Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ..n yayınladığ.. oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın..’in yayınladığı . oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile düşük nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; Somut olayda, yoksulluk nafakasının hangi tarihten itibaren kaldırılacağı hususu hükümde açıkça belirtilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, nafakanın kaldırılma tarihine ilişkin hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; tedbir/yoksulluk nafakası ile hükmedilen nafakanın TÜFE oranında artırılması ve maddi-manevi tazminat miktarları yönünden, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine ilişkindir. 1- Davacının tedbir/yoksulluk nafakası ile hükmedilen nafakanın TÜFE oranında artırılması hususunda yapılan istinaf itirazının incelenmesinde; Mahkeme tarafından, davacı kadın yararına, 150,00 TL tedbir, 750,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, tarafların ....k Mahkemesinin 2007/72 E. 2009/146 K. sayılı kararıyla boşandıklarını, lehine 175 TL yoksulluk nafakası takdir edildiğini, aradan geçen sürede nafakanın yetersiz kaldığını ileri sürerek, nafakanın aylık 875 TL'ye artırılmasını talep etmiştir. Davalı, yoksulluk nafakasının her ay düzenli olarak ödendiğini, boşanmalarına rağmen davacının halen kendi evinde oturup kira vermediğini, elektrik ve su kullanım bedellerini de kendisinin ödediğini, görevli olduğu okuldan kazandığı aylıktan başka bir geliri olmadığını, talebin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir....
, tarafların müşterek çocuğunun doktor olduğunu annesine destek olabilecek konumda olduğunu, müvekkilinin yeni bir evlilik yaptığını, bu evlilikten bir çocuğunun bulunduğunu, nafakanın devamı halinde müvekkilinin yoksulluğa düşeceğini, süresiz nafakanın insan haklarına aykırı olduğunu belirterek davacı karşı davalı kadının kötü niyetli ve mesnetsiz olarak yapmış olduğu nafakanın artırılması yönündeki talebinin reddi ile nafakanın kaldırılması yönünde açılan davasının kabulüne, taleplerinin kabul olmaması halinde davacı kadın lehine süreli olarak nafakaya hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava dilekçesinde, daha önce hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının artırılması istenmiş, mahkemece önceki davada verilen kararın 19.03.2009 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ise çok kısa bir süre sonra 24.08.2009 günü açıldığı, bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumda bir değişiklik olmadığı gerekçe gösterilerek dava reddedilmiştir. Tarafların 2009 yılında boşandıkları, davacıya 100 TL yoksulluk nafakası bağlandığı ancak bu davanın açılış tarihi olan 2005 yılından itibaren nafakaya hükmedildiğinden, o tarih ile nafakanın artışının talep edildiği bu davanın açıldığı tarih arasında 4 yıllık bir süre geçtiği anlaşılmaktadır. Bu süre içinde davalının ekonomik durumunun kötüye gitmediği, maaşında da artış olduğu ve davacı ile 1/2 şer ortak aldıkları evde davalının yaşadığı anlaşılmaktadır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava; yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Davada; 500,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı gerekçesi ile 850.00 TL'ye çıkartılması istenilmiş, mahkemece davanın kabulü ile aylık 850,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanununun 176/4. maddesi gereğince tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması ya da azaltılmasına karar verilebilir....
Davada tarafların ayrı yaşadıkları, davacı ve müşterek çocuk için hükmedilen 150.00'şer TL tedbir nafakasının ayrı ayrı 500.00'er TL olarak artırılması, davalı tarafından açılan ve kabul edilen boşanma davasının(2008/816 E) kesinleştikten sonra nafakanın davacı ... için yoksulluk, müşterek çocuk... için iştira nafakası olarak devamına ve nafaka artış oranının gelecek yıllara sari olacak şekilde belirlenmesi istenmiştir. Davalı, açılan boşanma davasının kesinleşmediğini bildirerek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece boşanma davasının henüz kesinleşmediği, yoksulluk ve iştirak nafakalarının ancak boşanmadan sonra verilen kararlardan olduğu gerekçesiyle yerinde görülmeyen talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, daha önce 10....