Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00.-TL manevi 50.000,00.-TL maddi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Aslında Dairem bir kadının asgari ücretle çalışmasının bile yoksulluk nafakası takdirine engel teşkil etmeyeceği düşüncesini de sergilememiş değildir; “…..Asgari ücretle çalışma yoksulluk nafakası takdirine engel teşkil etmez. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları gerçekleşmiş olup, davacıya uygun miktarda yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerekir.” (Y2HD, 30.11.2006, 9483-16717) Peki, davacı kadının işten “kendi isteği ile” ayrılması nasıl değerlendirilecektir? Yoksulluk nafakası (TMK. m. 175) isteyenin “yeterli ve düzenli gelir” getiren bir işi olmasına rağmen işinden kendi iradesi dışında ayrılmak zorunda kalmış ise kendisine yoksulluk nafakası verilmelidir. Aksi halde yoksulluk nafakası verilmemelidir; (GENÇCAN-Boşanma-2, s. 769). Görüldüğü üzere işten “kendi isteği ile” ayrılma sebebiyle yoksulluk nafakası verilmemesi sadece ““yeterli ve düzenli gelir” getiren bir işi olanlara özgüdür....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; ilk dava olan tedbir nafakası talebi hakkında boşanma konusunda verilecek olan kararda değerlendirme yapıldığından, tedbir nafakası davası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davalı erkek eşin, karşı boşanma davasının reddine, davacı kadın eşin karşı davaya karşı açtığı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, davacı için takdir edilen 650TL tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 50.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK'nun 166/1 maddisi uyarınca BOŞANMALARINA, Davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, Davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, Ziynet alacağına ilişkin usulüne uyun açılmış dava bulunmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Birleşen davanın KABULÜ ile tarafların TMK'nun 166/1 maddisi uyarınca BOŞANMALARINA, 15000 TL maddi ve 15000 TL manevi tazminatın davalı T1 alınarak davacı T3 ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - davalı kadın; kusur belirlemesi, kocanın davası ve ekleri, kendi tazminat, yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve tedbir nafakasi ile ziynet eşyası yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının arttırılması ve birleşen davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı- birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı- birleşen davalı vekili; davalı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 600,00 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....

      Davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası koşulları oluşmuştur. Hâl böyleyken, yoksulluk nafakası isteminin reddine hükmetmek davacı kadın aleyhine yoksulluk nafakası yönünden kesin hüküm oluşturacaktır. Bir an için ileride koşulların değişmesi durumunda, davacı kadının tekrar yoksulluk nafakası isteyebileceği düşünülse dahi bu kez de zamanaşımı (TMK m. 178) sorunu gündeme gelecek ve sonuçta davacı kadının hakkı ağır şekilde zarar görmüş olacaktır. Bu durumda, davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi hukuka uygundur. Diğer yandan, yoksulluk nafakasının ödenmesine davalının cezaevinden tahliye edileceği tarihten itibaren hükmedilmesi, somut olayın özelliği ve hakkaniyet kurallarına (TMK m. 4) göre isabetli olmuştur....

        Mahkemece; davacının boşanma davasında sadece tedbir nafakası isteminde bulunduğu; boşanma kararından 6 ay gibi kısa bir süre sonra yoksulluk nafakası davası açtığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında bu 6 aylık sürede ani yükselme ve düşüşlerin olmadığı, davalının ekonomik durumunun yoksulluk nafakası ödeyecek kadar iyi olmadığı gerekçeleri ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra açılan yoksulluk nafakası istemine ilişkindir. Yoksulluk nafakası boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm ifade eden, boşanmaya bağlı fer'i bir haktır. Yoksulluk nafakasının boşanmadan sonra talep edilemeyeceğine ilişkin yasada bir hüküm bulunmamaktadır. Boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı (nafaka alacaklısı) TMK'nın 178. maddesi hükmü gereğince boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilir....

          takdir yetkisi kapsamında...” kalmayan ve hükmün 1.fıkrasında yer alan; “...500 TL yoksulluk nafakasının aylık 200 TL azaltılarak aylık 300 TL yoksulluk nafakasının...” ifadelerinin çıkarılarak yerine “...500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 200 TL azaltılarak aylık 300 TL yoksulluk nafakasının...” ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 05.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Anılan karar, davalı- karşı davacı kadın tarafından davacı- karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasına toptan şeklinde hükmedilmesi, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi yönünden istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesince; davalı- karşı davacı kadının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazının kabulüyle kadın yararına aylık 450 yoksulluk nafakasına, kadının diğer istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir. Karar taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 10.02.2022 tarihli ilamıyla karar kusur, tazminatlar ve yoksulluk nafakasının toptan ödenmesine hükmolunması yönünden bozulmuştur. Bölge adliye mahkemesince yoksulluk nafakası yönünden kadın lehine 13.000 TL toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Hüküm davalı- karşı davacı kadın tarafından yukarıda belirtilen şekilde temyiz edilmiştir....

              Yoksulluk nafakası boşanma sırasında istenilmişse, boşanmaya karar verilen hükümde yoksulluk nafakası da karar altına alınacaktır. Bu durumda, yoksulluk nafakası ödemelerinin başlangıç tarihi de boşanma hükmünün kesinleştiği tarih olacaktır. Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası davası açılması halinde yoksulluk nafakasının başlangıcı davanın açıldığı tarihtir. TMK 175.maddesinde, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir, hükmü getirilmiştir. Yoksulluğun hukuksal kavramı anılan madde ile tanımlanmamış ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1988 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, içme barınma, sağlık, ulaşım kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....

                UYAP Entegrasyonu