetilmeden boşanma davası reddedilen davacı lehine tedbir nafakası dışında ayrıca yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının ve maddi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece ilk kararda davalı-davacı kadın yararına hükmedilen aylık 1.100 TL yoksulluk nafakası ve 100.000 TL maddi tazminatın az olduğundan bahisle hüküm bozulmuş, mahkemece Dairemiz bozma kararına uyularak davalı-davacı kadın lehine aylık 1.700 TL yoksulluk nafakası ve 150.000 TL maddi tazminata hükmedilmiştir. Bozma sonrası hükmedilen yoksulluk nafakasının ve maddi tazminatın miktarı tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına bozmanın amacına uygun olmayacak şekilde az bulunmuştur. Kadın lehine daha uygun miktarda yoksulluk nafakası ve maddi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların .... Aile Mahkemesinin 2012/2 Esas ve 2012/1347 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini, davacının ev hanımı olduğunu ve herhangi bir gelirinin bulunmadığını ileri sürerek, aylık 1000 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; ......
Dairemizin 11.03.2020 tarihli kararıyla hüküm sadece kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve maddi, manevi tazminat miktarlarının çok olduğu yönlerinden bozulmuştur. Hüküm diğer yönlerden kesinleşmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen kararda davacı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının ara kararla aylık 500-TL ye indirildiği belirtilerek karar kesinleşince kadar devamına karar verilmiştir. Davacı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası yönünden karar dairemiz ilamıyla onanarak kesinleşmiştir. Mahkemece sadece bozulan yönlerden hüküm kurulması gerekirken kesinleşen hususlar yönünden yeniden hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-Dairemizin 11.03.2020 tarih 2020/1162 E. ve 2020/2121 K. sayılı kararı ile yoksulluk nafakası yönünden; davacı kadın yararına irat şeklinde aylık 1000-TL olarak hükmolunan yoksulluk nafakasının çok olduğu gerekçesiyle bozulmuştur....
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının, davalıya halen 340 TL. yoksulluk nafakası ödediğini, ancak davalının dolgun bir maaşla çalışmaya başladığını ,böylelikle de yoksulluk durumunun ortadan kalktığını beyan ederek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karara verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davalının elde ettiği gelirin ülke koşullarına göre davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde olduğu gerekçesi ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. 4721 Sayılı Yasanın 176/3.maddesine göre, " irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi yada taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden ...; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararı ile kaldırılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 200 TL’ den 500 TL’ ye, iştirak nafakasının ise çocuklardan her biri için 150 TL den 250’şer TL ye artırılmasını talep etmiştir....
Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca yoksulluk Nafakasına hükmedebilmek için nafaka talep edenin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması yanında bu konuda açık talebinin de bulunması gerekmektedir. Dava dilekçesinde "başka türlü geçinmelerini sağlaması ve iş bulup çalışmasının olanaksız" olması şeklinde açıklamalar, yoksulluk nafakası isteği olarak değerlendirilemez. Açıkça tedbir nafakası talebinde bulunulup, yoksulluk nafakası isteği bulunmadığından, davacı-davalı kadına yoksulluk nafakası verilmesi yönündeki bozma doğru bulunmamıştır. Davalı-davacı erkeğin karar düzeltme isteğinin bu yönden kabulü ile Dairemizin 20.10.2014 gün, 2014/9832- 2014/20170 sayılı bozma, onama ilamının 3. bendindeki bozma kararının kaldırılarak, hükmün yoksulluk nafakası yönünden onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücret karşılığı çalışmanın" yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olmadığı kabul edilmektedir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum somut olayda dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı; ancak ekonomik durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alınmalıdır. Açıklanan nedenle, yoksulluk nafakasında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekirken davanın tamamen kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....