Davacı iddiasını kanıtlayan belge sunamamış olup ilk derece mahkemesi kararında da yasal dayanak gösterilmek suretiyle davacının borca itirazı reddedilmiştir. Yasakoyucunun kıymetli evrak olarak kabul ettiği kambiyo vasfını haiz senetlere yönelik takipte haksız itirazlarla alacağın tahsilinin geciktirilmesini önlemek için yasal düzenleme ile tazminat ve para cezası yaptırımı getirmesi tabii olup bu husustaki düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasına itibar edilmesine olanak yoktur. Zira, imzaya itirazında haklı olunması halinde davacı hakkında tazminat ve para cezası uygulanmamaktadır. Davacı, imzaya itirazda bulunmuş ise de bu itirazının haksız olduğu bilirkişi raporları ile sabit olup, takibin de talep üzerine durduğu ve bu süreçte alacaklının alacağına kavuşamadığı açıktır....
İcra Müdürlüğü' nün 2013/2395 takip sayılı icra dosyasında 06/02/2013 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus icra takibine girişildiği, borçlunun, İstanbul 1 İcra Hukuk Mahkemesi'ne 2013/225 esas 15/02/2013 tarihli başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itirazda bulunduğu mahkemece; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile takibe konu senet emre havale olmaksızın tanzim edildiğinden kambiyo senedi vasfında olmadığı belirtilerek takibin iptaline karar verildiği; Yargıtay 12 HD 2016/5038 esas 2016/7339 karar sayılı kararı ile 14/03/2016 tarihli kararı ile Mahkeme kararı bozulduğu; Yeniden yapılan yargılama sonucunda 2016/556 esas 2017/238 karar sayılı 21/03/2017 tarihli karar ile davanın reddine dair verilen karar Yargıtay 12 HD 2018/15766 esas 2019/388 karar sayılı karar düzeltme talebinin reddine dair verilen 16/01/2019 tarihli kararı ile kesinleştiği görülmüştür....
Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Borçluya ödeme emri 18.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğine, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti yerinde olmadığına, davanın 02.04.2021 tarihinde açılmış olmasına göre Mahkemece davacının imzaya itirazının süre yönünden reddi kararı usulüne uygundur. Ancak, anılan yasal düzenleme uyarınca borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti de 5 günlük süreye tabi olduğu halde bu şikayetin de süre aşımından reddi gerekirken esasa yönelik inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir....
Bu durumda mahkemece; borçlunun, borca itirazından önce, dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine ilişkin şikayeti bulunduğu gözetilerek bu yönde inceleme yapılmalıdır (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/14736 Esas 2016/15306 Karar). Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçlunun yetkiye, borca ve imzaya itiraz hakkı yeniden doğar. Somut olayda, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılan başvuruda, dayanak belgenin ödeme emri ile birlikte gönderilmediği iddia edilmiş, ödeme emri tebliğ belgesinin incelenmesinde, takip konusu bononun ödeme emri ekinde borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı yetkiye ve borca, İİK'nın 170. maddesine dayalı imzaya itiraza ilişkindir....
Sanığın, hakkında katılan tarafından başlatılan icra takibine karşı borca ve imzaya itirazda bulunduğu, borca ve imzaya itiraz davasının Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/169 Esas, 2017/380 Karar sayılı dava dosyasında görüldüğü, sanık ...'nun itirazının reddedildiği ve kararın 17.05.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. 3. Sanık hakkında, katılan hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar sonrası, katılanın şikayeti üzerine iftira suçundan soruşturma başlatıldığı, dava açıldığı ve İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında iftira suçundan mahkûmiyet hükmü kurulduğu anlaşılmıştır. B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında iftira suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün kaldırılarak, sanığın iftira suçundan mahkûmiyetine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle sanık hakkında beraat kararı verildiği anlaşılmıştır. IV. GEREKÇE Dava dosyası kapsamına göre, katılan tarafından sanık aleyhine Bursa 1....
Takip dosyasından düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin alacaklı yanın şikayeti üzerine iptal edildiği de iddia ve ispat edilmediğinden davacı yanın imzaya itirazları hususunda artık dikkate alınması gereken örnek 7 ödeme emridir. İlamsız takip yolunda da borca, yetkiye ve imzaya dair itirazların İİK 62. Maddesi gereğince icra müdürlüğüne yapılması gerektiği açıktır. Davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ zarfı üzerinde örnek 10 ödeme emri ekli olduğunun yazılması takip dosyasından düzenlenen örnek 10 ödeme emri bulunmaması karşısında sonuca etkili değildir. Bu durumda davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin örnek 7 ödeme emri olması karşısında mahkemece imzaya itirazların incelenmesi isabetli olmamıştır. Diğer taraftan davacı borçlu açtığı davada ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünü iddia etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararı doğrultusunda 29/11/2019 tarihinde davacının adresine hacze gidildiğini, adreste bulunan davacı şirket temsilcisi Yasemin Urhan Zıbıncı ile borçlu İsmail Zıbıncı (eşi)'nın borcu kabul ettiğini, ancak şuan ödeme imkanının bulunmadığını beyan ettiğini, borcu kabul eden davacının, icra takibini öğrendikten sonra imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptalini istediğini, haciz tutanağında borca/imzaya itiraz etmeyen davacının artık yalnızca senet metninden anlaşılabilen itiraz sebeplerini (itfa, zamanaşımı gibi) icra mahkemesinde ileri sürebildiğini, davacının haksız davasının reddi ile % 20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda imzaya itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı tarafından başlatılan takipte ödeme emrinin davacıya 10.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun 17.01.2020 tarihinde borca, imzaya ve yetkiye itiraz ederek eldeki davayı açtığı, mahkemece beş günlük sürenin geçmesi sebebiyle şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği, karara karşı davacının istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca, imzaya ve yetkiyi itirazlar İİK'nın 169. ve 170. maddelerindeki atıf ve 168/1- 4,5 bentleri gereğince beş gün içinde yapılmak zorundadır. Bu süre ödeme emrinin tebliği ile başlar....
, borca ve yetkiye itiraz konulu dava açıldığını; yetki itirazının kabul edildiğini; ------ dosyasında gönderildiğini; davalı tarafa ----- tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini; yine davalı vekilince ----- sayılı dosyasında borca ve imzaya itiraz ettiğini; -----------takip dosyasında imzaya itiraz iddiası haklı bulunduğundan İİK.nun 170/3.maddesi gereğince itiraz eden borçlu ------- yönünden takibin durdurulmasına, alacaklı senedi takibe koymada ağır kusurlu bulunduğundan İİK.170/4.maddesi gereğince itiraz edilen takip konusu çeklere dayanan asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.Dava; ticari satımdan kaynaklanan alacak istemine; ilişkindir....