Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince kadının yoksulluk nafakası talebi kabul edilerek aylık 400-TL yoksulluk nafakasına hükolunmuş, bölge adliye mahkemesince ise SGK hizmet dökümüne göre kadının 01.05.2018 tarihinde çalışmaya başladığı, en son çalıştığı iş yerinden 18.11.2020 tarihinde istifa ederek ayrıldığı, işinden kendi isteği ile ayrılan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği belirtilmiş, bu konuda erkeğin istinaf kanun yolu incelemesi talebi yoksulluk nafakası yönünden kabul edilip, sair yönlerden esastan reddedilmiştir. Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....

    Davacı-birleşen dosya davalı kocanın tarafın istinaf talebi incelemesinde; A-YOKSULLUK NAFAKASI; birleşen dosya davacı kadının dava dilekçesinde ve ana dosya cevap dilekçesinde kadın yararına yoksulluk nafakası talebi bulunmadığı halde, kadın yararına 500,00.-TL tedbir nafakasına hükmedilmesi yönündeki talep aşılmak suretiyle İDM tarafından kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

    Bölge adliye mahkemesi kararına karşı taraflarca temyiz talebinde bulunulmuş ve Dairemizin 06/03/2019 tarihli ve 2017/4576 esas, 2019/2268 karar sayılı kararıyla kadının yoksulluk nafakası dışındaki tüm temyiz taleplerinin reddine karar verilmiş ve kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğinden bahisle, ilgili bölge adliye mahkemesi kararı bozulmuştur. Bozma kararından sonraki 25/06/2019 tarihli duruşmada bozma ilamına uyulmasına karar veren bölge adliye mahkemesi, temyiz talebine konu kararı ile "Davalı-davacı erkeğin yoksulluk nafakası başvurusuna ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine" karar vermiştir....

      K.sayılı dosyası incelendiğinde; mahkemece, davalı lehine 175 TL yoksulluk, müşterek çocuk lehine 75 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edildiği, ... ....HD'nin 07.04.2011 tarih 2010/5305 E-2011/6129 K sayılı ilamı ile davacının tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden feragat etmesi hususu gözetilmeden davacı yararına maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile hükmün bozulduğu, mahkemece bozmaya uyulduğu ve davacı kadın lehine yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği, hükmün bu yönden ....02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı her ne kadar yoksulluk nafakasının arttırımını talep etmiş ise de dava tarihi (06.08.2012) itibariyle daha evvel verilmiş bir nafaka hükmü yoktur. Ancak HMK'nun 33.maddesi gereğince, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir....

        Başka bir ifadeyle, geçimini kendi mali kaynakları ve çalışma gücüyle sağlama imkânından yoksun olan taraf diğer koşulları da varsa yoksulluk nafakası talep edebilecektir. 16. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk, T./Ateş, D., Aile Hukuku, C. 2, İstanbul 2019, s. 302). 17. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünüldüğünden, yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek olamaz....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/04/2018 NUMARASI : 2017/790 ESAS, 2018/463 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyadaki bütün belgeler incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü vekili dava dilekçesinde özetle; eşiyle ayrıldıklarını, vardiyalı çalışması nedeniyle çocukların bakım ve sorumluluklarını yerine getiremediğini, ayrıca eşinin psikolojik problemleri olduğunu ve eşinin çocuklara şiddet uyguladığını, bu nedenle çocuklarına bakması için eşine verilmesini istemediğini belirterek çocukları idareye bıraktığını, babanın çocuklara bakacak ekonomik durumda olmasına rağmen keyfi nedenlerle çocukların bakım ve sorumluluklarını üstlenmediğini ve kuruma bıraktığını, görüşmeler sonucunda da davalı babanın çocuklara bakabilecek yeti de olduğunun ancak çocuklara bakmak istemediğini, sunulan hizmet modellerinden yararlanmak istemediğini, çocuklarını kurumda tutmak istediğinin tespit edildiğini...

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27.03.2023 NUMARASI : 2021/1423 ESAS, 2023/505 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 2003 doğumlu olup anne ve babasının Bakırköy 5.Aile Mahkemesi'nin 2009/658 Esas, 2009/712 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davacının velayetinin annesine verildiğini ve aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacının 27.01.2021 tarihinde reşit olduğunu ve reşit olduğu tarihte iştirak nafakasının kesildiğini, üniversite sınavına hazırlandığını belirterek günümüz ekonomik koşulları dikkate alınarak aylık 1.500,00 TL yardım nafakasının her yıl ÜFE-TÜFE ortalaması oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Ancak bu hususun ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığı anlaşılmakla, erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 30.9.2021 tarih, 2021/7055 Esas ve 2021/6728 Karar sayılı onama-bozma kararının yoksulluk nafakasına ilişkin 2-b bendinin kaldırılmasına, mahkemece taraf ve tanık beyanları da dikkate alınarak kadının usulünce ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak; boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmediğinin kesin olarak belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiş, bu sebeple hükmün yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün değişik gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir....

            Ancak, kanunda belirilen koşulların gerçekleşmesi halinde yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkabileceği gibi, yine kanunda belirtilen koşullarla yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektiren sebepler ortaya çıkarsa yoksulluk nafakasının kaldırılması davası açılabilir (TMK m. 176). Eldeki davada bozmaya uyulduğu halde bozmanın gereklerine uygun olarak süre sınırlandırılması yapılmadan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, süre sınırlandırılması yaparak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.06.2017(Çrş.)...

              Dava dilekçesinde dava değerinin 500 TL olduğunu beyan ederek yoksulluk nafakasının kaldırılması ile intifa hakkının kaldırılması olarak iki ayrı talebi yönünden maktu miktarda peşin tek harç yatırmıştır. Davacının talebi yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden nispi peşin harca tabidir. Kaldırılması istenen yoksulluk nafakasının bir yıllık miktarı üzerinden nispi peşin harç eksikliği tamamlanmadan davanın esası hakkında karar verilemez. Mahkemece Harçlar Kanunu 30-32. maddelerinde gösterilen usul uygulanarak, eksik olan nispi peşin harç tamamlattırılmadan, yargılamaya devam edilerek yoksulluk nafakası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu