Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/10/2022 TARİHLİ EK KARAR NUMARASI : 2021/270 ESAS 2022/528 DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Adana Genel İcra Müdürlüğü’nün 2021/4353 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek takibin iptaline karar verilmesinin talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

İlk derece mahkemesi tarafından; “…Davacı ikametgahının Samsun/Çarşamba olduğunu belirterek çarşamba icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu iddia etmiş ise de, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısına göre davacı şirketin adresi Çekmeköy/İSTANBUL olduğundan yetki itirazının yerinde görülmediği, mzaya ve borca itirazları yönünden sürekli mazeret verildiği, son kez mazeretleri kabul edildiği belirtildiği halde yine davayı takip etmedikleri tespit edildiği gerekçesi ile “1- Davacının yetki itirazının REDDİNE, 2- İmzaya ve borca itirazları nedeniyle HMK. 320/4 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA ” karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; dava dilekçesindeki nedenlere dayalı olarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Yetki itirazının, İİK.'...

Davacı iddiasını kanıtlayan belge sunamamış olup ilk derece mahkemesi kararında da yasal dayanak gösterilmek suretiyle davacının borca itirazı reddedilmiştir. Yasakoyucunun kıymetli evrak olarak kabul ettiği kambiyo vasfını haiz senetlere yönelik takipte haksız itirazlarla alacağın tahsilinin geciktirilmesini önlemek için yasal düzenleme ile tazminat ve para cezası yaptırımı getirmesi tabii olup bu husustaki düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasına itibar edilmesine olanak yoktur. Zira, imzaya itirazında haklı olunması halinde davacı hakkında tazminat ve para cezası uygulanmamaktadır. Davacı, imzaya itirazda bulunmuş ise de bu itirazının haksız olduğu bilirkişi raporları ile sabit olup, takibin de talep üzerine durduğu ve bu süreçte alacaklının alacağına kavuşamadığı açıktır....

İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile; Cemrem T1 Şirketi yönünden usulsüz tebligat şikayetinin reddine, T2 yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, Karacabey İcra Müdürülüğünün 2021/1377 Esas sayılı Takip dosyasında borçlu T2 gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 22/06/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, Cemrem T1 Şirketi'nin borca ve imzaya itirazlarının süre yönünden reddine, T2 borca ve imzaya itirazlarının esastan reddine, davacılar aleyhine tazminat hükmedilmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacılar vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....

Somut olayda; davacı şirket adına TK 21'e göre yapılan tebligat, Tebligat Kanunu Ve Tebligatın Uygulanmasına Dair Yönetmeliğe göre usulüne uygundur Davacı tarafından, borca ve imzaya itiraz davasının, ödeme emrinin tebliğinden itibaren, 5 günlük süre içinde açılması gerekmektedir. Tebligatın usulüne uygun olduğu, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük süre içinde açılmadığı anlaşıldığından, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin reddi ile imzaya itiraz davasının süreden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi, hukuken yerinde değildir. Tüm bu nedenlerle davalının istinaf talebinin HMK: 353/1- b-3 maddesi gereğince kabulüne, mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, davacının tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin reddine, borca ve imzaya itiraz davasının süreden reddine, dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı yetkiye ve borca, İİK'nın 170. maddesine dayalı imzaya itiraza ilişkindir....

İcra Müdürlüğü' nün 2013/2395 takip sayılı icra dosyasında 06/02/2013 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus icra takibine girişildiği, borçlunun, İstanbul 1 İcra Hukuk Mahkemesi'ne 2013/225 esas 15/02/2013 tarihli başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itirazda bulunduğu mahkemece; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile takibe konu senet emre havale olmaksızın tanzim edildiğinden kambiyo senedi vasfında olmadığı belirtilerek takibin iptaline karar verildiği; Yargıtay 12 HD 2016/5038 esas 2016/7339 karar sayılı kararı ile 14/03/2016 tarihli kararı ile Mahkeme kararı bozulduğu; Yeniden yapılan yargılama sonucunda 2016/556 esas 2017/238 karar sayılı 21/03/2017 tarihli karar ile davanın reddine dair verilen karar Yargıtay 12 HD 2018/15766 esas 2019/388 karar sayılı karar düzeltme talebinin reddine dair verilen 16/01/2019 tarihli kararı ile kesinleştiği görülmüştür....

Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Borçluya ödeme emri 18.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğine, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti yerinde olmadığına, davanın 02.04.2021 tarihinde açılmış olmasına göre Mahkemece davacının imzaya itirazının süre yönünden reddi kararı usulüne uygundur. Ancak, anılan yasal düzenleme uyarınca borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti de 5 günlük süreye tabi olduğu halde bu şikayetin de süre aşımından reddi gerekirken esasa yönelik inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda imzaya itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı tarafından başlatılan takipte ödeme emrinin davacıya 10.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun 17.01.2020 tarihinde borca, imzaya ve yetkiye itiraz ederek eldeki davayı açtığı, mahkemece beş günlük sürenin geçmesi sebebiyle şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği, karara karşı davacının istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca, imzaya ve yetkiyi itirazlar İİK'nın 169. ve 170. maddelerindeki atıf ve 168/1- 4,5 bentleri gereğince beş gün içinde yapılmak zorundadır. Bu süre ödeme emrinin tebliği ile başlar....

, borca ve yetkiye itiraz konulu dava açıldığını; yetki itirazının kabul edildiğini; ------ dosyasında gönderildiğini; davalı tarafa ----- tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini; yine davalı vekilince ----- sayılı dosyasında borca ve imzaya itiraz ettiğini; -----------takip dosyasında imzaya itiraz iddiası haklı bulunduğundan İİK.nun 170/3.maddesi gereğince itiraz eden borçlu ------- yönünden takibin durdurulmasına, alacaklı senedi takibe koymada ağır kusurlu bulunduğundan İİK.170/4.maddesi gereğince itiraz edilen takip konusu çeklere dayanan asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.Dava; ticari satımdan kaynaklanan alacak istemine; ilişkindir....

    UYAP Entegrasyonu