Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kambiyo senetlerine mahsus takipte imzaya ve borca itiraza ilişkindir. İmzaya itirazın niteliği itibariyle, imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlama külfeti alacaklıya aittir. Zira, takibe başlayan ve icra dosyasına sunduğu senetteki imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklı olup; bu iddianın ispat yükü de alacaklıya düşer (Hukuk Genel Kurulu'nun 26/04/2006 tarih, 2006/12- 259 esas ve 2006/231 karar sayılı ilamı)....

Ödeme emrinin tebliğ tarihine göre, davacı tarafından imzaya ve borca itiraz yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmediğinden mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının süre yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacının istinaf sebep ve gerekçesi yerinde değildir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde zamanaşımı itirazının süresinde olmadığını ileri sürmüştür. İİK'nın 168 ila 170. maddeleri arasında düzenlenen imzaya ve borca itiraz 5 günlük süreye tabi ise de, İİK'nın 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı iddiasının incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Önemli olan ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal düzenlemelerde belirlenen süre kadar zamanaşımını kesen veya durduran hallerin meydana gelmemesi ve takibin işlemsiz bırakılmasıdır....

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve müvekkilinin ağır kusurlu veya kötü niyetli olmadığı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlunun açtığı imzaya itiraz davasına ilişkindir....

Davalı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, yerel mahkemece kötüniyet tazminatı taleplerinin ve nedenlerinin dikkate alınmadığını, davacının açıkça kötüniyetli hareket ederek imzaya itiraz ettiğini, davacının işbu davanın açılmasına bilerek ve isteyerek sebebiyet verdiğini, davacının imzanın kendisine ait olmadığı iddiasının bilirkişi raporu neticesinde çürütüldüğünü, kötü niyet tazminatı koşullarının açık bir şekilde ortada olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 9....

DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu bonolardaki imzanın müvekkile ait olmadığı belirtilerek, takibin iptali ve %20 tazminat ve %10 para cezasına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; daraflar arasında bayilik ilişkisi bulunduğunu, davacının bayilikten kaynaklanan borçlarını ödemekte gecikmeye ve ödememeye başladığını, borcuna istinaden takibe konu bonoların düzenlenmeye başlandığını, senetlerin müvekkilin huzurunda imzalandığını belirterek, davanın reddi ve %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 16/07/2020 gün, 2017/1276 E., 2020/907 K....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1007 KARAR NO : 2022/1112 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2021/430 ESAS- 2021/540 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 22. İcra Dairesinin 2021/13192 Esas sayılı dosyası ile hakkında icra takibinde bulunulduğunu, ikamet adresinin İstanbu yargı alanında olduğunu ve yapılan takipte İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine, imzaya ve borca itirazda bulunmuştur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelemesinde; davalı-alacaklının takip borçluları Kudret Pilaslı ve T1 hakkında 19/03/2018 tanzim, 18/05/2018 vade tarihli senetten kaynaklanan 160.000,00 TL asıl alacak ve fer'iler de dahil olmak üzere toplam 186.669,59 TL alacağa ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, çıkarılan örnek 10 no'lu ödeme emrinin davacı-borçluya 17/07/2019 tarihinde tebliğ ediliği, davanın da 19/07/2019 tarihinde yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Dava İİK 170. maddesine dayalı olarak açılmış imzaya itiraza ilişkindir. Davacının davasının hukuki çerçevesini çizen İİK nın 170.maddesinde mahkemece incelemenin nasıl yapılacağı hüküm altına alınmış olup, mahkeme de İİK 68.maddeye yaptığı yollama gereğince yargılamasını yapmış ve hüküm vermiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından üç adet bonoya dayalı olarak borçlu "... Ltd. Şti." aleyhine başlatılan kambiyo takibinde, "... Ltd. Şti." tarafından imzaya ve borca itiraz edilmiştir. İmzaya ve borca itiraz eden şirket, ticaret sicil ünvanlarının başında... harflerinin olmadığını, ancak takibin sehven ... Ltd. Şti. olarak yapıldığını, buna bir itirazlarının olmadığını, bir amblem gibi bu harfleri şirket kaşesinde ve basılı evraklarında kullandıklarını, takipte isim yanlış belirtilmiş olmakla birlikte kastedilenin kendi şirketleri olduğunun açıkça anlaşıldığını beyan etmiştir....

    - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, takibe konu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, çek keşidecisi ve hamili ile ticari ilişkilerinin bulunmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılamaya göre, davanın takip konusu çekteki imzaya itiraz olduğu, imzaya itiraz davalarına bakmakla görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davası olup davacı taraf, takip ve davaya konu edilen çekteki imzaya itiraz etmiştir....

      Hal böyle olunca davalı-alacaklı, itiraza dayanak yapılan kambiyo senedi/çekler üzerindeki imzanın davacı-borçluya ait olduğunu usulüne uygun biçimde ispat edemediğinden, mevcut duruma göre davacı-borçlunun imzaya itirazının kabulüne ve takibin davacı yönünden durdurulmasına karar vermek gerekmiş, şartları oluşmadığından taraflar lehine veya aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...'' şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; İmzaya itirazın kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına, taraflar lehine veya aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Şüpheli ve keşideci T1’ün Türkiye Garanti Bankası A.Ş....

      UYAP Entegrasyonu