Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin 17/12/2014 tarih, 2014/715 Esas, 2014/1628 Karar sayılı ilamı ile davalının kendisine aylık 400 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiğini, aradan geçen sürede nafakanın yetersiz hale geldiğini belirterek yoksuluk nafakasının 1.500 TL'ye yükseltilmesini istemiştir. Davalı asil davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; yoksulluk nafakasının aylık 300 TL arttırılarak aylık 700 TL'ye çıkarılmasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir....

Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında birkısım üyeler tarafından, nafakanın kaldırılması istemi nafakanın indirilmesi istemini de kapsayacağından nafakanın indirilmesine hükmedilmesinin mümkün olduğu,ancak davalının yoksulluk durumu ortadan kalktığından nafakanın kaldırılmasına ilişkin direnme kararının onanması gerektiği görüşü savunulmuşsa da, yukarda açıklanan nedenlerle bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir. O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesi, 29.01.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde mevcut yoksulluk nafakasının geçen zaman içerisinde yetersiz kaldığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının 100 TL'den, 500 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davalının ekonomik durumunun nafakayı artıracak şekilde değişikliğin davacı tarafından ispatı yapılamadığından davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.TMK 176/4 ve 331.maddesi gereğince tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyet gerektiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Somut olayda önceki nafakanın takdir edildiği 12.04.2005 ile eldeki davanın açıldığı 14.02.2011 arasında 6 yıla yakın bir zaman geçmiş olup bu zaman içerisinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları gibi davacı kadının ihtiyaçları artmış, paranın da en azından enflasyon oranında alım...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalının çalıştığını, yoksulluk çekmediğini ileri sürerek aylık 100.00.- TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı, çalışmadığını belirterek davanın reddini istemiş, karşı davasında da ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek aylık 80.00.- TL yoksulluk nafakasının 400.00.- TL ye, 100.00.- er TL iştirak nafakasının 300.00.- er TL ye yükseltilmesini ve nafakaların her yıl artması için oran belirlenmesini talep etmiştir....

        İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının düşük olduğunu, ayrıca nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılması gerektiğini, mahkeme kararında yoksulluk nafakasına karar verilmiş ise de; nafaka artırım hususuna ilişkin taleplerine değinilmediğini belirterek kararın kaldırılarak talepleri gibi hüküm kurulmasını istemiştir. GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasına ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması ve artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili davacının, boşanma kararı ile davalı lehine hükmedilen aylık 300 TL yoksulluk nafakası ödediğini; boşanma sırasında davalı çalışmadığı için yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; davalının son sekiz aydır bir işyerinde çalıştığını, bu nedenle, yoksulluk nafakasının şartlarının ortadan kalktığını iddia ederek; nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı yararına takdir olan yoksulluk nafakasının 1.000,00 TL artırılarak aylık 1.300,00 TL ye çıkarılmasına, kararın kesinleşmesine müteakip dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.300,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, nafakanın her yıl üfe oranında artırılmasına, iştirak nafakasının artırılması talep edilen çocuğun yargılama sırasında reşit olduğu anlaşılmakla çocuk için takdir olan nafakanın 1.000,00 TL artırılarak kararın kesinleşmesine müteakip dava tarihinden reşit olduğu tarihe kadar 1.200,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile velayeten davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunmayan davacılardan her biri için istinafa konu kabul edilen nafakanın yıllık miktarı ayrı ayrı 17.830,00 TL’yi geçmemektedir....

          GEREKÇE : Dava, davacı Filiz yönünden yoksulluk nafakasının artırılması, müşterek çocuk Göktuğ Muhammet yönünden iştirak nafakasının artırılması, davacı Hasan Efdal yönünden yardım nafakası ve tüm nafakalar için yıllık artış oranının düzenlenmesi davasıdır. Mahkemece, davacı kadının yoksulluk nafakasının aylık 400 TL artırım ile 600 TL'ye, müşterek çocuk Muhammet Göktuğ'ın iştirak nafakasının aylık 650 TL artırımı ile 800 TL'ye yükseltilmesine, davacı Hasan Efdal'in yardım nafakası talebinin kısmen kabulü ile aylık 450 TL yardım nafakasına hükmedildiği, tüm nafakalar için her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6763 sayılı yasanın 41.maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....

            Aile Mahkemesinin 2010/168 Esas 2010/1252 Karar sayılı 07/07/2011 kesinleşme tarihli ilamı ile davacı lehine hükmedilen aylık 500- TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden başlamak ve mükerrer ödemeye yer vermemek üzere aylık 10.000- TL.ye çıkartılarak davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, nafakanın kararın kesinleştiği tarihi takip eden her yıl TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....

            Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda;taraflar ........2011 kesinleşme tarihli karar ile boşandıkları,davacının 01.01.2012 tarihinden itibaren ölüm aylığı aldığı aldığı anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı, davacının ölüm aylığı aldığı nazara alındığında mahkemece takdir edilen nafaka miktarı yüksektir....

              UYAP Entegrasyonu