Talep halinde gelecek yıllarda artış miktarı belirlenecek olan nafakalar, iştirak (TMK.md.182/3), yoksulluk (TMK.md.176/4) ve yardım nafakası (TMK.md.365/son) dır. Tedbir nafakası için bu mümkün değildir. Bu husus nazara alınmadan, nafakanın gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanması doğru bulunmamıştır. Kaldı ki, dava dilekçesinde nafakalara yönelik yıllık artış uygulanmasına ilişkin bir talep bulunmadığı, mahkemece HMK'nun 26.maddesinde öngörülen taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak bu konuda karar verildiği anlaşılmıştır. Bu nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hükmedilen nafakalara yıllık artış uygulanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece; asıl ve karşı davanın kabulü ile TMK'nun 166/1.maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetleri anneye verilerek baba ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 er TL tedbir, aylık 600,00 er TL iştirak nafakasına, tarafların tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2022 NUMARASI : 2021/842 ESAS, 2022/116 KARAR DAVA KONUSU : KATILIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuklar Ela Nur ve Esma'nın velayetinin anneye verildiğini, çocuklar için nafakaya hükmü tesis edilmediğini, çocukların yaşları ve ihtiyaçlarının olduğunu belirterek Ela Nur için 1.000,00 TL, Esma için 750,00 TL tedbir/iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınmasına, nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen on iki aylık ÜFE-TÜFE ortalamasında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmadaki beyanında karar olmadığı halde çocukların ihtiyacını karşıladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08.09.2022 NUMARASI : 2021/488 ESAS, 2022/598 KARAR DAVA KONUSU : KATILIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 3 çocukları olduğunu, 26.11.2015 tarihinde İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesi'nin 2015/51 Esas ve 2015/979 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, çocukların velayetinin anneye verildiğini, çocuklar için nafaka belirlenmediğini belirterek, çocukların her biri için dava tarihinden itibaren tedbir, dava sonunda iştirak nafakası olmak üzere aylık 1.000,00'er TL nafakanın her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılarak davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24.02.2023 NUMARASI : 2021/363 ESAS, 2023/340 KARAR DAVA KONUSU : ÖNLEM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 03.03.1983 tarihinde evlendiklerini, müşterek üç çocuklarının bulunduğunu, davalının evin huzurunu kaçırdığını, çocuklarını evde istemediğini, evin geçimine son 4 ay içerisinde katkıda bulunmadığını, ayrıca davalının uzaklaştırma kararı talep ettiğinde ayrı yaşama kararı aldığını ve 15.02.2021 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını belirterek aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak tarafına verilmesine, davada hüküm verilinceye kadar kadar ihtiyaçlarını giderebilmek için ihtiyati tedbir olarak nafaka bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
TEDBİR NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Toplanan delillerden, tarafların, davalının babasının evinin altında dayalı döşeli evlerinin olmasına rağmen, sürekli olarak üst kattaki davalının anne ve babasıyla birlikte yaşadıkları, davalının eve geç geldiği, başka kadın ve kızlarla dolaştığı, bu suretle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, 2004 yılı Ramazan ayında kayınbabasının davacıyı evden kovduğu, aracıların tarafları barıştırma girişimi sırasında da davalının davacıya "...ben senin adını unuttum..." diyerek kalkıp gittiği anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesi'nin 25.06.2009 tarih ve 2007/366E-2009/588K sayılı kararında davacılardan ... ve ... için 160'ar TL,... ve ... için 240'ar TL YARDIM NAFAKASI takdir edildiği sabittir. O halde davadaki istemin daha önce hükmedilen yardım nafakasının artırılması olarak değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece, hukuki yanılgı sonucu davanın tedbir nafakasının artırılması olarak nitelendirilmesi isabetli bulunmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş somut olayda tarafların değişen ve gelişen ekonomik durumları, özellikle davacıların eğitim hayatlarının devam ediyor olması gibi hususlar göz önünde bulundurularak, bir miktar arttırıma gidilmesi gerekirken, yukarıda belirtildiği şekilde yanılgılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bunun yanında davacılardan ..., ... , ... ve ...'...
Mahkemece, davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinden sonra,davalının emekli maaşı almaya başladığı, adına kayıtlı taşınmazının bulunduğu, yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle dava tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasına karar verilmiştir.Taraflar arasındaki boşanma davası 11.06.2010 tarihinde kesinleşmesine rağmen, yoksulluk nafakası, iş bu davanın açıldığı tarih itibariyle kesinleşmemiştir. Yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasının kesinleştiği tarih itibariyle hüküm ifade eder. Kaldırılması talebi de ancak yoksulluk nafakası kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren istenebilir....
-TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00.-TL manevi 50.000,00.-TL maddi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2014/368 Esas, 2014/506 Karar sayılı hükmü ile davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. Kayseri 4.Aile Mahkemesinin 2011/912 Esas 2013/237 Karar sayılı ilamı ile davalı lehine 175 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş,Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2013/22727 Esas 2014/6158 Karar sayılı ilamı karar bozulmuş, bozma üzerine Kayseri 4.Aile Mahkemesinin 2014/368 Esasına kaydı yapılmıştır. Yapılan yargılama neticesinde; 05.06.2014 tarihinde Kayseri 4.Aile Mahkemesinin 2014/368 Esas 2014/506 Karar sayılı ilamı ile davalı lehine 350 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olup iş bu davanın (02.06.2014) açılış tarihi itibariyle yoksulluk nafakasına hükmedilmemiştir. Yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasının kesinleştiği tarih itibariyle hüküm ifade eder. Kaldırılması talebi de ancak yoksulluk nafakası kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren istenebilir....