Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve imzaya itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetkiye ve imzaya itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini, ikametgahının bulunduğu yer olan Gaziantep İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, ayrıca bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II....

    Borçluların icra mahkemesine başvurusu yetkiye ve İİK 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Yetkiye itiraz yönünden yapılan incelemede; senetteki keşide yerinin Antalya olduğunu, takibe konu senedin keşide yeri itibariyle yetkili icra dairesinde takibe konulduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazına yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Borca itiraz yönelik olarak; İİK 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK 14.3.2001 tarih 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....

    Davalı borçlu, ilk başlatılan Beyoğlu 1.İcra Müdürlüğü'nün 2006/6935 sayılı dosyasında sadece borca itiraz etmiş, yetkiye itiraz etmemiştir. Dolayısıyla bu borçlu yönünden yetki hususu kesinleşmiş olup Beyoğlu İcra Dairesinin yetkisi kabul edilmiştir, itirazın iptali davası yönünden özel bir yetki kuralı getirilmediğinden genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenecektir. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmez. Dolayısıyla davalı borçlu açılan itirazın iptali davasında yetkiye itiraz edebilir..." şeklindedir....

    (M) İİK'nun 168. maddesine göre kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçluya ödeme emri tebliğ edildikten sonra, borçlu 5 günlük süre içinde imzaya, borca ve yetkiye icra mahkemesinde itiraz edebilir. İcra mahkemesinde borçlu itirazının incelenmesi için borçluya tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmalıdır. Somut olayda ise borçlunun, takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmediği gerekçesi ile 15/07/2015 tarihinde ödeme emrinin iptalini talep ettiği, bu şikayet görülmekte iken 21/07/2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak yetkiye, borca, faize itiraz ettiği, bu itirazların incelenmesi sırasında ... 14. İcra Mahkemesi'03/09/2015 tarih, 2015/805 E.-2015/855 K. sayılı kararı ile borçlu yönünden ödeme emrinin iptaline karar verildiği, mahkemece, ödeme emri iptal edildiği, mahkeme kararından sonra da yeni bir ödeme emri çıkarılmadığı gerekçesi ile itiraz süresinde kabul edilerek ......

      Somut olayda; itiraz eden borçlu şirkete ödeme emrinin 22.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, yetki itirazında bulunmayan diğer takip borçlusu ...'ne ödeme emrinin İstanbul adresinde 22.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ...yönüyle takibin itiraz tarihi olan 27.05.2014 tarihinden önce kesinleştiği anlaşılmış olup İstanbul İcra Dairesi'nin yetkisi de kesinleşmiştir. Takibin yapıldığı İstanbul İcra Dairesi borçlu ...'nin yerleşim yerindeki ve onun için genel yetkili icra dairesi olduğundan, borçlu ...'nin yetkiye yönelik itirazı yerinde değildir. Mahkemece borçlunun yetki itirazının reddine karar verilip, diğer itiraz ve şikayetleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar vermesi gerekirken, yazılı gerekçeyle yetki itirazının kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 05.04.2021 tarih ve 2021/70 Esas sayılı karar ile; "...takip dosyası incelendiğinde; borçlu tarafından süresinde hem borca hem de yetkiye itiraz edildiği, taraflar arasında akdedilen sözleşme içeriği incelendiğinde taraflar arasında uyuşmazlığın çözümünde yetkili merciler olarak İstanbul Mahkemeleri ile icra dairelerinin yetkili kılındığının anlaşıldığı, mevcut uyuşmazlıkta tarafların tacir olduğu ve takibin yapıldığı Bakırköy İcra Dairelerini kesin yetkili kılacak bir hâlin bulunmadığı görülmekle yetki şartının geçerli ve usulüne uygun olduğunun anlaşıldığı, davacı tarafından yetkili icra dairesi olan İstanbul İcra Daireleri yerine Bakırköy İcra Dairelerinde takip yapıldığı, davalının yetkiye itirazının yerinde olduğu" gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

        K A R A R Davacı, borçlu kurum aleyhine başlatılan takipte davalı ikametgahının ve sözleşmenin ifa yerinin ... olmasından dolayı yetkiye itiraz ettiğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede ... mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığını, ayrıca takibe konu borcun para borcu olması nedeniyle alacaklının ikametgahı olan yerin yetkili olduğunu, davalının takipte faiz oranına da itiraz ettiğini, davalı kurumun itirazdan sonra şirketin hesabına 10.394,22 TL ödeme yaptığını ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

          Alacaklı vekili 27.04.2015 tarihli dilekçesi ile, borçlu tarafın yetkiye ilişkin itirazlarını kabul ettiklerini bildirerek icra dosyasının yetkili ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini istemiş, ... İcra Müdürlüğü'nce dosya yetkili ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmiştir. Davaya dayanak icra takibi yetkisiz .... İcra Dairesi’nde yapılmış olduğundan ve borçluya yetkisi kabul edilen ...İcra Müdürlüğü'nce yeniden ödeme emri tebliğ edilerek itiraz imkanı verilmediğinden ortada geçerli bir takibe itirazın varlığından söz edilemez....

            Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/11/2015 tarih ve 2015/2063-2015/2063 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili, müvekkilleri aleyhine alacaklı tarafından ... İcra müdürlüğünün dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını takip sonucunda müvekkilinin mal varlığının mahkemece verilen ihtiyati haciz ile muhafaza kararı altına alındığını müvekkili hakkında başlatılan icra takibine karşı yetki yönünden süresi içinde itiraz ettiklerini, muhatap bankanın, çekin keşide yerinin ve borçlu ikametgahının Konya ili olduğunu belirterek, ihtiyati hacze yetki yönünden itiraz edip ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir....

              Somut olayda, alacaklı tarafından diğer takip borçlusu....Çorum adresine ödeme emri tebliğe çıkarıldığı tebligatın 06.06.2013 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, itiraz tarihi itibariyle diğer borçlu .... ... ödeme emrinin tebliğ edilmediği, bu nedenle Çorum İcra Müdürlüğü'nün yetkisi kesinleşmeden borçlu ... tarafından yetkiye itiraz edildiğinden HMK'nun 7/1. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Bu durumda alacaklının icra takibini başlattığı Çorum, çeklerin keşide yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer ya da borçlunun yerleşim yeri olmadığına göre yetkisizdir. O halde mahkemece borçlunun yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                UYAP Entegrasyonu