Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının kendisi için hükmedilen yoksulluk nafakasının az oluşuna yönelik istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme sonucunda; Kural olarak tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m.176/4) Bu yasal düzenlemeye göre iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır....

halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir.Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir.Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır.Tarafların sosyo-ekonomik durumlarının araştırılması sonucu; davacının nafakanın artırıldığı tarihte aktif olarak çalıştığı, ancak bilahare 15.3.2010 tarihinde emekli olmakla maaşının azaldığı, evlendiği eşinin ev kadını olması nedeniyle yükümlülüğünün arttığı, davalının ise SGK’dan 720,00 TL emekli maaşı, babasından dolayı 250,00 TL yetim maaşı aldığı, intifa hakkı annesine ait evinin bulunduğu, reşit 3 çocuğu ile birlikte...

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, aylık 350 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece daha önce nafakanın kaldırılmasına ilişkin açılan davanın reddinden sonra davalının mali durumunda bir değişme olmadığı, davalının aldığı yetim maaşının yoksulluk durumunu ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle davanın reddi yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakas...’in yayınladığı...oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ...’in yayınladığ... oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

        Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar ....04.2010 kesinleşme tarihli karar ile boşanmışlardır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ... nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

          O halde; Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre, yoksulluk nafakasının niteliği ve en son artırıldığı tarih gözetilerek, nafakanın ... in yayınladığı ...oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. ./.. -2- SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

            Birleşen dosya dava dilekçesi: Davacı vekili birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; Aksaray 2.Aile Mahkemesinin 2014/527 Esas sayılı dosyası ile davacı lehine bağlanan aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının 1.000,00 TL'ye, müşterek çocuk Melisa lehine bağlanan aylık 375,00 TL iştirak nafakasının 6.000,00 TL'ye çıkartılmasını ve nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Karşı davanın reddine, birleşen davada yoksulluk nafakası artırılması talebinin reddine, birleşen davada müşterek çocuk için nafakanın 600,00 TL'ye çıkartılarak her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Karşı davanın reddine ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğundan bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

              Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL'ye ve iştirak nafakasını aylık 200,00 TL'ye artırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/21404 Esas-2015/864 Karar sayılı 13/05/2015 tarihli ilamıyla; "... yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, daha düşük bir artış yapılarak hüküm kurulması doğru görülmemiş olup..." ve "... Müşterek çocuk yönünden tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, çocuğun yaşına, eğitim durumu ve ihtiyaç durumuna göre, mahkemece takdir edilen aylık 300,00 TL iştirak nafakası miktarı düşüktür." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir....

                Buna göre, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ilk nafaka karar tarihi ile bu dava arasında geçen süre, ekonomik göstergelerdeki değişim ve TMK'nun 4. maddesinde açıklanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alındığında, her ne kadar nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olduğu ispat edilememiş ise de, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamalarına göre, yoksulluk nafakasının en az TÜİK'in açıkladığı ÜFE oranında artırılması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın tamamının reddedilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden dairemizce karar verilmesi gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin herhangibir işinin olmadığı ailesi ile birlikte yaşadığı müşterek çocuğun büyüdüğü ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek müşterek çocuk için takdir edilen 100 TL nafakanın 300 TL'ye, müvekkili için takdir edilen 150 TL yoksulluk nafakasının ise 300 TL'ye yükseltilmesini istemiştir. Davalı nafakayı ödeyecek durumu olmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu