gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5237 sayılı TCK’nın 64/2. maddesi uyarınca ölümünden dolayı hükümlü hakkındaki hapis cezasının ORTADAN KALDIRILMASINA, 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın temyiz itirazı bu itibarla yernide görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle itiraz gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesi gereği sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE, 13.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle ve gerektirici sebeplere ve özellikle borçlunun fiili haciz sırasında teminatın iadesine muvafakat etmesinin yetkiye yönelik itiraz hakkından feragat ettiği anlamında yorumlanmasına yasal olanak bulunmamasına göre, alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 3.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 13.05.2005 gün ve 2005/1822 Esas,6241 Karar sayılı ilamı ile sınırlamaya itiraz davalarının kadastro mahkemesinde bakılacağı gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına göre dava tescil davasından sınırlamaya itiraz davası tefrik edilerek görevli mahkeme belirlenmiştir. Bu durumda, uyuşmazlığın Kayseri Kadastro Mahkemesince görülüp,sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; ...’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Kayseri Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.5.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun, takip dayanağı senedin 03.05.2013 tarihli “Sözleşmedir” başlıklı protokol kapsamında verildiğine yönelik icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169/a maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, icra mahkemesince incelenip sonuçlandırılması gerekir. O halde; mahkemece, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin itirazın esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiğinden bahisle reddi isabetsizdir. Diğer yandan, borçlu icra mahkemesine başvurusunda faize de itiraz ettiği halde, mahkemece anılan talep konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde birden fazla takip borçlusu bulunması halinde, her borçlunun yetkiye ve borca itirazları ayrı ayrı incelenir. Bir borçlunun yetki itirazının kabulü ve itiraz eden borçlu yönüyle yetkili icra müdürlüğünün tespiti, diğer borçlular yönüyle de yetkili icra müdürlüğünün tespit edildiği anlamına gelmez. Belirtilen nedenlerle, bir borçlunun yetki itirazı hakkında hüküm tesisi, diğer borçluların yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının incelenmesine engel değildir. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda dosya kapsamından, davacı alacaklının kira alacağının tahsili amacıyla bulunduğu yer olan ... icra dairesine başvurarak icra takibi başlattığı, tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi üzerine düzenlenen ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği ve davalı borçlunun takibe itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Davalı borçlu itirazında ... İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmediğine göre ... İcra Dairesinin yetkisi kesinleşmiştir. Esasen kira borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan alacaklı bulunduğu yer icra dairesinde takip yapabilir. Davacı alacaklının kesinleşen bu yetkiye dayanarak ... İcra Hukuk Mahkemesine tahliye istemiyle başvurmasında bir usulsüzlük yoktur. Zira icra dairesinin işlemlerine karşı yapılacak şikayet ve itirazların incelenmesi, o icra dairesinin bulunduğu yer icra hakimliğine ait bulunmaktadır. İ.İ.K. 4. maddesinde düzenlenen yetki kesin yetkiye ilişkindir. Bu nedenlerle uyuşmazlığın ... 1....
İİK. 62. maddesinde "İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." İİK. 66. maddesinde "Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur." İİK. 68. maddesinde "Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir." hükümleri düzenlenmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2019/2544 Esas sayılı dosyasında yapılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun, yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, alacaklının yetkiye itirazı kabul etmesi üzerine Ankara 26....
sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; alacaklının ..., borçlunun ... olduğu, 5.310,00 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 5.700,28 TL'nin tahsili amacıyla 23/11/2022 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluların 16/01/2023 tarihli dilekçesi ile yetkili icra dairesinin ... olduğunu ileri sürerek yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu ve işbu davanın İİK m. 67 uyarınca yasal süresi içerisinde ve itirazın iptali istemi ile açıldığı anlaşılmıştır. İtirazın iptali istemi ile açılan eldeki davada, davalı borçlular tarafından icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine yönelik usulüne uygun şekilde yetki itirazı yapılmış olup, yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının ön koşullarından biri olduğundan öncelikle bu meselenin halli gerekmektedir. Yetkili icra dairesinin hangi yer icra dairesi olduğu İİK'nın 50. maddesinde düzenlenmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2021 NUMARASI : 2021/417 ESAS 2021/603 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; Aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/30970 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, adına herhangi bir tebligat gönderilmediğini, takibi e-devlet üzerinden öğrendiğini, yetkilisi olduğu şirketin adresinin İstanbul olduğunu, bu nedenle öncelikle yetkiye itiraz ettiğini, icra konu çeki kaybettiğini ve buna ilişkin olarak İstanbul Anadolu Adliyesi Cumhuriyet Başsavcılığına kayıt olduğuna dair ihbarda bulunduğunu, kayıp olan çekin birileri tarafından doldurularak bankadan tahsil edilmeye çalışıldığını, Türkiye Halk Bankası...