Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, bu husus Dairemizce yapılan inceleme sırasında gözden kaçırılmış olduğundan, davalı kadının yoksulluk nafakasına yönelik karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 05.04.2016 tarihli onama kararının yoksulluk nafakasına ilişkin olarak kaldırılmasına ve mahkeme kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    Bu husus nazara alınmadan, yoksulluk nafakası yönünden kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Ancak ilk incelemede bu hususun gözden kaçtığı ve hükmün tamamının onandığı anlaşılmakla, davalı kadının yoksulluk nafakası ile ilgili onama kararına ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 26.11.2015 tarih 2015/8000 esas 2015/22383 karar sayılı onama ilamının yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeple yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi #Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; * kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin * 26.11.2008 gün ve * 15833 - 16047 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Mahkemece davacı kadına 150 YTL. yoksulluk nafakası takdirine dair verilen karar davalı tarafın temyizi üzerine; Dairemizce “davacı kadının yoksulluk nafakasına yönelik isteği bulunmadığı halde istek aşılarak (HUMK.md.74) davacı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle ” bozulmuş ise de, davacı kadının 8.2.2007 tarihli dilekçesi ile 200 YTL....

        Kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nispi harç alınmadan (Harçlar Kanunu m. 30-32) davaya devam edilmesi doğru olmamıştır. O halde, mahkemece, temyiz sınırlaması da dikkate alınarak, davacıya "Yoksulluk nafakanın kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devam olunarak münhasıran yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi hakkında yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2017(Salı)...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; Yoksulluk nafakasının kaldırılması şartları oluşmadığından Reddine, Yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kabulü ile; Merzifon 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/479 Esas, 2018/338 Karar sayılı 15/05/2018 tarihli ilamı ile hükmedilen "yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE -TÜFE oranında arttırılması" dair artış oranının kaldırılmasına, YOKSULLUK NAFAKASININ 600,00- TL İLE SINIRLANDIRILMASINA ve 600,00- TL yoksulluk nafakasının davacı erekten tahsili ile davalı kadına aylık irat şeklinde ödenmesine, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; reddedilen kısım yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı; kabul edilen kısım yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı ve karşı davalının boşanma davalarının KABULÜ İLE; Tarafların 4721 sayılı TMK'nın 166/1- 2.maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Davalı karşı davacının maddi ve manevi tazminat talebinin REDDİNE, Davalı karşı davacı kadın yararına takdir olunan aylık 650,00 TL tedbir nafakasının iş bu karar tarihi itibariyle aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi tarihine kadar devamına, karar kesinleştikten sonra YOKSULLUK NAFAKASI OLARAK DEVAMINA, Davalı karşı davacı kadının ziynet alacağı davasının REDDİNE, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı - karşı davacı kadın, kusur belirlemesi, tazminat isteklerinin reddi, nafakanın miktarı, ziynetin reddi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

          Tarafların boşanmaları sırasında davalı kadın lehine 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, Bakırköy 11. Aile Mahkemesinin 2018/25 esas 2018/669 karar sayılı 13.09.2018 tarihli kararı ile nafakanın aylık 250,00 TL ye yükseltildiği, bu kararın da 25.10.2018 tarihinde kesinleştiği görülmüş olmakla, kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakası miktarı 250,00 TL olup yıllık miktarı 3.000,00 TL'dir. HMK'nın 341/2 " Miktar veya değeri 5.880,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Boşanma tarihinden beri ödenen yoksulluk nafakasının iadesi talebi yönünden ilk derece mahkemesince olumlu olumsuz karar verilmemiştir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, boşanma ilamıyla müşterek çocuk için hükmolunan aylık 75 TL iştirak nafakasının 150 TL'ye; 150 TL yoksulluk nafakasının aylık 250 TL'ye çıkarılması talep ve dava edilmiştir.Davalı vekili cevabında; boşanma ilamıyla davacı lehine yoksulluk nafakası hükmolunmadığını ancak müvekkilinin kendisini borçlu zannederek yoksulluk nafakası ödediğini, müvekkilinin maddi durumunun kötü olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, müşterek çocuk için hükmolunan 75 TL iştirak nafakasının 150 TL'ye artırılmasına karar verilmiş; davacıya kesinleşen boşanma ilamında yoksulluk nafakası hükmedilmediği gerekçesiyle davacının yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin davasının reddi yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar ......

            edildiği, davalı erkeğin ise bu taleple ilgili açık bir muvafakat beyanında bulunmadığı, davacı tarafından bu konuda bir ıslah da yapılmadığı, durum böyleyken davacının talep ettiği yoksulluk nafakası isteği ile ilgili olarak "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerekirken, davacının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmek suretiyle hükmün yoksulluk nafakasına ilişkin kısmının bozulmasına, temyize konu diğer yönlerin ise onanmasına karar verilmiştir....

              Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlaki düşünceler yer almaktadır. Nafaka talep edilen eşin kusursuz da olsa nafaka ödemekle yükümlü kılınması, yoksulluk nafakasının tazminat ya da cezadan farklı bir nitelik taşıdığını göstermektedir. Yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu