Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca davalı-alacaklı, itiraza dayanak yapılan kambiyo senedi/çekler üzerindeki imzanın davacı-borçluya ait olduğunu usulüne uygun biçimde ispat edemediğinden, mevcut duruma göre davacı-borçlunun imzaya itirazının kabulüne ve takibin davacı yönünden durdurulmasına karar vermek gerekmiş, şartları oluşmadığından taraflar lehine veya aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...'' şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; İmzaya itirazın kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına, taraflar lehine veya aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Şüpheli ve keşideci T1’ün Türkiye Garanti Bankası A.Ş....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2020 NUMARASI : 2019/201 ESAS 2020/132 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100  sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek  aynı kanunun 353. maddesi gereğince  duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Gebze 4....

Hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve netice-i taleplerle bağlı olup, dayandıkları kanun hükümleri ve onların tavsifleri ile bağlı değildir. Kanunları re'sen tatbik ederek iddia ve müdafaadaki neticei talepleri karara bağlamakla mükelleftir ( 4.6.1958 ve 15/6 sayılı İBK). İcra takibinin dayanağı yapılan senedin teminat olarak verildiği iddiası İİK'nun 168/5. ve İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itirazdır. Buna göre borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169 ve 170. maddelerine dayalı borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup icra mahkemesince borca itirazın İİK'nun 169/a, imzaya itirazın ise aynı Kanun'un 170. maddelerine göre incelenerek oluşacak sonuca göre ret ya da kabul kararlarından biri verilmelidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının (REDDİNE); 2- Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazı yerinde değilse de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlu ... icra mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptalini istemiş, mahkeme, imzaya itirazın kabulüne, tazminat ve para cezasının...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun; imzaya, borca ve faize itirazlarının belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın reddine, borçlu aleyhine para cezasına ve kötüniyet tazminatına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/4.- 5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinde imzaya ve borca itirazını (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Borçlu....’nün temyiz itirazlarının incelenmesinde, Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre adı geçen borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE; 2- Borçlu ...’nün temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takibe karşı, avalist konumundaki borçlunun, icra mahkemesine yaptığı başvuruda; imzaya itiraz ederek takibin durdurulmasını ve ayrıca tazminata hükmedilmesini talep ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulüne, ancak tazminat talebinin reddine...

          Borçlunun, imzaya itirazı ve bunun kabulü halinde sadece takip durmuş ancak mevcudiyeti devam etmektedir.Kaldı ki imzaya itirazın kabul kararı temyiz incelemesi sonucu bozulmuş ve bilahare borçlu tarafından davadan feragat edilmiştir. Bu durumda, mahkemece taraf delilleri toplanarak, oluşacak sonuca göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle kesinleşmemiş mahkeme kararı esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı 3.kişi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 2.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Öte yandan imzaya itirazı kabul edilen borçlu kendisini bir vekille temsil ettirdiği halde, borçlu yararına 6100 Sayılı HMK’nun 323. ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11/3. maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece, yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca, alacaklının tazminat ve para cezasına mahkûm edilmesi ve ayrıca borçlu lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, anılan konularda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir " hükmüne yer verilmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, borçlu tarafından yapılan imzaya itirazın kabulü halinde, mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda ise, imzaya itiraz kabul edildiği halde, mahkemece takibin durdurulması yerine iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                , takibe dayanak çek ve senetteki imzanın davacı borçluya ait olmadığı, icra takibinin dayanağı olan çek ve senetlerde takip alacaklısı lehtar olup, borçlu davacının ise düzenleyen /keşideci olduğu ve bu durumda, lehtar ile imzaya itirazı kabul edilen davacının doğrudan ilişki içinde olduğu belirlendiğinden, alacaklının, senedin/çekin ön yüzüne imza atan düzenleyen/keşideci imzasının, adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğunun kabulü gerektiği, senet ve çek altındaki imzanın borçlu eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan senedi ve çeki alan alacaklının, düzenleyen/keşideci borçluya karşı başlattığı takipte en azından ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiğinden, tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulmasında ve sonuç olarak davacının imzaya itirazının kabulü ile Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/28938 Esas sayılı dosyasına konu takibin İİK'nun 170/3. maddesi gereğince davacı borçlu yönünden durdurulmasına, İİK'nun 170 son...

                UYAP Entegrasyonu