DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Her ne kadar davacı vekili 01/04/2022 tarihli dilekçesi ile istinaftan ve davadan feragat ettiğini beyan etmiş ise de dosyada bulunan vekaletnamede davadan ve istinaftan feragat yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla dairemizce esas yönünden inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2021/20938 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine gidildiği, davacı tarafın yetkiye ve borca itiraz ettiği, alacaklı tarafın 03/11/2021 tarihli talebi doğrultusunda dosyanın yetkili İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, her ne kadar şikayetçi taraf İstanbul 36....
İCRA HUKUK TARİHİ : 03/03/2022 NUMARASI : 2022/16 ESAS - 2022/166 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet-Yetkiye ve Borca İtiraz- İcranın Geri Bırakılması KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından müvekkili aleyhine çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde ödeme emrinin müvekkilinin çalışanı olduğu iddia edilen Ömer Aygün'e 06/08/2007 tarihinde tebliğ edilerek takibin kesinleştirildiğini, müvekkilinin icra takibinden tesadüfen 24/07/2019 tarihinde haberdar olduğunu, tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, müvekkilinin adresinin Bingöl'de bulunduğunu, bu sebeple yetkiye itiraz ettiklerini, müvekkilinin takip alacaklısına borcunun bulunmadığını...
Somut olayda; davacı borçlunun 26/03/2019 tarih, 9795 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde belirtilen adresine gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine, bu adrese yeniden gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 35/4. maddesi uyarınca 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ yapılan adresin davacı borçlunun tebliğ tarihindeki ticaret sicil adresi olduğu ve tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygundur. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmek isteyen, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayette bulunmak isteyen borçlunun itiraz ve şikayetlerini ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde itiraz ve şikayetler süre aşımından reddedilir....
itiraz süresi olan 24/05/2023 tarihine kadar icra dosyasında borca itiraz etmesi gerektiğini, davacı/borçlu tarafından, Suluova İcra Müdürlüğünün 2022/954 Esas dosyasında borca itiraz etmemiş olduğundan dolayı işbu davada tebliğ tarihinin 17/05/2023 olarak kabul edilmesi halinde bile icra takibine hiçbir etkisi olmayacağını, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerden dolayı; davanın reddine, şayet mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili aleyhine herhangi bir yargılama ücreti veya vekalet ücretine hükmedilmemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; Davacının yetkiye, borca ve fer'ilerine itirazının reddine, kambiyo vasfını yitirdiği yönünde yapılan şikayetin reddine, tazminat talebinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/670 ESAS 2022/7 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile alacaklı arasında İstanbul 8....
Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz.” hükmü ile aynı yasanın 19/3. maddesinde “Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takibeden günde biter” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; örnek 10 ödeme emrini itiraz ve şikayette bulunan borçlu ...'ye 10.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz ve şikayetin ise yasal 5 günlük süreyi takip eden hafta sonu tatiline müteakip 17.03.2014 tarihinde ... İcra Hukuk Mahkemesi'nden 2014/180 Muhabere kaydı ile yapıldığı ve yasal süresi içerisinde olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, borca itiraz ve şikayet nedenlerinin esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'...
ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; hakkında başlatılan icra takibini Uyap Vatandaş Portal yoluyla öğrendiğini ve icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunduğunu ancak müdürlükçe ödeme emri tebliğ edilmediği belirtilerek itirazın reddine karar verildiğini, bu kez takibin 24.06.2021 tarihinde öğrenildiği vurgulanarak yeniden itiraz edildiğini ancak aynı gerekçe ile itirazın tekrar reddedildiğini, tebligatın öğrenme aracı olduğunu ileri sürerek müdürlük kararlarının kaldırılarak borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden sunulan itirazın geçerli olmadığını ileri sürülerek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
İCRA HUKUK TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/1009 ESAS - 2020/176 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında başlatılan takipte ödeme emirlerinin Tebligat Kanunu ve Yönetmeliği'ne aykırı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihinin 20.09.2019 olduğunu, müvekkilleri yönünden yetkili icra dairesinin Malatya İcra Dairesi olduğunu, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, çekteki imzaların müvekkillerinin eli ürünü olmadığını, davacıların alacaklıya borçlarının bulunmadığını ileri sürerek yetkiye, imzaya, borca ve fer'ilere itirazlarının kabulü ile takibin...
ŞİKAYET Şikayetçi icra mahkemesine başvurusunda; adi ortaklık hakkında takip başlatıldığını, adi ortaklığın tüzelkişiliği dolayısıyla taraf ehliyeti olmadığını, takibin husumet yönünden reddi ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, borca, yetkiye ve ferilerine itiraz ettiklerini, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, borca ve ferilene yapılan itirazın süresinde olduğunun kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek takibin husumet ve yetki yönünden reddine, usulsüz tebligat nedeniyle icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline, borca itirazların kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; adi ortaklığın yaptığı ticari faaliyetler sonucu doğan hak ve borçlarının ortaklığa ait olacağını, icra müdürlüğüne süresi içerisinde yapılmayan borca ve yetkiye itirazların icra dairesi yerine icra mahkemesinde ileri sürülmesinin sonuç doğurmayacağını belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....