Davacı dava dilekçesinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında yetkiye ve borca itiraz ettiği halde, Mahkemece HMK'nın 297/2.maddesine aykırı olarak davacının usulsüz tebliğe yönelik şikayeti değerlendirilmeden, süresinde ileri sürülüp sürülmediği dikkate alınmadan doğrudan yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Kaldı ki Mahkemece 28.04.2021 tarihli tensip zaptının 15 nolu ara kararında '' Senete keşide yeri İstanbul olduğundan yetki itirazının reddine'' dair karar tesis edildiği, bu ara karardan dönülmeden nihai kararda yetkisizlik kararı verilmesi de kendi içerisinde çelişki yaratmaktadır....
İlk derece mahkemesi tarafından; "...davacı şirket bakımından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı borçlunun ticaret sicilinde gösterilen adresine Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilen tebligatın usulüne uygun olduğu, usulsüz tebligat şikayeti reddedildiğinden yetkiye ve borca itirazının da ödeme emri tebliğ tarihi olan 08/10/2020 tarihinden itibaren 5 gün içinde yapılmadığı anlaşıldığından yetkiye ve borca itirazının da reddine karar vermek gerektiği, davacı T1 bakımından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ödeme emri tebliğ tarihine göre davacının yetki itirazı süresinde ise de itiraz tarihi itibariyle yetki itirazında bulunmayan diğer borçlu SMDN Mücevherat...Ltd.Şti. Yönünden Ankara İcra Dairelerinin yetkisinin kesinleştiği anlaşıldığından davacı borçlunun yetki itirazının HMK'nın 7/1....
adresine yapılan usulsüz tebliğin iptaline, borca, takibe, ödeme emrine, faize, yetkiye, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 556 sayılı KHK'ya muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Katılanın 19/02/2013 tarihli şikayeti nedeniyle sanık hakkında 24/09/2013 tarihli iddianamenin düzenlendiği; birleştirilen diğer dosyada ise katılanın benzer mahiyetteki 10/09/2013 tarihli şikayeti nedeniyle sanık hakkında 06/02/2014 tarihli iddianamenin düzenlenip kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği ve iddianamenin düzenlenmesinden sonraki eylemlerin ayrı bir suç teşkil edeceği gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nun 43/1. maddesi uygulanmak suretiyle tek bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, iki ayrı cezaya hükmedilmesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı...
Mahkemece haczedilemezlik şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Borçlunun haczedilmezlik şikayeti de incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yargıtayca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Haczedilemezlik şikayeti yönünden; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 18,40 TL onama harcının mahsubuna bakiye 2,75 TL harcın temyiz edenden alınmasına, 30/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İftira HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği somut olayda sanığın şikayeti üzerine aldırılan adli raporda darp izlerinin belirlendiği ve müştekinin de sanığı tartaklayıp, ıslattığını kabul etmesi dikkate alındığında maddi vakalara dayanan sanığın şikayeti ve beyanlarının suç işlemediğini bildiği kimselere suç atmak niteliğinde olmayıp Anayasası'nın 74. maddesinde düzenlenen anayasal şikayet ve dilekçe verme hakkı kapsamında kaldığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....
in müdafii aracılığıyla verdiği 11.06.2007 tarihli dilekçeyle müşteki hakkında yaptığı "güveni kötüye kullanma" suçlamasıyla ilgili olarak dosya kapsamında verilmiş herhangi bir karara rastlanılmadığı gibi müştekinin, sanığın hakkındaki şikayeti nedeniyle mi yoksa müştekinin uyuşmazlığa konu aracı sattığı ... isimli şahsın, müşteki ile sanık haklarında yaptığı "hırsızlık" şikayeti nedeniyle mi gözaltına alınarak ifadesinin alındığı hususları netleştirilmeden, eksik araştırma ile mahkumiyet kararları verilmesi, Kabule göre de; Sanık müdafiin duruşmada lehe hükümlerin uygulanmasını talep etmesine rağmen hakkında kısa süreli hapis cezaları tayin edilen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 50. ve 51. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321...
DAVA KONUSU : Yetkiye, Faize İtiraz, Borçlunun Kambiyo Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmasına üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36.maddesinde; "herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetki içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz" düzenlemesi bulunmaktadır; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde ise; " her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleri ile ilgili nizalar, gerek ceza-i sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içerisinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir " hükmü mevcuttur....
nin alacaklı ve borçlu sıfatını haiz olmadığı, iş bu davanın şikayet ve yetkiye itiraz davası olduğu, istihkak davası olmadığı görülmekle davacı KYM T3 Tic. A.Ş....