Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinden sonra,davalının emekli maaşı almaya başladığı, adına kayıtlı taşınmazının bulunduğu, yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle dava tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasına karar verilmiştir.Taraflar arasındaki boşanma davası 11.06.2010 tarihinde kesinleşmesine rağmen, yoksulluk nafakası, iş bu davanın açıldığı tarih itibariyle kesinleşmemiştir. Yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasının kesinleştiği tarih itibariyle hüküm ifade eder. Kaldırılması talebi de ancak yoksulluk nafakası kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren istenebilir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08.09.2022 NUMARASI : 2021/488 ESAS, 2022/598 KARAR DAVA KONUSU : KATILIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 3 çocukları olduğunu, 26.11.2015 tarihinde İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesi'nin 2015/51 Esas ve 2015/979 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, çocukların velayetinin anneye verildiğini, çocuklar için nafaka belirlenmediğini belirterek, çocukların her biri için dava tarihinden itibaren tedbir, dava sonunda iştirak nafakası olmak üzere aylık 1.000,00'er TL nafakanın her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılarak davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2022 NUMARASI : 2021/842 ESAS, 2022/116 KARAR DAVA KONUSU : KATILIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuklar Ela Nur ve Esma'nın velayetinin anneye verildiğini, çocuklar için nafakaya hükmü tesis edilmediğini, çocukların yaşları ve ihtiyaçlarının olduğunu belirterek Ela Nur için 1.000,00 TL, Esma için 750,00 TL tedbir/iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınmasına, nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen on iki aylık ÜFE-TÜFE ortalamasında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmadaki beyanında karar olmadığı halde çocukların ihtiyacını karşıladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24.02.2023 NUMARASI : 2021/363 ESAS, 2023/340 KARAR DAVA KONUSU : ÖNLEM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 03.03.1983 tarihinde evlendiklerini, müşterek üç çocuklarının bulunduğunu, davalının evin huzurunu kaçırdığını, çocuklarını evde istemediğini, evin geçimine son 4 ay içerisinde katkıda bulunmadığını, ayrıca davalının uzaklaştırma kararı talep ettiğinde ayrı yaşama kararı aldığını ve 15.02.2021 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını belirterek aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak tarafına verilmesine, davada hüküm verilinceye kadar kadar ihtiyaçlarını giderebilmek için ihtiyati tedbir olarak nafaka bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    TEDBİR NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Toplanan delillerden, tarafların, davalının babasının evinin altında dayalı döşeli evlerinin olmasına rağmen, sürekli olarak üst kattaki davalının anne ve babasıyla birlikte yaşadıkları, davalının eve geç geldiği, başka kadın ve kızlarla dolaştığı, bu suretle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, 2004 yılı Ramazan ayında kayınbabasının davacıyı evden kovduğu, aracıların tarafları barıştırma girişimi sırasında da davalının davacıya "...ben senin adını unuttum..." diyerek kalkıp gittiği anlaşılmaktadır....

      Aile Mahkemesi'nin 25.06.2009 tarih ve 2007/366E-2009/588K sayılı kararında davacılardan ... ve ... için 160'ar TL,... ve ... için 240'ar TL YARDIM NAFAKASI takdir edildiği sabittir. O halde davadaki istemin daha önce hükmedilen yardım nafakasının artırılması olarak değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece, hukuki yanılgı sonucu davanın tedbir nafakasının artırılması olarak nitelendirilmesi isabetli bulunmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş somut olayda tarafların değişen ve gelişen ekonomik durumları, özellikle davacıların eğitim hayatlarının devam ediyor olması gibi hususlar göz önünde bulundurularak, bir miktar arttırıma gidilmesi gerekirken, yukarıda belirtildiği şekilde yanılgılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bunun yanında davacılardan ..., ... , ... ve ...'...

        -TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00.-TL manevi 50.000,00.-TL maddi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Aslında Dairem bir kadının asgari ücretle çalışmasının bile yoksulluk nafakası takdirine engel teşkil etmeyeceği düşüncesini de sergilememiş değildir; “…..Asgari ücretle çalışma yoksulluk nafakası takdirine engel teşkil etmez. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları gerçekleşmiş olup, davacıya uygun miktarda yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerekir.” (Y2HD, 30.11.2006, 9483-16717) Peki, davacı kadının işten “kendi isteği ile” ayrılması nasıl değerlendirilecektir? Yoksulluk nafakası (TMK. m. 175) isteyenin “yeterli ve düzenli gelir” getiren bir işi olmasına rağmen işinden kendi iradesi dışında ayrılmak zorunda kalmış ise kendisine yoksulluk nafakası verilmelidir. Aksi halde yoksulluk nafakası verilmemelidir; (GENÇCAN-Boşanma-2, s. 769). Görüldüğü üzere işten “kendi isteği ile” ayrılma sebebiyle yoksulluk nafakası verilmemesi sadece ““yeterli ve düzenli gelir” getiren bir işi olanlara özgüdür....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; ilk dava olan tedbir nafakası talebi hakkında boşanma konusunda verilecek olan kararda değerlendirme yapıldığından, tedbir nafakası davası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davalı erkek eşin, karşı boşanma davasının reddine, davacı kadın eşin karşı davaya karşı açtığı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, davacı için takdir edilen 650TL tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 50.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK'nun 166/1 maddisi uyarınca BOŞANMALARINA, Davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, Davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, Ziynet alacağına ilişkin usulüne uyun açılmış dava bulunmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Birleşen davanın KABULÜ ile tarafların TMK'nun 166/1 maddisi uyarınca BOŞANMALARINA, 15000 TL maddi ve 15000 TL manevi tazminatın davalı T1 alınarak davacı T3 ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - davalı kadın; kusur belirlemesi, kocanın davası ve ekleri, kendi tazminat, yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve tedbir nafakasi ile ziynet eşyası yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

          UYAP Entegrasyonu