Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacı kadının kayıtsız şartsız olarak boşanma davası sırasında yoksulluk nafakası talebi olmadığını bildirmiştir. Bu beyan, yoksulluk nafakasından feragat niteliğinde olup, davacı artık bir daha yoksulluk nafakası talebinde bulunamaz. Öyle ise mahkemece bu ilkeler ışığında, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, kadının manevi tazminat talebi reddedilmiş; taraflarca ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine ilgili bölge adliye mahkemesince verilen 04.05.2018 tarihli ilk kararla davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek, kadın lehine manevi tazminata hükmedilmiş, kadının yoksulluk nafakası talebinin ise yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle reddine karar verilmiş; taraflarca temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine; Dairemizce kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle ilgili bölge adliye mahkemesince verilen ilk karar bozulmuştur....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminata, aylık 200 TL tedbir ve aylık 250 TL yoksulluk nafakasına, velayeti anneye verilen ortak çocuk yararına aylık 200 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiş, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf talebinde bulunulması üzerine bölge adliye mahkemesi kadının dava dilekçesinde yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinden feragat ettiği gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin...

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılmasına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakası artış talebinin reddine, iştirak nafakası artış talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, TMK'nun 176/4.maddesine göre; yoksulluk nafakasında, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması yahut azaltılmasına karar verilebilir.Yasamızda yoksulluk tanımlanmamış ise de, yoksulluk durumunun ülkenin ekonomik ve sosyal koşullarına göre belirlenmesi gerekir....

          Ancak, bu husus Dairemizce yapılan inceleme sırasında gözden kaçırılmış olduğundan, davalı kadının yoksulluk nafakasına yönelik karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 05.04.2016 tarihli onama kararının yoksulluk nafakasına ilişkin olarak kaldırılmasına ve mahkeme kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

            Bu husus nazara alınmadan, yoksulluk nafakası yönünden kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Ancak ilk incelemede bu hususun gözden kaçtığı ve hükmün tamamının onandığı anlaşılmakla, davalı kadının yoksulluk nafakası ile ilgili onama kararına ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 26.11.2015 tarih 2015/8000 esas 2015/22383 karar sayılı onama ilamının yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeple yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi #Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; * kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin * 26.11.2008 gün ve * 15833 - 16047 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Mahkemece davacı kadına 150 YTL. yoksulluk nafakası takdirine dair verilen karar davalı tarafın temyizi üzerine; Dairemizce “davacı kadının yoksulluk nafakasına yönelik isteği bulunmadığı halde istek aşılarak (HUMK.md.74) davacı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle ” bozulmuş ise de, davacı kadının 8.2.2007 tarihli dilekçesi ile 200 YTL....

                Kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nispi harç alınmadan (Harçlar Kanunu m. 30-32) davaya devam edilmesi doğru olmamıştır. O halde, mahkemece, temyiz sınırlaması da dikkate alınarak, davacıya "Yoksulluk nafakanın kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devam olunarak münhasıran yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi hakkında yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2017(Salı)...

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı ve karşı davalının boşanma davalarının KABULÜ İLE; Tarafların 4721 sayılı TMK'nın 166/1- 2.maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Davalı karşı davacının maddi ve manevi tazminat talebinin REDDİNE, Davalı karşı davacı kadın yararına takdir olunan aylık 650,00 TL tedbir nafakasının iş bu karar tarihi itibariyle aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi tarihine kadar devamına, karar kesinleştikten sonra YOKSULLUK NAFAKASI OLARAK DEVAMINA, Davalı karşı davacı kadının ziynet alacağı davasının REDDİNE, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı - karşı davacı kadın, kusur belirlemesi, tazminat isteklerinin reddi, nafakanın miktarı, ziynetin reddi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; Yoksulluk nafakasının kaldırılması şartları oluşmadığından Reddine, Yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kabulü ile; Merzifon 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/479 Esas, 2018/338 Karar sayılı 15/05/2018 tarihli ilamı ile hükmedilen "yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE -TÜFE oranında arttırılması" dair artış oranının kaldırılmasına, YOKSULLUK NAFAKASININ 600,00- TL İLE SINIRLANDIRILMASINA ve 600,00- TL yoksulluk nafakasının davacı erekten tahsili ile davalı kadına aylık irat şeklinde ödenmesine, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; reddedilen kısım yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı; kabul edilen kısım yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu