İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek yetkiye itiraz ettikleri, mahkemece borçlulardan ... Ltd.Şti 'nin adresinin ... olduğu ayrıca ihtiyati haciz kararı bulunduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/3923 E. sayılı dosyasında icra takibi yaptıklarını, borçlunun yasal süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz ettiğini, bunun üzerine yetki itirazını kabul ederek dosyanın Torul İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini istediklerini belirterek davalının haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile Torul 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/61 E. sayılı dosyasında takibin devamını ve tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından davalı aleyhine Erzurum 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/3923 E. sayılı dosyasında yapılan icra takibinde borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, bu itiraz üzerine dosyanın yetkili icra dairesine gönderildiğini, Torul 1....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmeleri uyarınca davalıya teslim edilen araçlardan birinin trafik kazası neticesinde hasarlandığını toplam hasar bedelini oluşturan 7.080,00 TL bedelli faturanın davalıya gönderildiğini ancak davalının faturayı iade ettiğini, girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddi gerektiğini savunmuş, ilk duruşmada da yetkiye itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin Beyoğlu sınırlarında kaldığını, icrada da yetkiye itiraz ettiklerini bildirerek önceki yetki itirazlarının dikkate alınmasını istemiştir....
Davalı ..., yetkiye, kusura ve hasara itiraz ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili yetkiye, kusura ve hasara itiraz ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere, Yargıtay bozma ilamına ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre davanın kabulüyle, 5.500.000.000 TL tazminatın 21.06.2004 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ve aşağıda dökümü yazılı 297.00.-YTL peşin harcın onama harcından mahsubuna 20.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
üzerinden başlatılan takipte yetkiye itiraz edilip edilmeyeceği ve icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. 1-Yetkiye itiraz edilip edilemeyeceği hususuna ilişkin olarak; 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunda ; borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmış olup yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır. (m.11/7 )2- İcra dairesinin yetkili olup olmadığına ilişkin olarak; İİK.'nun 50. maddesinde; "Para ve teminat borcu için takip hususunda HMK'nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla tatbik olunur" denilmektedir. TBK'nun 89.maddesinde "Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, "...Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda, Yetkiye itirazın, aleyhinde ihtiyati haciz talep edilenlerden biri İstanbul ilinde yerleşik olduğundan, yetkiye yapılan itirazın reddine, imzaya itirazın ise esas yargılamanın konusu olabileceğinden reddine" karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; aleyhine ihtiyati haciz kararı alınan müvekkili şirketin yerleşim yeri adresinin Ayvalık olduğunu, diğer borçlu ...'...
Burada borçlunun dilekçesinden genel olarak “borca itiraz iradesi” çıktığından, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Davalı borçlu T3 vekili 26/01/2019 tarihide Uyaptan gönderdiği dilekçeyle borca, ödeme emrine, yetkiye, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Davalı şirkete ödeme emrinin ödeme emri 22/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği göz önüne alındığında borçlu şirket vekilinin itiraz dilekçesi süresindedir. İlk derece mahkemesince davacının takibin durdurulmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/18489- 25475 E.K. sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere, HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2021/17483 esas sayılı icra takip dosyasıyla ilamsız takip yolu ile icra takibi yapıldığını, bu icra takibine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiklerini, yetkisizlik kararı ile dosyanın İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğüne gönderilerek 2021/15514 esas sayısı ile yeniden müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün dosyasına hem yetkiye hem borca itiraz ettiklerini, İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü tarafından borca itiraz değerlendirilmesinin yapılması gerektiğini, bu değerlendirme yapılmadan müvekkiline Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün dosyasından gönderilen ödeme emrinin gönderildiğini, icra müdürlüğüne icra takibinin durdurulması ve haciz işlemlerinin fekkini talep etmişlerse de icra takibinin durdurulup hacizlerin kaldırılmadığını, bu konuda mevcut hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir....
O halde yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca ilk derece mahkemesince borca itiraz yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak, davacı borca itirazları ile birlikte yetkiye de itiraz etmiştir. İİK 169/a-1 maddesi gereğince yetkiye itiraz yönünden dosyanın işlemden kaldırılamayacağı, taraflar gelmese dahi mahkemece gereken kararın verilmesi gerektiği, her ne kadar mahkemece kararın gerekçesinde yetkiye itiraza ilişkin değerlendirme yapılmış ise de, karar kısmında yetkiye itiraza ilişkin hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, söz konusu eksiklik HMK 297/2 maddesine aykırılık teşkil ettiğinden ve bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan, hüküm düzeltilmek suretiyle davacıların istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurmak gerektiği anlaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ile İİK'nın 169. maddesine dayalı yetkiye ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz ve borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. İstanbul 24. İcra Müdürlüğünün 2018/38338 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı hakkında 249.295,89 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihi öğrenme tarihi olarak bildirilen 11/04/2019 olarak belirlenmiş, yetkiye ve imzaya itiraz yönünden esasa ilişkin nedenlerle dava reddedilmiştir. Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, usulsüz tebligat şikayetine ilişkin karar istinafa konu edilmediğinden kesinleşmiştir....