Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl yoksulluk nafakasının arttırılması/karşı yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı/karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile boşandıklarını, bu boşanma ile kendisine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak halen çalışmadığını, gelir getiren herhangi bir menkul ve gayrimenkulünün de bulunmadığını, davalının ise polis memuru olarak görev yaptığını ve yurt dışı görevleri nedeni ile oldukça yüksek bir gelire sahip olduğunu, nafakanın hükmedilmesinin üzerinden beş yıl geçtiğini belirterek, dava tarihinden itibaren aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, takdir edilecek...

    ödenmesine ilişkin koşulların ortadan kalktığını ileri sürerek yoksulluk nafakasının devamının davacıyı yoksullaştırdığını beyanla, dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Reddedilen yoksulluk nafakası miktarının yıllık toplamının (300 TLx12=3.600 TL) karar tarihi itibariyle HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, bu durumda, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden verilen kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, HMK'nun 341/2.maddesi gereğince davacının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerekmiştir....

      İlk Derece Mahkemesi Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına ödenmesine karar verilmiştir. VI. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı- karşı davacı erkek vekili ; kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yoksulluk nafakasının miktarına yöneliktir. 2....

        Davacı taraf indirilen yoksulluk nafakasına, davalı taraf, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddini ve indirilen yoksulluk nafakası miktarını istinaf etmiştir. Davalının istinaf başvurusu yönünden; Dosya kapsamından, kabul edilen yoksulluk nafakası miktarının, bir yıllık toplam tutarının 400x12= 4.800 TL, olduğu, Davacının istinaf başvurusu yönünden; Dosya kapsamından, davacının kaldırılmasını talep ettiği yoksulluk nafakasının bir yıllık toplam 750x12=9.000 TL olduğu, davacının indirilmesine karar verilen yoksulluk nafakası miktarının bir yıllık toplam tutarının 350x12= 4.200 TL olduğu anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE )MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün,süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine;temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra,dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 2011 yılında boşandıklarını, boşanma neticesinde davalı için aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini,ancak davalının SGK'dan emekli olduğunu ve halihazırda kendisinden fazla geliri bulunduğunu, yine bu gelirinin de düzenli bir gelir olduğunu ileri sürerek; davalının emekli olma tarihinden itibaren lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır....

          Bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin sadece "Kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kendisinin reddedilen tazminat taleplerine" yönelik katılma yoluyla istinaf talebi esastan incelenmiş, yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf talebinin ise katılma yoluyla istinaf talebinin asıl istinaf talebine sıkı sıkıya bağlı olduğu, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası yönünden istinaf talebinde bulunmadığı, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik olarak katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı gerekçesiyle erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin usulden reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Maddî olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (HMK m.33)....

            Bozmadan önce verilen hüküm yalnızca davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmiş olduğundan, hüküm altına alman yoksulluk nafakası miktarı yönünden davalı-karşı davacı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece, davalı-karşı davacı erkek yararına oluşmuş bulunan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin bozmadan önce hüküm altına alınan yoksulluk nafakası miktarı aşılmak suretiyle davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 350 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalı-karşı davacı erkeğin karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne, Dairemizin yoksulluk nafakasına yönelik onama kararının kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

              HGK.nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması," yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 7.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 1.5.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları). Somut olayda; taraflar ... Aile Mahkemesinin 2006/702 Esas ve 2007/282 Karar sayılı ilamı ile boşanmışlar ve davalı lehine 250 TL yoksulluk nafakası hükmedilmiştir. Davalı kadın boşanma davası sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 250 TL yoksulluk nafakası bağlanmış, boşanmadan sonra bakıcı olarak çalışmaya başlamış, asgari ücret seviyesinde bir gelire kavuşmuştur. Aldığı nafaka ile elde ettiği gelir toplamı, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....

                Eş söyleyişle; yoksulluk nafakası alacaklısının paranın alım gücü karşısında ihtiyaçlarının artması, hastalık vb. gibi nedenlerle nafakasının giderlerini karşılayamaması, buna karşın nafaka borçlusunun gelirinde ödeme gücünde artış olmuş ise nafakanın artırılmasını isteyebilir. Öte yandan, yoksulluk nafakasının artırılması için herşeyden önce davacının bu nafakaya hak kazandığının belirlenmesi gerekir. Somut olayda; ... 4. Aile Mahkemesi'nin 09.10.2012 tarih ve 2011/380 E.- 2012/799 K. sayılı kararı ile, tarafların boşanmalarına, dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı için aylık 100,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, hükmün kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm 10.09.2013 tarihinde kesinleşmiş olmakla davacı yoksulluk nafakasına bu tarihten itibaren hak kazanmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu